Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/298 E. 2023/576 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
YAZIM TARİHİ : 16/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında endüksiyon sertleşme makinesi/ünitesi devreye alınması kapsamındaki hizmetlerin müvekkili şirketten alınması hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirket yükümlülüğü kapsamında bulunan tüm iş ve işlemlerin (sertleştirme sıvısının tespit ve fiyatlandırılması, indüktör dizaynı, punta dizaynı ve gerekli malzemelerin belirlenmesi, sertleştirme programının oluşturulması, kullanma talimatlarının oluşturulması, personel eğitimi) süresi içinde tam, eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirildiğini, müvekkili şirketin tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olması karşısında davalı firmanın ödeme yükümlülüğüne uymayarak 1.750,00 Euro (fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla) tutarındaki bakiye borcunu müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili şirket tarafından 5.900 Euro bedelli faturadan bakiye kalan 1.750,00 Euro’nun davalı şirketten ödenmesi amacıyla 10/01/2019 tarihinde ihtarname çekildiğini, davalı şirket bu ihtarnameye verdiği cevabında borçlu olmadığını beyan ettiğini, müvekkili şirket 19/11/2018 tarihli, 13/02/2019 faiz başlangıç tarihli … nolu 5900 Euro bedelli faturadan bakiye kalan 1750 Euro’nun 13/02/2019 tarihi itibariyle güncel kurdan çevrilerek toplamda 12.162,49 TL. tutarına Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapılan icra takibi borçlu 19/02/2019 tarihinde borca itiraz ettiğini ve bu itiraz neticesinde genel haciz yolu ile yapılan icra takibinin durduğunu, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğunu ancak, davalı şirket ile bir anlaşmaya varılamadığını beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamını, davalının % 20’sinden aşağıda olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı firmaya hiçbir borcunun olmadığını, davacı firma yetkilileri “indüksiyonla sertleştirme ünitesi devreye alma” işi için müvekkiline teklifte bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı firmanın teklifi 17/01/2018 tarihli mail cevabı ile onay verilerek kabul edildiğini ve yapılan anlaşma gereği davacı firma 5.000 EURO*KDV bedel üzerinden müvekkili şirkete ait işlerinde bulunan indüksiyon makinesinin devreye alma işini üstlendiğini, müvekkili tarafından davacı firmaya 4150 EURO peşinat ödediğini, fakat davacı firma müvekkili şirkete ait indüksiyon makinesinin devreye alma işini 4-6 haftada bitirmeyi taahhüt etmesine ve aradan 10 aya yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen bitirmediğini ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete ait indüksiyon makinesi devreye alınmadığını ve çalıştırılamadığını, kötüniyetli davacı, müvekkili şirketin bilgisi ve onayı haricindeki faturayı tanzim ederek tahsil etmek istediğini, kötüniyetli davacı firma yetkilileri taahhüt etmiş olduğu işleri yerine getirmedikleri gibi, bununla da kalmayarak şirketleri hakkında bilgi ve onayı dışında fatura tanzim ederek tahsil etmek istediğini, müvekkili şirket tarafından davacı firmanın düzenlemiş olduğu 19/11/2019 tarih … seri numaralı KDV dahil 5900 EURO bedelli fatura davacı firma tarafından taahhüt edilen iş olan indüksiyon sertleştirme makinesinin devreye alınmadığı, çalışmadığı gerekçesi ile 03/12/2018 tarihinde şirket kayıtlarına alınmaksızın … Kargo yolu ile iade edildiğini, davacı tarafından bu kez kötü niyetle haksız olarak müvekkili şirket hakkında iade edilen fatura ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davacı firma yetkilileri indüksiyonla sertleştirme ünitesi devreye alma işi için müvekkiline teklifte bulunduklarını, davacı firma tarafından indüksiyon makinesinin devreye alınıp çalıştırılmaması neticesinde müvekkili şirketin büyük maddi zararı da söz konusu olduğunu, firmadaki indüksiyon işlerinin yapılması için … isimli firmaya 13/06/2019 tarihi itibariyle toplam 177.996,80 TL. ödenmiş olup halen de ödenmeye devam edildiğini, müvekkili şirkete ait indüksiyon makinesi şirkette devreye alınmamış ve çalıştırılmamış vaziyette şirket merkezlerinde halen beklemekte olduğunu beyan ederek davanın reddine, davacı firma aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davacı ile davalı arasında endüksiyon sertleşme makinesi/ünitesi devreye alınması kapsamındaki hizmetlerin müvekkili şirketten alınması hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirket yükümlülüğü kapsamında bulunan tüm iş ve işlemleri (sertleştirme sıvısının tespit ve fiyatlandırılması, indüktör dizaynı, punta dizaynı ve gerekli malzemelerin belirlenmesi, sertleştirme programının oluşturulması, kullanma talimatlarının oluşturulması, personel eğitimi) süresi içinde tam, eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirildiğini, müvekkili şirketin tüm yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması karşısında davalı firmanın ödeme yükümlülüğüne uymayarak 1.750,00 Euro (fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla) tutarındaki bakiye borcunu müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili şirket tarafından 5.900 Euro bedelli faturadan bakiye kalan 1.750,00 Euro’nun davalı şirketten ödenmesi amacıyla 10/01/2019 tarihinde ihtarname çekildiğini, davalı şirket bu ihtarnameye verdiği cevabında borçlu olmadığını beyan ettiğini, müvekkili şirket 19/11/2018 tarihli, 13/02/2019 faiz başlangıç tarihli … nolu 5900 Euro bedelli faturadan bakiye kalan 1750 Euro’nun 13/02/2019 tarihi itibariyle güncel kurdan çevrilerek toplamda 12.162,49 TL. tutarına Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapılan icra takibi borçlu 19/02/2019 tarihinde borca itiraz ettiğini ve bu itiraz neticesinde genel haciz yolu ile yapılan icra takibinin durduğunu, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğunu ancak, davalı şirket ile bir anlaşmaya varılamadığını beyan ederek, haksız ve dayanaksız itirazın iptalini, takibin devamını, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir. Dosya kapsamına uygun görülerek mahallinde keşif aracılığı ile rapor tanzim eden bilirkişilerin raporu ve ek raporu ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alındığı, bilirkişi heyeti raporunda davalının davacıya borcunun bulunmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davacının davasının reddine, ayrıca davalınına ispatlanamayan kötüniyet tazminatının da reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının reddine, her ne kadar itirazın iptali davası olsa da ispatlanamayan kötüniyet nedeniyle davalının talep etmiş olduğu tazminatın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda göz ardı edilen, davalı ile aralarındaki teklif, davalı tarafından ikinci el olarak satın alınan yaklaşık 30 yıllık indüksiyon makinesinin çalışır hale getirilerek firmanın hizmetine sunulması olduğunu, dolayısıyla makinenin üreticisi ve satıcısı müvekkili olmadığı için bununla yapılabilecek sertleşme konusunda bir performans garantisi müvekkili şirketten beklenemeyeceğini, zaten müvekkilin karşı tarafa … ve … firmalarının sertleştirme sıvısını önermesine rağmen karşı taraf söz konusu makineyle uyumlu olmayan sertleşme sıvılarını tercih ettiğini ve bu da beklenen performansın altında üretime sebebiyet verdiğini, ek bilirkişi raporu incelendiğinde … firmasına gidilerek inceleme yapıldığını, sadece oradaki yetkililerin beyanı dikkate alınmak suretiyle … firmasının hiçbir yetkilisinden görüş almayarak kanaat getirilip raporun oluşturulduğu, bu nedenle bilirkişinin objektif ve tarafsız olmasına ilişkin ilkenin ihlal edildiğinin görüldüğünü, ek bilirkişi raporu incelendiğinde … firmasına gidilerek inceleme yapıldığını, sadece oradaki yetkililerin beyanı dikkate alınmak suretiyle … firmasının hiçbir yetkilisinden görüş almayarak kanaat getirilip raporun oluşturulduğunu, dosyada görülen resimlerden de anlaşıldığı üzere müvekkili tarafından iki farklı indüktör çizimi ve üretimi yapıldığını, bu iki indüktör makine uyumlu olmasına rağmen her ikisi de kullanılmamış verilen çizimler dışına çıkılarak karşı tarafça yapılan indüktörler makineyle uyumlu çalışmaması sonucu yeterli derinlik ve sertliğe ulaşılamadığını, bu itibarla işin süresinde bitmesine engel olan karşı taraf olduğunu, üzerlerine düşen görev sorumluluğu savsaklayıp işin tamamlanması için gerekli çalışma ortamını sağlamadıklarını bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; bakiye fatura alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında davacı tarafın edimini tam olarak yerine getirmediğinin yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği, bilirkişi rapor ve ek raporunun yeterli açıklamayı içerdiği, davacı tarafın, yapacağı işle ilgili indüksiyon makinesini görerek teklif verdiği, daha sonra makinenin durumunu ileri sürerek edimini yerine getirdiğini iddia edemeyeceği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç