Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2139 E. 2023/952 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
YAZIM TARİHİ : 08/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin Konya …Noterliğinin … tarih ve … nolu yevmiye numaralı satış sözleşmesiyle, 60.500,00TL bedel karşılığında davalıdan … marka aracı aldığını, araçta arıza çıkması üzerine aracın çekici vasıtasıyla yetkili servise götürüldüğünü, burada yapılan inceleme sonucunda önceki motor onarımı sırasında araca farklı silindir gömleğinin takıldığını ve aracın tamirine yönelik 46.791,17 TL masraf çıktığını, müvekkilin bu tamirat sırasında aracı 18 gün kullanamayacağını, bu sorunların araç alınmadan önce bilinseydi aracın satış bedelinde indirim olacağının bilindiğini, ancak ayıbın müvekkiline bildirilmediğini, söz konusu arızaya ilişkin ödenen tutarın avans faizi ile birlikte ödenmesi için Tekirdağ … Noterliğince ihtarname gönderildiğini ancak herhangi bir cevap verilmediğini, 27/03/2020 tarihinden 14/04/2020 tarihine kadar aracın kullanılamadığını ve geçen süredeki zarara ilişkin tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, söz konusu aracın tamiri için harcanan 46.791,17 TL bedelin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alıcının hali hazırda aracın durumunu görüp beğenerek aldığını, aracın kasko değerine göre rayiç bedelinin bu model ve marka bir aracın sağlıklı olanı için 100.770,40 TL olduğunu ancak davaya konu aracın satış bedelinin 60.500,00 TL olduğunu, bu bedelin orta durumda olan bir araç için geçerli olduğunu, davacının bunu kabul ederek ve hali hazır durumu ile düşük bedelle satın aldığını, bu yaştaki bir araç için farklı silindir gömleği takılmasının bir kusur olmadığını, piyasada aynı vazifeyi yapan çeşitli markalarda silindir gömleklerinin mevcut olduğunu, garanti kapsamını çoktan doldurmuş bu yaştaki araçların rektefiyesinin oldukça pahalı olan yetkili servisler yerine, sanayilerdeki ehil olan ustalara yaptırıldığını, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “.. aracın satış tarihinden bir süre sonra arızalandığı, davacı tarafça arızanın motor onarımında farklı silindir gömleklerinin kullanılmasından kaynaklandığı ve aracın bu nedenle ayıplı olduğunun iddia edildiği, dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporları ile araçta oluşan arızanın farklı silindir gömleği kullanılmasından kaynaklanmadığı, aracın yaşı itibariyle malzeme yorgunluğundan kaynaklı bir arıza olduğunun tespit edildiği, davacının aracın ayıplı olduğu iddiasını ispatlayamadığı… ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; geçerli mazeretleri olmasına rağmen mahkeme tarafından duruşmaya devam edilerek karar verildiğini, belgelendirilmiş mazeretin takdiren reddedilmesinini usule aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, tanıkları dinlenmeden rapor alındığını, delillerin toplanmadığını, davaya konu aracın piyasa değerinin 110.000 TL olmadığını, noter satış belgesinde dahi 60.500 TL değerinde görünmesi aracın piyasa değeri hakkında bilgi verdiğini, davalı şirket aracı 78.000 TL’den ilana koyduğunu, dekontlarından da anlaşılacağı üzere aracın satışı için davalıya toplamda 76.000 TL ödendiğini, müvekkilin aracı alırken, 2 ay dahi geçmeden arıza meydana geldiğini, bu durumu bilseydi araca 76.000 TL vermeyeceğini, aracın alımı esnasında araç ile ilgili motor durumu hakkında müvekkile hiçbir bilgi verilmediğini, aracın gizli ayıplı olduğunu, söz konusu hasarın kullanıcı hatası olmadığı ve geçmişten gelen bir arıza olduğunun bilirkişi raporunda belirtildiğini, otomotiv alanında uzman bilirkişiden rapor alınması taleplerinin de reddedildiğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararınını kaldırılmasına, yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı satış nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, davalının kendisini satmış olduğu aracın daha önceki onarımı sırasında farklı silindir gömleği kullanılması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia etmekte; davalı, aracın tamirinde farklı silindir gömleği kullanımının ayıp olarak kabul edilemeyeceğini, aracın yaşı ve özellikleri itibariyle rayiç bedeline göre daha düşük bedelden davacıya satıldığını, davacının aracın durumunu bilerek aracı rayiç bedelin altında bir bedelle satın aldığını savunmaktadır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre; davaya konu aracın arızasız ve hasarsız rayiç piyasa değerinin 110.000,00 TL olduğu, aracın satış bedelinin ise her iki tarafın kabulünde olduğu üzere 60.500,00 TL olduğu, aracın önceki tamirinde farlı silindir gömleği kullanılmasının ayıp olarak kabul edilemeyeceği, davacının aracın mevcut durumunu bilerek aracı satış bedeli üzerinden satın aldığı, davanın tanık ve yeminle ispata elverişli olmaması nedeniyle tanık dinletme taleplerinin reddine karar verilmesi ve yemin delilinin hatırlatılmamasının yerinde olduğu, davacının üst üste mazeret dilekçesi vermesi nedeniyle mazeretinin reddine karar verilmesinde de usule aykırı bir yön bulunmadığı, açıklanan nedenlerle davacı tarafından ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç