Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2141 E. 2022/387 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…- …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ :14/10/2021
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av…

DAVALI : Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı
VEKİLİ : Av. …
TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :15/03/2022
YAZIM TARİHİ :17/03/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 14/10/2021 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu asıl taleplerinin dışında ayrıca, söz konusu kredi borcunun icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “…Davacı taraf her ne kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiş ise de; dosyadaki mevcut delil durumu dikkate alınarak HMK’nun 389. Maddesindeki ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu yönünde mahkememizce kanaat oluşmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verilmiştir.” gerekçesiyle davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta davacı müvekkilinin SIM kartının kopyalanması suretiyle internet üzerinden davalı bankadaki hesabına giriş yapıldığını ve adına borçlandırıcı birtakım sözleşmeler imzalandığını, bu hususun ceza soruşturma dosyasındaki delillerle açık ve net olarak ortada olduğunu, bu haksız ve usulsüz işlemler dolayısıyla bankaya borçlu konumuna düşen müvekkilinin borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında kredi borcu taksitlerini ihtirazi kayıtla davalı bankaya ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin emekli bir kişi olduğunu, Türkiye şartlarında emeklilerin aldığı maaş geçim şartları dikkate alındığında kredi taksitleri olan 2.245,43TL ödemek zorunda kalması halinde müvekkilinin ciddi geçim sorunları ile karşı karşıya kalacağının aşikar olduğunu, bu da ileride telafisi imkansız zararların doğmasına sebebiyet vereceğini, bankaların uygulamada 3 kredi taksitlerinin art arda ödenmemesi halinde icra takibine giriştikleri bilinen bir husus olduğunu, bu durumda HMK m. 389’daki şartların oluştuğu haksız yere kredi taksitlerinin ödenmesinin önüne geçmek ve ödenmemesi halinde icra tehdidi ile karşı karşıya kalmamak için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararının mevcut delil durumu, ceza soruşturma dosyası ve müvekkilinin gelir durumu dikkate alındığında usul ve yasaya aykırı olduğu bu sebeple dava konusu usulsüz işlemlerle çekilen kredi borcunun dava sonuçlanıncaya dek icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390.maddesinde; “(1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.
(2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” hükmü yer almaktadır.
İİK’nın 72/2. maddesinde de; ”İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacının davalı bankanın müşterisi olduğu anlaşılmış olup, davacının, sim kartının kopyalanması suretiyle internet üzerinden davalı bankadaki hesabına giriş yapıldığını, adına tüketici kredisi çekildiğini, ek hesap açıldığını, bu işlemleri kendisinin yapmadığını iddia ederek işbu menfi tespit ve istirdat davasını açtığı ve kredi borcunun davalı banka tarafından icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince HMK’nın 389.maddesindeki ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu yönünde kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı Kanunda tüketici kavramı, 3/1-k maddesinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler “tüketici” 3/1-1 maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da banka hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edildiği ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletildiği, aynı kanunun 73/1 maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı, bu nedenle tedbir talebi ile ilgili delillerin Tüketici Mahkemesi tarafından değerlendirilip karar verilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından değerlendirme yapılmasının hukuka uygun olmadığı, ilk derece mahkemesince delilleri esastan değerlendirmede görevli olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu yönünde kanaat oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından davacının istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye …Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2021 tarih… Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-Davacı tarafın istinaf başvurusu ile ilgili yaptığı yargılama giderlerinin; ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili kurulacak hükümde değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
-İhtiyati tedbir talebinin görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/03/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır