Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2166 E. 2023/1290 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DEVİR EDEN DAVACI : …
DEVİR ALAN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İstirdat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
YAZIM TARİHİ : 07/06/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan istirdat davasında … tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Devir eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … Bankası … Şubesi, keşide yeri, …, keşide tarihi …, miktarı: 75.000,00 TL, çek seri nosu …, keşidecisi …’ne haiz çekin müvekkile keşideci tarafından taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde verildiğini, müvekkili şirketin ilgili çekin yetkili hamili olduğunu, dava konusu çekin müvekkili şirket yetkilisi …’in damadı…’ın zilyetliğindeyken …’ın arkadaşı … tarafından çalındığını, sonrasında sahte kaşe ve imza kullanarak üçüncü kişilere verdiğini, …’ın çekleri çaldığını … ile yaptığı görüşmede kabul ettiğini, çalınan çeklere ilişkin suç duyurusunda bulunulduğunu, çalınan çekler hakkında çek iptali davası açıldığını, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile dava konusu çekler hakkında ödemeden men yasağı verildiğini ve bu yasağın ilgili bankalara bildirildiğini, davalının çeki tahsil edememesi üzerine Konya … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, çek keşidecisinin haciz tehdidi ve baskısı altında çek bedelini ve diğer masrafları yetkili hamil olmayan davalıya ödemek zorunda kaldığını, davalının mezkur çekin çalıntı olduğunu bilerek ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığı, çeki tahsil ettiğinin ve yetkili hamil olmadığının kabulüyle çek bedelinin ve icra takibi yapılması nedeniyle ödenen masrafların davalıdan alınarak yetkili hamil davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’nin çekin keşidecisi olduğu, davaya konu çekin, müvekkil şirketin ticaret yaptığı … tarafından ciro yolu ile müvekkili şirkete devredildiğini, müvekkili şirketin çekte yetkili hamil olduğunu, çekin Konya … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, dava dışı keşidecinin dosya borcunu ödediğini ve icra takibinden feragat ettiğini, açılan davanın süresinde olmadığını, davanın hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiğini, müvekkilinin iyiniyetli 3. Şahıs olduğunu, davacı şirket ile davacıdan sonraki ciranta arasındaki uyuşmazlıktan haberdar olmasının mümkün olmadığını, dosyadaki çek fotokopisinde de görüleceği üzere davalının yetkili hamil olduğunu, TTK 599. Maddesi; (TTK 687. Mad.) hükmünün amir olduğunu, bu nedenle keşidecinin lehdar ile kendi arasındaki şahsi defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileriye süremeyeceğini beyanla davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, bu mutlak def’inin davalıya karşı da ileriye sürülebilmesinin mümkün olduğu, Yargıtay uygulamalarına göre davacı cirantanın, çekin yetkili hamili olunduğu hususundaki ispat külfetini yerine getirmesi durumunda keşideci tarafından ödenen bedelin istirdadını isteyebileceği ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacı cirantanın ispat külfetini yerine getirdiği, davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığının tespit edilmiş olması, imza itirazının mutlak def’ilerden olması ve herkese karşı ileriye sürülebilmesi, bu nedenle keşideci yanca davalıya ödenmek zorunda kalınan bedelin davacı yanca davalıdan istirdadının mümkün olması karşısında davanın kabulü gerektiği…” gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, 94.503,50 TL’nin 11/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin çekin rıza hilafına elden çıktığını bilme imkanının olmadığını, ayrıca zayi nedeniyle çek iptali davasının açılmış olmasının müvekkilin çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispata yeterli olmadığını, mahkeme kararında müvekkil şirketin, çekte yetkili hamil ve iyiniyetli 3. kişi olduğunu, bu nedenlerle şahsi def’ilerin ileri sürülemeyeceğini kabul ettiğini, Konya … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosya borcuna karşılık ödemeyi yapan, çek keşidecisi … olup davacı şirketin mezkur çekten dolayı herhangi bir ödeme yapmadığı için istirdat davası açma hak ve ehliyetinin olmadığını, mahkeme kararının kaldırılarak davacı şirketin aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin gerekçeli kararında imzanın sahteliğinin mutlak defi olduğu, her hamile karşı (iyiniyetli olsa dahi) ileri sürülebilen mutlak defi olarak kabul edileceği yönündeki açıklamasının, sadece imzasının sahteliği tespit edilen borçluyu borçtan kurtarabildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı’nda da 1. ciro imzasının sahteliğinin, senedin hükümsüzlüğüne yol açmayacağı gibi diğer borçluları da sorumluluktan kurtaramayacağının ifade edildiğini, çeki elinde bulunduran hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiği ispat edilmedikçe hamilin iyiniyetli sayıldığını, davacının çeki kaybetmesi veya çaldırmasının kendi kusurundan kaynaklandığını belirterek; yerel mahkeme kararının Konya kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, istirdat talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, lehtarı olduğu çekin çalındığını ve sahte ciro imzası ile üçüncü kişilere devredildiğini, en son hamil olan davalı tarafından ilgili çeke dayalı olarak icra takibi yapıldığını, davalının meşru hamil olmadığını iddia ederek, çekin keşidecisi tarafından icra baskısı altında yapılan ödemenin istirdadını talep etmiştir.
Uyuşmazlık, çekteki ciro imzasının sahteliği nedeniyle keşidecinin en son hamile yaptığı ödemenin istirdadının, ciro imzasının sahte olduğunu iddia eden ciranta tarafından talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
6102 Sayılı TTK 792 Maddesi gereğince, çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
Kambiyo senetlerinde, imzaların istiklali ilkesi geçerli olup, 6102 sayılı TTK’nın 818 maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanacak olan TTK 687. maddesi, poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun, şeklindedir. İlgili düzenleme gereğince bir çek, çek ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, gerçek olmayan şahısların imzalarını veya namlarına imzalanmış olan şahısları her hangi bir sebepten dolayı bağlamayan imzaları taşısa bile diğer imzaların geçerliliğini etkilemeyecektir. Bu kapsamda çeki ciro eden davacı şirketin imzasının sahte olması, diğer cirantaların imzalarının geçerliliğini etkilemesi mümkün değildir. Dava konusu çekin keşidecisi dava dışı … tarafından, keşideci imzasının sahte olduğu yönünde her hangi bir iddia bulunmadığından, mutlak def’i niteliğindeki sahtelik iddiasının iş bu davada uygulanması mümkün değildir.
TTK 818 maddesi yollaması ile TTK 687. maddesi uyarınca, imzaların istiklali ilkesi kapsamında, davacı çekte ilk ciranta olup, imzanın davacı şirkete ait olmaması hususu davalıya karşı sürülemeyecektir. Davacının, çekin hamili olan davalının bu çeki ciro yoluyla iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunu, başka bir deyişle kötü niyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu kanıtlaması gerekir. Yargıtay’ın yerleşik kararları da aynı yöndedir (Örn. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/11781 E- 2015/8359 K.sayılı ilamı)
Davaya konu somut olayda, keşidecisi …, lehtar/ ilk cirantası davacı … olan takibe konu çekte sırasıyla …, …, …, …’nin cirolarının bulunduğu, çekin davalıya …’nin cirosu ile geçtiği, davalının çeke dayalı olarak Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus takip yaptığı, davalı-alacaklının talebi üzerin takipten feragat nedeniyle icra dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmekle; davalının cevap dilekçesi ekinde, davaya konu çekin de kayıtlı olduğu cari stoklu ekstre kaydını sunduğu, çekin kendisinden önceki ciranta … tarafından davalıya verildiğini bildirdiği, davacının, çekin hamili olan davalının çeki ciro yoluyla iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmakla, açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken karardaki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenlerle davalının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksikliklerin giderilmesi yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince dairemizce davanın reddine dair yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas – … Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.614,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının devralan davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın REDDİNE;
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.613,89 TL harçtan karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.433,99‬ TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 15.120,50 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince yazılan 09/12/2021 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Ankara …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
E) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
F) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/06/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç