Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/230 E. 2021/325 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE … TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2019
NUMARASI : …/… Esas – …/… Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – ..

DAVALI : 1-…
: 2-…
İSTİNAF EDEN
DAHİLİ DAVALI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … -..
DAVA : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
YAZIM TARİHİ : 17/03/2021
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan şirketin ihyası davasında 06/09/2019 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı dahili davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti. arasında Alanya İş Mahkemesi’nin ../… Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davalarının bulunduğunu, bu dosya devam ederken davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinden dolayı sözü geçen mahkemece davalı şirketin ihyasına ilişkin dava açmak üzere taraflarına süre verildiğini, tüm bu nedenlerle davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ nin ihyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıların ve dahili davalının dosyaya sunduğu her hangi bir cevap dilekçesi bulunmamaktadır. Ancak davalı … Sicili Müdürlüğü Temsilcisi duruşmada aynen; “Takdiri mahkemeye bırakıyoruz, ticaret sicil müdürlüğü olarak tasfiye memurunun verdiği bilgi ve belgelere göre işlem yaptık müdürlüğümüzün her hangi bir kusuru bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” Davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan Alanya .. İş Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası davalısı olan … Tic. Ltd. Şti.’ nin ihyasında davacının hukuki menfaati olduğundan davanın TTK’nun 547. maddesi gereğince kabulü ile davalı … Tic. ve Ltd. Şti.’ nin ihyasına, TTK 540. ve devamı maddelerinde tasfiye memurunun görev ve yetkileri düzenlenmiş olup; bu kapsamda şirketin tasfiye edilmesi için tüm borçlarının şirket mal varlığından ödenmesi zaruridir. Tasfiye memuru şirketin henüz muaccel olmayan ve uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda parayı notere depo ettirmekle mükelleftir. Dosya kapsamına göre; eski tasfiye memurunun bu sorumluluk kapsamında SGK borçlarını ödemeden şirketi tasfiye ettirdiği, bu anlamda elimizdeki ihya davasının açılmasına sebebiyet verdiği kanaatine varıldığından yargılama giderlerinden dahili davalı üzerinde bırakılmasına, … zorunlu yasal hasım olması bakımından aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.”gerekçesiyle davanın kabulü ile; …nün …. sicil numarasında kayıtlı … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ nin sicilden terkinine ilişkin kaydının silinmesine ve adı geçen şirketin TTK 547/2. maddesi gereğince İHYASINA, TTK 547/2. Maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerini tamamlamak üzere … TC Kimlik Nolu …’ nun yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına, resen tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Dahili davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yasalara, kanunlara ve yönetmeliklere uygun hareket ederek şirketin tasfiyesini tamamladığını, tasfiyeden çok sonrasında açılan mezkur davadan haberinin olmasının mümkün olmadığını, ihya talebi hususunda takdiri mahkemeye bıraktıkları işbu dosyada müvekkilinin aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, zira mezkur davanın açılmasına sebebiyet verecek kusurlu davranışı olmadığını, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; limited şirketin ihyasına ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının; davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne karşı Alanya İş Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile 22/09/2017 tarihinde rücuen tazminat davası açtığı, davalı şirketin tasfiye sonucu ticaret sicilinden kaydının silinmiş olması nedeniyle davacının rücuen tazminat davalarına devam edebilmek için iş bu ihya davasını açtığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 636 – 644. maddeleri arasında limited şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesine göre ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortaklar kurulunun 04/04/2016 tarihli kararıyla tasfiye işlemlerine girişildiği ve tasfiye memuru olarak dahili davalı …’nun atandığı, tasfiye memuru tarafından gerekli işlemler tamamlanarak, şirketin 24/05/2017 tarihinde terkin edildiği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 01/06/2017 tarih, … sayılı gazetesiyle terkinin ilan edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler, tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olayda davalı şirket 04/04/2016 tarihinde tasfiye kararı almış, dahili davalı … tasfiye memuru olarak atanmış ve şirketin 24/05/2017 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de davacının, ihyası istenen şirket hakkında rücuen tazminat davası açtığı, dava tarihi terkin tarihinden sonra ise de davaya konu iş kazasının 2013 yılında gerçekleştiği, dahili davalı tasfiye memurunun bu iş kazasından haberdar olmamasının kabul edilemeyeceği, davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu, dahili davalı tasfiye memurunun iş kazası sonucu oluşacak borçlar için gerekli parayı ayırmadan tasfiye işlemlerini bitirerek ticaret sicilinden terkin ettirdiği için davanın açılmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretininden sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, dahili davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dahili davalının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının dahili davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan dahili davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 12/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip 239091
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

A.Ç