Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…- …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : ..
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2021
NUMARASI :… Esas
İSTİNAF EDENDAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … Plastik Ziraat Ve Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
YAZIM TARİHİ : 10/03/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında 25/11/2021 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1997 yılından itibaren babası ile birlikte çalışmaya başlamış olduğu şirkete 07/10/2005 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden anlaşılacağı üzere %10 ortak olduğunu, müvekkilinin şirkete başlangıç sermayesi çok daha fazla olmasına karşın kavga ortamına girmemek için belirtilen miktar üzerinden ortaklık tesis edildiğini, bu tarihten sonra müvekkili davalı şirket nezdinde bir fiil çalışması ve emek göstermesine rağmen davalı şirketten hiçbir maddi karşılık alamadığını, taraflarınca ortaklığın feshi davası açıldığını, müvekkilinin müdürler kurulu üyesi olup, müdürler kurulu toplantısına haberdar edilmediğini, şirket defter ve belgeleri inceletilmemiş hiçbir bilgi verilmemiş olduğunu, genel kurulda alınan 3 ve 4 numaralı kararların iptali ile haksız yersiz ve kötü niyetli olan 3 ve 4 numaralı genel kurul kararlarının yürütmesinin gerik bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 25/11/2021 tarihli ara karar ile “… Davacı taraf, dava dilekçesinde çağrıya usulsüzlük gerekçelerini bildirmiş ise de, genel kurul toplantısındaki çağrıya usulsüzlük tek başına iptal sebebi olmayıp, nisabı etkilemesi halinde iptal sebebi olabileceği, kaldı ki 01/11/2021 tarihli toplantıya davacı ile diğer ortağın katılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf, dava konusu olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararın, yokluk veya batıl olduğunun tespiti ya da iptali konusunda, haklı olduğunu henüz yaklaşık olarak ispat etmiş olmadığından, mevcut delil durumu ve tarafların menfaat dengesi gözetilerek, davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin gerektiği …” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK 448/2 maddesi ile müvekkilinin kötü niyetli usulü hareketlerine dair iddianın ilişkilendirilmesinin anlaşılamadığını, denetçi kayyum atanmasına ilişkin tedbir kararı ile müvekkilinin TTK 614. Maddesinde belirtilen haklarını kullanması arasında hiçbir illiyetin söz konusu olmadığını, denetçi kayyumun müvekkili tarafından atanmadığını ve müvekkile karşı sorumluluğunun olmadığını, mahkemenin nam ve hesabına yapılan işlemlerle alakalı kendi zaviyesinden rapor tanzim edeceğini, kayyumun müvekkiline ait şirket hisselerini idare, kontrol, temsil ve sorgulamak adına görev yapmadığı halde sanki böyle bir durum varmış algısı oluşturulmaya çalışılmasının uygun olmadığını, müvekkilinin şirket ortaklığına ilişkin hiçbir hususu sormaması, şirket yöneticisi tarafından istenilen tüm hususların harfiyen yerine getirilmesi, kar dağıtılmasını istememesi, borçlardan sorumlu olması ve alacaklardan beri kalmasına amacına matuf işlemlerin tedbiren durdurulması gerektiğinin açık olduğunu, sermaye borcu bulunmayan müvekkiline sırf zor duruma düşmesini temin için olağanüstü genel kurul kararı alındığı ve bu kapsamda zor duruma düşmesini temin için TTK 409 kapsamında bir genel kurul dahi yapılmadığı halde keyfiyet icabı sermaye borcuna ilişkin olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması ve çoğunluk hisseleri ile bir takım işlemlere girişildiğinin dosya itibariyle sabit olduğunu, buna göre müvekkilin sırf sermaye koyma borcuna ilişkin zorlama olağanüstü genel kurul kararlarının tedbiren durdurulması gerektiğini istinaf ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbir isteminin reddine dair ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü, Aynı yasanın 390/3. Maddesi ise “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemelerini içermektedir.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde davasına ilişkin bir takım olayları özetleyip, genel kurulda alınan 3 ve 4 numaralı kararların iptali ile haksız ve yersiz ve kötüniyetli olan 3 ve 4 numaralı genel kurul kararlarının tedbiren yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, iptali talep edilen genel kurul kararlarının alındığı tarihli toplantıya davacının katıldığı, bahsi geçen genel kurul toplantısında alınan kararların yokluk veya batıl olduğunun tespiti ya da iptali için haklılıklarının ispatı konusunda hiçbir delil bildirmedikleri, bu nedenle yaklaşık olarak dahi iddialarını ispat edemediklerinden ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf taleplerinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/03/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır