Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/44 E. 2021/3 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2020
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – […] UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/01/2021
YAZIM TARİHİ : 28/01/2021
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 02/11/2020 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Zonguldak Ereğli’de yaşayan sade bir vatandaş olduğunu, davalı tarafından, davaya dayanak Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davacı aleyhine birden çok kambiyo takibi yapıldığını, bu kambiyo evraklarını davacının imzalanamadığını ve buradaki ismi geçen kişi de kendisinin olmadığını, ilgili icra dosyalarındaki tebligatlar usulsüz biçimde yapılmış olduğunu, takibinin kesinleştiğini, davacının maaşından kesintiler yapılmaya başlanıldığını, davacının şimdiye kadar 15.000 TL ödediğini ve halen ödemeye devam ettiğini, davacı durumu öğrenmesiyle birlikte hemen icra makamlarına dilekçe verdiğini, ancak takibin kesinleşmesi ve dar yetki nedeniyle takibin durdurulamadığını, müvekkilinin haksız ve hukuksuz bu duruma engel olmak için işbu menfi tespit ve istirdat davasını açmak zorunda kaldığını, dava açılmadan önce yapılan arabuluculuk faaliyetinden de bir sonuç alınamadığını, kambiyo evrakında sahtekarlık olduğunu ya da yanlış kimlik bilgileri ile kendisine karşı takip yöneltildiğini, icra dosyalarındaki takip taleplerinde TC kimlik numarası olmadan yapıldığını, yapılan ödeme emirleri, tebligatlar vs hep birlikte incelendiğinde yapılan yanlışlıklar ve maddi hatalar silsilesi açık ve net bizimde ortaya çıkartığını, davacı aleyhine maddi bir yanlışlık yapıldığını, takibe konu senetlerin bazılarında ‘…’ bazılarında ise ‘M. …’ isimleri yazılmış olup adreslerde yanlış yazıldığını, dosyada birden fazla … taraf göründüğünü, davalı tarafa çıkarılacak bir isticvap davetiyesi ile davacıyı tanıyıp tanımadığı, aralarında temel ticari ya da iş ilişkisi olup olmadığı, icra takibi ve kambiyo borçlusunun davacı asıl olup olmadığı vs hususlarının sorulması halinde, gerçeğin ortaya çıkacağını tahmin ettiklerini, tüm bu nedenlerle taraflar arasında herhangi bir hukuki ve fiili ve organik birlikteliğin olmaması, davacının uğramış olduğu mağduriyet, icra dosyalarındaki yapılan usulsüz tebligat ve buna ilişkin yazışmaların açık, net ve somut olarak görülmesi ve bu konudaki maddi kanıtların yoğun biçimde bulunması, davalarındaki yaklaşık ispat koşulların bulunması nedeniyle mevcut Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasındaki icrai işlemlerin eldeki davanın sonucuna kadar ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, davalarının kabulü ile Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından ve dayanak kambiyo evraklarından dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile şimdiye kadar ödenen 15.000 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 02/11/2020 tarihli ara karar ile davcı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile müddeabih miktarının %5’i teminat mukabilinde icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında kural olarak takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, icra takibine konu edilen senetlerin bir bir borçlunun imzası alınmak suretiyle keşide edilmiş senetler olduğunu, takibin davacının aynı adreste babasına tebliğ edilerek kesinleştiğini, aradan 13 yıl geçtikten sonra senetlerdeki imzanın bizim değil, borçlu değiliz diye tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Açılan dava ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalının istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; HMK’nın 394. maddesinde karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği, aynı kanunun 4. fıkrasında itiraz üzerine mahkemenin tarafları dinlemek üzere davet edip gelmedikleri taktirde dosya üzerinden inceleme yaparak itiraz hakkında karar verileceği ve 5. fıkrada ise itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince 02/11/2020 tarihli ihtiyati tedbir ara kararının itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği, aleyhinde ihtiyati tedbir kararı verilen davalının 19/11/2020 tarihli istinaf dilekçesinde, davalı hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istediği, aleyhinde ihtiyati tedbir kararı verilen şirket vekilinin bu talebinin, yukarıda açıklanan HMK hükümlerine göre ihtiyati tedbire itiraz mahiyetinde olduğu ve mahkemece yukarıda anılan yasa hükümlerine göre itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek, yapılan itiraz hakkında duruşma açılarak karar verilmesi gerektiği halde dosyanın istinaf incelemesi için dairemize gönderilmesi doğru değildir.

İstinaf incelemesine tabi kararlar HMK’nın 341. maddesinde belirtilmiş olup, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne ilişkin kararlara karşı istinaf kanun yolunun açık olmadığı, ilk derece mahkemesi hakiminin kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara; yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği sonuç ve kanaatiyle davalınn istinaf kanun yoluna başvuru talebinin usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın talep halinde davalı’ya iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3. maddesi gereğince; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/01/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 352 ve 362/1-f maddeleri gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır