Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/275 E. 2023/216 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
YAZIM TARİHİ : 06/02/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 08/10/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2014 yılında başlayan ticari ilişki doğrultusunda müvekkili şirketin davalı şirketten 2018 yılı itibariyle 18.338,32 TL cari hesap alacağının bulunduğunu, tüm ihtarlara rağmen bu miktarın müvekkiline ödenmediğini, ödenmeyen borca karşılık 10/08/2018 tarihinde Samsun … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, davalı tarafın yetkiye itirazı sonucu dosyanın Konya Adliyesi’ne gönderildiğini ve Konya … İcra Dairesi’nin … Esasına kaydolduğunu, bu dosyadan gönderilen takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini beyan ederek davalının itirazının iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin halen …’nin bayiliğini yaptığını, aynı şekilde davacı şirketin de bu şirketin Samsun’daki bayisi olduğunu, Samsun … tarafından yapılan ihaleye bayisi olan davacı şirketin ihaleyi alabilmek için gerekli şartları taşımaması ve iş bitirme belgesi olmadığı için davacı yerine müvekkili şirketin ihaleye girdiğini, müvekkili şirketin davacı adına ihaleyi aldığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre ihale bedelinden hizmet karşılığı doğacak bedelin %3 ihale iskontosu, kurum kesilen faturalardan yapılan %0948 damga vergisi, teminat mektubu komisyonları ve tevkifat kesintileri müvekkile yansıtma faturası kesilmek sureti ile iskonto ve resmi kesintiler yapıldıktan sonra kalan bakiye müvekkili tarafından davacı şirkete ödeneceğini, kalan bedellerin davacıya ödendiğini, davacı şirketin müvekkilinin kendisine vermiş olduğu vekaletnameyi kötüye kullanarak maliye veri tabanından müvekkili şirketin ticari sır niteliğindeki bilgilerine ulaşmak için sorgulamalar yaptırdığının tespit edildiğini, bunun üzerine davacı şirket hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, suç duyurusunun bulunmasının ardından davacının icra takibi başlattığını, müvekkilinin söz konusu faturadan kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir. Davacı, davaya ve takibe konu … tarihli 73.654,11 TL bedelli faturaya konu hizmetin davalıya sunulmasına rağmen fatura bedelinden kalan bakiye 24.711,81 TL’nin ödenmediğini, bunun üzerine davalıya ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarnameden sonra davalının 6.373,49 TL ödeme daha yaptığını ancak bakiye 18.338,32 TL’nin ödenmediğini iddia ederek itirazın iptalini istemiş davalı ise taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden ihale bedelinden kesintiler yapılmasının kararlaştırıldığını, bu kapsamda … tarihli, … yevmiye nolu ve 18.338,32 TL tutarında yansıtma faturası düzenlenerek davacıya gönderildiğini, ancak davacının anlaşmaya aykırı olarak bu faturayı kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf esasen … tarihli, …yevmiye nolu ve 18.338,32 TL tutarında yansıtma faturasından kaynaklanmakta olup, takibe konu fatura bedelinden kalan bakiye 18.338,32 TL’nin davacıya ödenmediği noktasında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. maddesi; “(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü amirdir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede; davaya ve takibe konu 73.654,11 TL bedelli faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda ispat yükü davalıda olup, faura bedelinin tamamen ödendiğini ispat yükü altındadır. Her ne kadar davalı tarafından düzenlenen … tarihli, … yevmiye nolu ve 18.338,32 TL tutarında yansıtma faturası davalı defterlerinde kayıtlı ise de davacı defterlerinde kayıtlı olmadığından bu fatura bedeli kadar davalı alacaklı olduğunu ispat edememiştir.
… tarihli, … yevmiye nolu ve 18.338,32 TL tutarında yansıtma faturasında 16.087,64 TL’nin damga vergisi kesintisi adı altında ve 2.250,68 TL’nin ise teminat mektubunun komisyon masraf yansıtması adı altında açıklama yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalıya ” taraflar arasında ihale karşılığı yapılan hizmet bedelinden % 3 oranında ihale iskontosu ve % 0948 oranında damga vergisi kesintisi yapıldıktan sonra kalan bakiyenin davalı tarafça ödeneceğine dair şifahi anlaşma yapıldığı ” iddiasının ispatı yönüyle yemin delili hatırlatılmış, davalının yemin teklifi uyarınca da … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Talimat duruşmasına katılan davacı şirket temsilcileri ihale bedelinden damga vergisi kesintisi yapılacağına dair taraflar arasında anlaşma yapılmadığını beyan etmişlerdir. Bu kapsamda davalı ihale bedelinden damga vergisi kesintisi yapılacağına dair anlaşma yapıldığı iddiasını ispatlayamamış olup, yansıtma faturası adı altında düzenlenen faturada yer alan 16.087,64 TL tutarında davacıdan alacaklı olduğu iddiası kabul edilmemiştir.
Bu sefer davalıya ”taraflar arasında ihale karşılığı yapılan hizmet bedelinden teminat mektubu komisyonu kesintisi yapıldıktan sonra kalan bakiyenin davalı tarafça ödeneceğine dair şifahi anlaşma yapıldığı” iddiasının ispatı yönüyle yemin delili hatırlatılmış, davalının yemin teklifi uyarınca da … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Yazılan talimat uyarınca talimat mahkemesince davacı şirket temsilcisi … adına çıkartılan davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya katılmamış, diğer temsilci adına çıkartılan davetiye ise bila ikmal iade edilmiştir. … ile … davacı şirketin müşterek temsilcileri olup, her iki temsilci de tek başına şirket adına işlem yapma yetkisine sahip değildir. Her ne kadar … adına çıkartılan yemin isticvap davetiyesi bila ikmal iade edilmiş ise de diğer şirket temsilcisi usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya katılmadığından yemine konu vakıaların davacı tarafça ikrar edildiği kabul edilmiştir. Bu bakımdan yansıtma faturasında yer alan 2.250,68 TL tutarındaki alacak kalemi yönünden davalının davacıdan alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalının ihale bedelinden damga vergisi kesintisi yapılacağına dair taraflar arasında anlaşma yapıldığını ispatlayamaması nedeniyle davanın (18.338,32 – 2.250,68=)16.087,64 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 67/2. Maddesine göre; Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda davalının takibe itirazının yerinde olmaması ve alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalının tazminat talebinin ise takibin kötüniyetli oduğunun kabul edilmesi mümkün olmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
” gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile, 16.087,64 TL asıl alacağın davalıdan tahsili yönüyle takibin aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 16.087,64 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 3.217,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ispat yükünün tespitinde yanılgıya düştüğünü, taraflar arasında; söz konusu ihaleden kaynaklı %3 ihale iskontosu, damga vergisi (Kuruma kesilen faturalardan yapılan %0948), teminat mektubu komisyonları ve faturalardan yapılan tevkifat kesintilerinin müvekkili tarafından yansıtma faturaları kesilmek sureti ile davacının sorumlu olduğu hususların kararlaştırıldığını, iş bu davaya konu olduğu iddia edilen alacak ise söz konusu bu kesintilere ilişkin olduğundan müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, ancak ilk derece mahkemesi tarafından ispat yükünün tespitinden hataya düşülerek müvekkilinin borcunun olmadığını ispatlamasının istendiğini, oysaki MK 6. Madde uyarıca öncelikle davacının takip miktarı kadar müvekkilinden alacaklı olduğunu yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, bu nedenle de davanın reddi yerine kabulüne karar verilmiş olması açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından sunmuş oldukları mail ile ilgili olarak hiç bir araştırma yapılmadığını, yine mahkeme tarafından delillerinin toplanmadan tanıklarının dinlenmeden karar tesis edildiğini, HMK 202. Maddesine göre “senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.” şeklinde ibarenin yer aldığını, yalnız ilk derece mahkemesi tanık delillerini adeta görmezden geldiğini ve tanıklarını dinlenmeden karar verdiğini, söz konusu fatura bedeli taraflar arasındaki anlaşma uyarınca %3 ihale iskontosu, kurum kesilen faturalardan yapılan %0948 damga vergisi, teminat mektubu komisyonları ve tevkifat kesintilerinin düşüldükten sonra müvekkil tarafından ödenmiş olduğundan müvekkilin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacı taraf tamamen müvekkili tarafından davacı şirket yetkilisi aleyhine Savcılığa suç duyurusunda bulunulmasının ardından adeta bir karşı atak olarak bu haksız talepte bulunduğunu, yerel mahkeme tarafından ise tüm bu hususlar yani Savcılık dosyası, ihtarnameler vs. delillerini dikkate almadan karar verdiğini, yine ilk derece mahkemesi tarafından aleyhlerine hükmedilen icra inkar tazminatının reddi yerine kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmaya uymayan ve bu anlaşma uyarınca tanzim edilen yansıtma faturasını kabul etmeyen davacı tarafın haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, … tarihli 73.654,11 TL bedelli faturaya dayalı olarak … tarihinde 18.338,32 TL alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dava konusu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının … tarihli 18.338,32 TL bedelli yansıtma faturası kestiği, bu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ayrıca davacı şirketin faturaya itiraz da etmiş olduğu görülmüştür. Davalı davacı ile yaptıkları anlaşma gereğince davacı yerine girdiği ihaleden dolayı %3 ihale iskontosu, damga vergisi, teminat mektubu komisyonları ve tevfikat kesintilerinin davacıya ait olduğunu, bu kesintiler yapıldıktan sonra kalan bakiyenin davacıya ödeneceğini savunmaktadır. Davacıya kestiği … tarihli 18.338,32 TL bedelli yansıtma faturası içeriği incelendiğinde 16.087,84 TL’sinin damga vergisi yansıtması, 2.250,68 TL’sinin ise teminat mektubunun komisyon masrafı yansıtması olduğu görülmüştür.
Davalının sunduğu ”mail” yazışmasının davalının davacıya gönderdiği mail olduğu, ve %3 ihale iskontosu, damga vergisi, teminat mektubu komisyonları ve tevfikat kesintilerinin kesilecek faturada veya yansıtma faturasında uygulanmasını istediği görülmüştür.
Mahkemece davalıya yemin tekli etme hakkının hatırlatıldığı, davacı şirket yetkilerinin yeminli beyanlarında %3 ihale iskontosu yapılacağına dair davalı şirket ile aralarında anlaşma olduğunu, damga vergisi kesintisi yapılacağına dair davalı şirket ile aralarında bir anlaşma olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Bu açıklamalardan sonra tüm dosya kapsamı, davalının istinaf sebepleri incelendiğinde; davalının davacıya yansıtma faturası olarak kestiği 18.338,32 TL bedelli faturada %3 ihale iskontosunun bulunmadığı, 16.087,84 TL damga vergisi yansıtması ve 2.250,68 TL teminat mektubunun komisyon masrafı yansıtması olduğu, davalının, davacıya damga vergisinin yansıtılacağını yazılı delillerle ispat edemediği, davacının sunduğu ”mail” yazışmasının davalının savunmasını ispata yeterli olmadığı, yemin teklifi üzerine davacı şirket yetkililerinin de bu konuda yemin ettikleri, alacağın likit olduğu, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleştiği bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.098,94 TL harçtan peşin alınan 274,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 824,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç