Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/238 E. 2023/116 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI :… Esas – … Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
YAZIM TARİHİ : 27/01/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 12/10/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı …’ın müvekkili kooperatifin üyelerinden/ortaklarından olduğunu, Kooperatifler Kanunu’nun 42. Maddesi gereğince peşin ödemeli ortağı sonraki ödemelerden muaf tutma hakkının münhasıran kooperatif genel kuruluna ait olduğunu, bu hususta yönetim kurulunun yetkisi olmadığını, müvekkili Kooperatifin ortaklarından yedi kişi ile o sırada Yönetim Kurulu Başkanı olan … arasında dava dilekçesinin ekinde sunulan “Taahhütnamedir” başlıklı protokol imzalandığını, anılan protokol metninin önemsiz birkaç değişiklikle 25.3.2011 günlü Genel Kurulda oy birliğiyle kabul edilerek kooperatifin iş programı haline geldiğini, bu genel kurul kararının kesinleşmesi üzerine tüm ortakların 20.000,00 TL ödeme yaptıklarını, bu miktar yeterli olmayınca 30.06.2012 tarihli Genel Kurul toplantısında her ortaktan 10.000,00 TL alınmasına karar verildiğini, bir kısım ortakların bu Genel Kurul kararının iptali için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davalının cevap dilekçesine eklediği taahhütname başlıklı belgenin aslının olmadığını, bu hususun davalının birlikte hareket ettiği kooperatif üyelerinin vekili olan Av. … tarafından Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına beyan edildiğini, 12.06.2013 tarihli kooperatif genel kurulu toplantısında ortaklardan/üyelerden aylık 1.000,00’er TL aidat toplanmasına karar verildiğini, davalının Ağustos 2013 ayından Şubat 2014 ayına kadar olan toplam 7 aylık aidat borcu 7.000,00 TL’sini ödememesi üzerine Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden giriştikleri icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının asıl alacağın %20 si oranına isabet eden 1.400,00 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatiften A tipi denilen 400 metrekarelik meskenlerden birisini 260.000,00 TL bedelle anahtar teslimi satın aldığını, bu konuda davalı ile sözleşme imzaladıklarını, kooperatifin inşaatını yapan … da kooperatifin üstlendiği edimleri taahhüt ettiğini, müvekkilinin daireyi kooperatiften almış görünüyorsa da aslında kooperatif başkanı …’dan satın aldığını, müvekkilinin aidat ödeme sorumluluğunun olmadığını, ortada hukuken geçerli bir kooperatif tüzel kişiliği olmadığını, müvekkilinin aidat ödemekle yükümlü bir kooperatif üyesi olmadığını, müvekkili ile davalı arasında üyelik ilişkisinin olmadığını, …ı’nın yap-sat işi yapan bir müteahhit olduğunu, adı geçen kişinin vergiden kurtulmak için müvekkilini davacı kooperatife üye gösterdiğini, davacı kooperatifin adı geçen kişi ve ailesi tarafından kurulup yönetildiğini, sözleşmede geçen çevre düzenleme giderlerinden müvekkilinin sorumlu olduğunun kabul edildiğini, 25.03.2011 tarihli genel kurul kararı gereği çevre düzenleme giderleri nedeniyle müvekkilinin payına düşen 20.000,00 TL’sini müvekkilinin davacı kooperatife ödediğini, kooperatifin 30.06.2012 tarihli genel kurulunda üyelerden 10.000,00 ‘er TL daha aidat toplanmasına karar verildiğini, kimi üyeler tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden işbu genel kurul kararının iptali yönünde dava açıldığını, davalı kooperatifin en son 12.06.2013 tarihli genel kurulunda da Haziran 2013 ayından başlamak üzere ve her ayın 15 ‘ine kadar ödenmek üzere üyelerin aylık 1.000,00 TL aidat ödemesine karar verildiğini, bir kısım üyelerin işbu genel kurul toplantısında alınan kararın iptali yönünde Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu dosyanın Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, henüz genel kurul kararlarının mevcut davalar nedeniyle kesinleşmediğini, kesinleşmeyen genel kararlarına dayalı olarak icra takibi yapılamayacağını, ayrıca davacı tarafından müvekkiline karşı Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında aynı 12.06.2013 tarihli genel kurul kararında geçen Haziran ve Temmuz 2013 aylarına ilişkin aidatların tahsili ile ilgili itirazın iptali davasının görülmekte olduğunu, belirtilen dava dosyalarının sonuçlanıp kesinleşmelerinin beklenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine ve dava değerinin %20 ‘sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; taraflar arasındaki çekişmenin davacının kooperatif niteliğinin olup olmadığı, davalının, davacı kooperatifin üyesi olup olmadığı, üyesi ise takip ve dava konusu 12.06.2013 tarihli genel kurul kararında geçen aylık 1.000,00 TL aidat ödenmelerinden davalının sorumlu olup olmadığı ve dolayısıyla davalının aidattan muaf tercihli üye olup olmadığı hususlarında olduğu, Yargıtayca onanarak ve karar düzeltme talebi reddedilerek 06.07.2020 tarihinde kesinleşmiş olan Konya …Asliye Ticaret mahkemesinin 27.01.2016 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında da ayrıntılı olarak belirtildiği gibi; davalı kooperatifin 10.02.2005 tarihinde kuruluşuna izin verildiği ve kurucu ortaklarının …, …, …, …, …, … ve … olduğu, kooperatifin ticaret siciline tescil ve ilan edilerek tüzel kişilik kazandığı, kooperatifin gerek kuruluşunda gerekse günümüze kadar gelişinde kooperatifler hukukuna tabi olarak faaliyetine devam ettiği ve buna aykırı bir durumunun olmadığı, kooperatif olmanın tüm unsurlarını bünyesinde taşımaya devam ettiği, davalı vekilinin ortada geçerli bir kooperatif olmadığına yönelik savunmalarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve muvazaalı olarak tüzel kişilik kurulması ve ona üye olunması halinde bu hususların (kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından) yazılı belge ile ispatı gerektiğinden ve muvazaalı bir şekilde kooperatif kurulduğu ve üye olunduğu hakkında davalının bir delili olmadığından ortada kooperatif olmadığına ilişkin davalının savunmasına itibar edilmediği, yine davalı vekilince müvekkili ile davacı kooperatif arasında kooperatif-üye ilişkisinin olmadığı savunulmuş ise de davalının davacı kooperatifin uzun zamandır üyesi olduğu, muvazaalı üyelik oluşturulduğunun ancak yazılı belge ile ispatının gerektiği ve davalının muvazaalı üye olduğu hakkında yazılı bir belgesi olmadığından ve ayrıca davalının yıllardır üyelik hak ve vecibelerine sahip olması nedeniyle ve ayrıca kooperatifin bir kısım işlemlerine başkalarının veya yöneticilerinin sorumluluk üstlenmelerinin kooperatif ile üye arasındaki üyelik ilişkisine halel getirmeyeceği anlaşıldığından ve gerçek üye veya şeklen üye (şakacıktan üye de denilebilir) şeklinde bir üyelik sistemi de olmadığından davalının, davacı kooperatifin ortaklar defterinde kayıtlı üye olması nedeniyle davalının üyelik ilişkisinin olmadığına ilişkin savunmasına da itibar edilmediği, Konya … Asliye Ticaret mahkemesinin 27.01.2016 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile;
“1-Mahkememizin … Esas sayılı dosyasındaki davacılar …, …, …, …, … ve …’ın davalılar …Konut Yapı Kooperatifi ve … aleyhine açtığı dava nedeniyle;
a-Davacı …’ un davasının feragat nedeniyle reddine.
b-Diğer davacılar …, …, …, … ve …’ nun davalarının ise;
aa)Davacılar ile kooperatif arasında üye-kooperatif ilişkisi olmadığının tespiti ile ilgili davalarının (davacıların davalı kooperatifin tercihli üyesi olmaları nedeniyle) reddine.
bb)Adı geçen davacıların tercihli üye olmaları nedeniyle adı geçen davacıların 30.06.2012 tarihli genel kurul kararlarının iptali ile ilgili taleplerinin reddine ancak 30.06.2012 tarihli genel kurul kararının 3. maddesindeki yönetim ve denetim kurullarının ibraları ve 5. maddesindeki davacılardan 10.000,00 TL daha aidat alınmasına ilişkin kararların davacıları bağlamadığının ve bu nedenle işbu genel kurul kararları nedeniyle davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine.
cc)Adı geçen davacıların 25.03.2011 tarihli genel kurul toplantısındaki karar gereğince davalı kooperatife ödedikleri 20.000,00 TL nin şimdilik 1.000,00 TL sinin istirdadı ile ilgili davalılara yönelik davalarının reddine.
2-Mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilen mahkememizin … Esas sayılı dosyasındaki davacılar …, …, …, … ve …’ın davalı … Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açtığı dava nedeniyle;
a-Davacı …’ nun dava şartı olan dava teminatını yatırmaması nedeniyle adı geçen davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine.
b-Diğer davacılar …, …, … ve …’ nun davalarının ise;
aa)Davacılar ile kooperatif arasında üye-kooperatif ilişkisi olmadığının tespiti ile ilgili davalarının mahkememizin … Esas sayılı dosyasında dava konusu olması ve bu nedenle dava şartı yokluğundan usulden reddine.
bb)Adı geçen davacıların ortada kooperatif olmadığının tespiti ile ilgili davalarının esastan reddine.
cc)Adı geçen davacıların tercihli üye olmaları nedeniyle adı geçen davacıların 12.06.2013 tarihli genel kurul kararlarının iptali ile ilgili taleplerinin reddine ancak 12.06.2013 tarihli genel kurulunun 5,6 ve 7. maddelerinin davacıları bağlamadığının ve bu nedenle işbu genel kurul kararları nedeniyle davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine.

3-Mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilen mahkememizin … Esas sayılı dosyasındaki davacılar …, …, …, … ve … ‘ın davalı … Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açtığı dava nedeniyle;
a-Davacılar ile kooperatif arasında üye-kooperatif ilişkisi olmadığının tespiti ile ilgili davalarının mahkememizin … Esas sayılı dosyasında dava konusu olması ve bu nedenle dava şartı yokluğundan usulden reddine.
b)Davacıların ortada kooperatif olmadığının tespiti ile ilgili davalarının mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilen … Esas sayılı dosyasında dava konusu olması nedeniyle (dava şartı yokluğundan) usulden reddine.
c)Davacıların tercihli üye olmaları nedeniyle davacıların 23.06.2014 tarihli genel kurul kararlarının iptali ile ilgili taleplerinin reddine ancak 23.06.2014 tarihli genel kurul kararlarının davacıları bağlamadığının ve bu nedenle işbu genel kurul kararları nedeniyle davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine.
4-Mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyadaki davacı …’ ın davalı … Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açtığı davanın esastan reddine.
5-Mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilen mahkememizin … Esas sayılı dosyadaki davacılar … ve …’ ın davalı … Yapı Kooperatifi aleyhine açtığı davalarının esastan reddine.
6-Mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyadaki davacılar …, …, … ve …’ın davalı … Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açtığı dava nedeniyle;
Davacıların 12.05.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptali ile ilgili davalarının reddine ancak sözü geçen 12.05.2015 tarihli genel kurul kararlarının davacıları bağlamadığının ve bu nedenle işbu genel kurul kararları nedeniyle davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine.
7-Birleşen … Esas sayılı dosyadaki davacılar …, …, … ve …’ nun gösterdikleri 6.000,00 ‘er TL teminatın, birleşen … Esas sayılı dosyadaki davacılar …, …, …, … ve …’ nun gösterdikleri 3.600,00 ‘er TL teminatın, birleşen … Esas sayılı dosyadaki davacı …’ın gösterdiği 3.600,00 TL teminatın, birleşen … Esas sayılı dosyadaki davacılar … ve …’ın gösterdikleri 3.600,00 ‘er TL teminatın olmak üzere davacılardan alınan dava teminatlarının hüküm kesinleştiğinde teminatı yatıran veya yerine getiren davacılara iadesine” karar verilmiş olup işbu karara karşı taraf vekillerinin temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarih 2016/4572 Esas 2019/4173 Karar sayılı kararı ile tarafların temyiz taleplerinin reddi ile kararımızın onanmasına karar verilmiş olup, işbu onama ilamına karşı taraf vekillerinin karar düzeltme kanun yoluna başvurması üzerine yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 06.07.2020 tarih 2020/47 Esas 2020/2467 Karar sayılı kararı ile tarafların karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiş olup kararımız 06.07.2020 tarihinde kesinleştiği, davalı … ‘ın sözü geçen dosyada taraf sıfatının olmadığı, davalının tercihli üye olup aidat ödeme yükümlülüğünün olmadığına ilişkin lehine verilmiş bir mahkeme kararı da bulunmadığı, hüküm özeti yukarıda yazılan karardan da anlaşılacağı üzere dava dışı bir kısım kişilerin tercihli üye kabul edilmiş olup aidat ödeme sorumluluklarının olmadığına ve dava konusu genel kurul toplantılarındaki kararların iptali taleplerinin reddine karar verildiği, o dosyadaki bir kısım üyelerin tercihli üye olduklarına ve bu nedenle aidat ödeme sorumluluklarının olmadığına ilişkin karar kısımları davalı …’a veya başka üyelere bir hak bahşetmeyeceği, davalının, tercihli üye olduğunu ispatlaması gerektiği, kooperatiflerde üyelerin eşit olduğu ve eşit haklara ve sorumluluklara sahip oldukları, kooperatifler bir kısım üye veya üyelere farklı hak ve sorumluluk yüklemek veya sağlamak istiyorlarsa genel kurul tarafından bunun sınırları ve miktarı açıkça belirlenerek yönetim kuruluna yetki verilmesi veya yönetim kurulunun bu yönde yaptığı bir işleme genel kurul sonradan açıkça onay/icazet vermesi gerektiği, tercihli üye olunmasının başka bir yolu bulunmadığı, kooperatif yöneticilerinin genel kuruldan izin veya onay almadan bir kısım üyelere tercihli üyelik statüsü vermesi mümkün değildir ve bu yönde yapılmış veya verilmiş yönetim kurulu kararları veya sözleşmeleri hukuken yok hükmünde olup kooperatifi bağlamayacağı, davalı … ‘ın davacı kooperatifin tercihli üyesi olduğu hakkında herhangi bir genel kurul kararı olmadığı, yönetim kurulunun veya yöneticilerden birinin imzaladığı belgeler kooperatifi bağlamaz ve üyeye tercihli üyelik hakkı bahşetmeyeceği, imza atan yöneticilerin varsa kişisel sorumluluğu ayrı bir tartışma konusu olup davanın konusu olmadığından bu husus tartışılmadığı, davalının tercihli üye olduğu hakkında hukuken geçerli bir genel kurul kararı veya kooperatif esas sözleşme maddesi hükmü olduğu veyahut kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu hakkında ne bir iddiada bulunduğu, ne de bir delil sunduğu, davalının, davacı kooperatifin aidat sorumlusu normal tip üyelerinden bir üye olduğu, tercihli üye olmadığı anlaşıldığından davalının aksine savunmalarına itibar edilmediği, kaldı ki Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin miktar itibariyle kesin nitelikte verilmiş olduğu 16.07.2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile davalı … ‘ın tercihli üye olmadığı ve normal üye olduğu kabul edilerek takip ve dava konusu aynı genel kurula dayalı Haziran-Temmuz 2013 aylarının aidatlarından sorumlu tutulduğu, gerek 25.03.2011 gerekse 30.06.2012 ve gerekse 12.06.2013 tarihli genel kurul toplantılarında alınmış kararlar hakkında verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı veya herhangi bir yokluk veya iptal kararı olmadığı, genel kurul kararlarının hüküm ve sonuçlarını doğurmaya başlamış ve devam ettirmekte olduğu, kararların gereği yerine getirilir ama ileride kararlar iptal edilirse yapılan ödemeler vs. iade edileceği, üyelerin genel kurul kararlarına uymak zorunda olduğu, Genel Kurul kararları hakkında dava açan veya açmayan üye veya üyeler genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması hakkında tedbir kararı yoksa veya yokluğun tespiti veya iptal kararı (ki bunlar da kesinleşmiş olmalıdır) yoksa dava konusu edilen genel kurul kararlarındaki edimlerini dava açsın veya açmasın tüm üyelerin yerine getirmek zorunda olduğu, aksi halin kabulü halinde eften püften nedenlerle açılmış davalar bahane edilerek genel kurul kararları uygulanamaz hale getirileceği ve kooperatif işlemleri tıkanacağı, kanun ve iyi niyetin bunu kabul etmeyeceği, verilmiş bir iptal veya yokluğun tespiti veya ihtiyati tedbir kararından tüm üyelerin yararlanacağının açık olduğu, 12.06.2013 tarihli genel kurul toplantısının 7. gündem maddesinde; geçen çalışma programının global maliyetinin 450.000,00 TL olacağı, müteakip genel kurula kadar her bir üyeden aylık 1.000,00 er TL alınmasına …’ nın teklifi ile 9 ret oyuna karşılık 23 kabul oyu ile karar verildiği, katılan üye sayısının 33 olması nedeniyle yarıdan bir fazlası olan 18 üyenin kabul oyu yeterli iken 23 üyenin çoğunluğu ile kararlar verildiği, toplantı ve karar nisaplarının yeterli olduğunun anlaşıldığı, bu kararda geçen üyelerden 1.000,00 TL aylık aidat alınmasına ilişkin karar yasal toplantı ve karar nisaplarına sahip olup kararın içeriği de emredici hukuk kurallarına aykırı olmadığından kararın yokluğunu veya butlanını gerektirir bir durum da olmadığı, icra takibine konu aidat borçlarının 15.08.2013 – 15.09.2013 – 15.10.2013 – 15.11.2013 – 15.12.2013 – 15.01.2014 ve 15.02.2014 tarihlerinde ödenmesi gerektiği, bu nedenle davalının toplam 189,00 TL işlemiş faizden sorumlu olduğu, takip konusu tüm aylar takip tarihi itibariyle muaccel olup tüm aylar yönünden davalı temerrüde düştüğü, vadesi gelmemiş alacağın takibi söz konusu olmadığı, davalı yukarıda belirtilen toplam 189,00 TL birikmiş yasal faizden ve takip konusu 7.000,00 TL asıl alacaktan sorumlu ise de takip talebindeki işlemiş yasal faiz 182,69 TL olduğundan ve talep aşılamayacağından talepteki 7.182,69 TL alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı kooperatifin, 12.06.2013 günlü Genel Kurul’da aylık 1.000 TL aidat ödenmesine karar verildiğini, müvekkilinin, aidat yükümlülüğünün kendisini bağlamaması sebebiyle ödeme yapmadığını, Ancak kooperatif tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilin itirazıyla takibin durması üzerine itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek takibin kaldığı yerden devamına hükmedildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, 31/05/2009 tarihli Genel Kurul toplantısı ve 25/03/2011 tarihli Genel Kurul toplantısında tercihli üyelik oluşturulacağı ve gerekli işlemleri yapması için Yönetim Kuruluna yetki verileceğinin kararlaştırıldığını, bu yetkiye dayanılarak kooperatif adına yönetim kurulu başkanı … ile müvekkil ve diğer altı kişiyle EK-1’de sunulmuş olan sözleşme yapıldığını, sözleşmenin 6. maddesindeki 260.000 TL’lik aidat borcunu peşin olarak ödeyen ve 3/d maddesindeki işlemlerin bedeli belirlendikten sonra (bağımsız bölüm başına 20.000 TL) zamanında bu borcunu da ödeyen müvekkil sözleşmenin şartlarını yerine getirdiğini, şartların yerine getirilmesiyle artık peşin ödemeli tercihli üye sıfatını kazandığını, davacı kooperatif ile müvekkilin de içinde bulunduğu yedi kişi tarafından imzalandığını, bu kişilerin …, …, …, …, …, … ve müvekkil … olduğunu, sayılan kişilere kooperatif tarafından A sınıf 400 m2’lik bağımsız bölüm satıldığını, daha sonrasında … hakkını …’na, …, …’ne, …’ne, …’a devir ve temlik edildiğini, …’un 30.06.2012 günlü Genel Kurul kararına karşı Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Ve … K. Sayılı dosyasında genel kurulun 1, 3 ve 5 nolu kararlarının iptalini bu talebin kabul görmemesi halinde kararların müvekkili bağlamadığının tespitinin istediğini, müvekkilinin yukarıda bahsedilen davacılarla aynı sözleşmeyi imzaladığını, onlarla beraber kooperatifin tercihli üyesi olduğunu, dolayısıyla sözleşme ve üyelik itibariyle aynı konumda olduğu kişilerden farklı şekilde muamele görmesini hukuk düzeninin müsaade etmemesi gerektiğini, müvekkilinin de yukarıda sayılan sözleşmenin diğer taraflarıyla aynı konuma getirilmesinin tercihli üye sayılması gerektiğini, kooperatifte kuralın her üyenin eşit olması gerektiğini, üyeler arasındaki eşitliği bozacak her türlü işlemin yasak olduğunu, Ancak yasak işlemin bir istisnasının tercihli üyelik oluşturması gerektiğini, tercihli üyeliğin direkt genel kurul tarafından veya bunun için yetki verilerek yönetim kurulu tarafından oluşturulması gerektiğini, tercihli üye, edimini yerine getirdikten sonra onlardan başka para istenmesi veya onları ilgilendiren konularda onları bağlayacak kararlar alınmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin kooperatife karşı edimini yerine getirdiğini ve başkaca hiçbir yükümlülüğe katlanamayacağını, dolayısıyla 12.06.2013 tarihli Genel Kurul’da alınan, Haziran ayından itibaren aylık 1.000 TL aidat ödenmesi kararının müvekkilini bağlamayacağını, bu sebeple müvekkilin, aidatların eksik ödenmesinden kaynaklanan bir borcu olmadığını, buna dayalı olarak yapılan icra takibinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkile borç yükleyen yasal bir dayanağa sahip olmadığını, davacının kötüniyetle müvekkile karşı icra takibi başlattığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı taraf, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkili kooperatifin 12.06.2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında üyelerden aylık 1.000,00 TL aidat alınmasına karar verildiğini, davalının yedi aylık aidat borcunu ödemediğini ileri sürerek aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmekte, davalı taraf ise davacı kooperatiften satın alınan dairenin anahtar teslimi alındığını, davalının aidat ödemekle yükümlü bir kooperatif üyesi olmadığını savunarak davanın reddini talep etmektedir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacı kooperatif ile davalının da aralarında bulunduğu yedi kişi arasında yedi adet dairenin toplam 260.000,00 TL bedelle satılması hususunda protokol yapıldığı, sözkonusu protokolde bahçe duvarlarının yapımı, bahçe tanzimi ve peyzajı, dairelerin içinin yapımının protokolde üyeler olarak anılan yedi kişiye ait olduğu, davacı kooperatifin protokolle taahhüt edilen işler için başka bir ücret talep etmeyeceği belirtilmektedir. Her ne kadar davacı taraf, yönetim kurulunun genel kurul tarafından yetki verilmedikçe maktu bedel karşılığında üye kabul etmeye yetkili olmadığını savunmakta ise de davacı kooperatifin 12/07/2009 tarihli genel kurul toplantısında alınan 5 no’lu kararda “Her bir üye 30/Haziran/2009 tarihi itibarı ile 182.500 TL, 25/Temmuz/2009 tarihi itibarı ile 187.500 TL.yi tam ödemiş bulunmasma ve sonraki her ay ödenmesi kararlaştırılan 5000 TL’nin ve 25.10.2010 tarihli son ödeme 2500 TL’nin her ayın 25’ine kadar ödenmesine, ödemeler için çek veya senet tanzim edilmesine, ödemelerin belirlenen tarihlerinin geçirilmesi durumunda ödenmeyen miktara her ay için %10 oranında gecikme farkı ödenmesine, ödemenin ikinci defa geciktirilmesi halinde geri kalan ödemelerin muacceliyetine, geciktirilen bu borcunun gecikme farkı ve masrafları ile birlikte icra takibi yolu ile tahsilinin yanında gerekirse ihraç işleminin de yapılmasına, bu suretle bir üyenin, gecikme farkları ve masrafları hariç, toplam 260.000 TL. ödeme yapmasına, yapılacak bu ödeme ile 7 üye (D.Karacaoğlu, H Öznavruz, H.İ.Topatan, M.Azap, H.Şenaran, C.Tanyeli, A.Tanyeli) ile yapılan Protokol çerçevesindeki işlerin yapılmasına, bütün bu hususlarda korar verip icraat yapması için Yönetim Kurulu’na yetki veri!mesı’rie/ Genel Kurulumuz tarafından oybirliği ile karar verilmiştir” denilmek suretiyle davacı kooperatif tarafından da benimsendiği anlaşılmaktadır. Nitekim 30.06.2010 tarihli genel kurul toplantısında da kooperatif yönetim kurulu başkanının “Geçen dönemimizde Genel Kurul Kararları çerçevesinde — çalışmalar sürdürüldü ve programın gerçekleştirilmesi için çakışıldı; Yönetim Kurutu ile yedi üye arasında yapılan protokol çerçevesinde Kat İrtifak tapuları verildi, işleri yapılıp bitirildi, bugün itibarıyla da konutları kendilerine teslim edilmiş olmaktadır; üyelerimiz bu Genel Kurul hitamında bireysel çalışmalara başlayacaklar, bitişiğimizdeki blokta faaliyetimiz, bu dönemde bitirilecektir” şeklinde açıklama yaptığı görülmektedir. Davalı ile birlikte aynı protokolü imzalayan kişilerden daireleri devralan kişiler tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan hukuken kooperatif olmadığının tespiti, hukuken kooperatif üyesi olunmadığının tespiti, 30/06/2012, 12/06/2013 ve 23/06/2014 tarihli kooperatif genel kurul kararlarının geçersizliğinin tespiti ve/veya iptali, genel kurul kararlarının davacıları bağlamadığının tespiti ve ödenen 20.000,00 er TL nin şimdilik 1.000,00 er TL sinin istirdadına ilişkin davada verilen kararın gerekçesinde davacıların davalı kooperatifin tercihli üye oldukları hususunda herhangi bir ihtilaf olmadığı belirtilmiş ve 30/06/2012 tarihli genel kuruldaki dava konusu 3. ve 5. maddeler, 12/06/2013 tarihli genel kuruldaki dava konusu 5, 6 ve 7. maddeler, 23/06/2014 tarihli genel kuruldaki dava konusu genel kurul kararlarının tamamı ile 12/05/2015 tarihli genel kuruldaki dava konusu genel kurul kararlarının tamamı davacıları bağlamayacağına karar verilmiş, verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Buna göre Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının davacıları ile aynı protokolü imzalayan davalının da tercihli üye olduğunun, davacı kooperatifin 30/06/2012, 12/06/2013 ve 23/06/2014 tarihli genel kurul kararlarının tercihli üyeleri bağlamayacağının kabulü gerekir. Mahkemece davanın dayanağını teşkil eden icra takibinde takip dayanağı olarak gösterilen 12/06/2013 tarihli genel kurul kararının davacıyı bağlamayacağı, anılan genel kurul kararına dayanılarak davacıdan aidat talep edilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiği, ancak mahkemece yapılan hata yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın esası hakkında yeniden hüküm kurularak davanın yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda reddine karar vermek gerektiği, davacının kötüniyetle icra takibi yaptığı yönünde herhangi bir delil bulunmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerektiği düşüncesiyle heyet takdirine sunulur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2020 tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 122,66 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın REDDİNE,
2- Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 86,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 93,10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince takdir edilen 7.182,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
8- HMK’nın 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C)İlk derece mahkemesince yazılan 02/09/2020 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

O.B