Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2134 E. 2022/567 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVALILAR : 1- … … Plas. Ziraat Gıda San.Tic.Ltd.Şti.
2- … – T.C Kimlik No: …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … & Av. … – …
DAVA : Fesih İstemli

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
YAZIM TARİHİ : 13/04/2022
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan fesih istemli davada … tarihinde tesis edilen ara karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili 15/10/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket tarafından 01/11/2021 tarihinde yapılacak olan olağanüstü genel kurula çağrıldığını, toplantının gündem maddelerinin müvekkiline gönderilen ihtarnamelerde belirtildiğini, son 10 yılda 4 kez genel kurul yapılmasına rağmen işbu dava açıldıktan sonra böyle bir karar alınmasının iyi niyete aykırı olduğunu, davalının göndermiş olduğu ihtarnamenin müvekkilini zarara sokma kastını taşıdığından bahisle davalı şirkete yönetici veya denetçi kayyım atanmasına, bu mümkün olmazsa olağanüstü genel kurul toplantısı kararının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 20/10/2021 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin davalı şirkete yönetici veya denetçi kayyımı atanması ile ilgili terditli talebinin kabulü ile; davalı … … Plastik Ziraat Ve Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ ne … T.C kimlik numaralı …’ ın denetçi kayyım olarak atanmasına, davalı şirket yöneticisinin kararlarının denetçi kayyımının onayına tabi tutulmasına, kayyıma yapacağı iş ve mesai karşılığında aylık 1.500,00 TL ücret takdirine, kayyımlık ücretinin davalı şirket aktifinden karşılanmasına, kayyımca her ay şirket ile ilgili rapor düzenlenmesine ve mahkememize sunulmasına…” karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalılar vekili 28/10/2021 tarihli dilekçesiyle özetle; mahkemenin vermiş olduğu denetçi ara kararının hatalı olduğunu, atanan kayyıma davalı şirket yöneticisinin kararlarının denetçi kayyımın onayına tabi tutulmasına şeklinde karar verildiğini, bu hususun denetçi kayyımlıkla çeliştiğini, ayrıca denetçi kayyıma ödenen giderin davayı açan tarafça karşılanması gerektiğini, denetçi kayyım için verilen ücretin de fahiş olduğundan bahisle maddi hataların giderilmesini mahkeme aksi kanaatte olursa dilekçenin istinaf başvuru dilekçesi olarak nazara alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili 08/11/2021 tarihli dilekçesiyle özetle; sulh ve uzlaşma zeminini zora sokmama adına esastan itirazlarını sona saklayarak süresi içerisinde işbu dilekçe ile denetçi kayyımı atanmasına ilişkin tedbir kararına esastan da itiraz ettiklerini, şirketin feshi için TTK’ nın haklı sebeplerin varlığı halini ön gördüğünü, haklı sebebin varlığı halinde bile şirketi yaşatmak için ortağın çıkma payının ödenmesi veya başka uygun bir seçenek varsa onun değerlendirilebileceğini, davacının soyut ve afaki iddiaları dışında fesih için haklı sebebinin bulunmadığını, mahkemece müvekkili şirkete ait 4 adet taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulduğunu, sözü geçen taşınmazların değerinin davacının muhtemel çıkma payından kat kat fazla olduğunu, taşkın haciz ve taşkın tedbir uygulamalarının hukuka aykırı olduğunu, sözü geçen taşınmazlarda bulunan tedbirlerin yanı sıra bir de üzerine kayyım tayini kararının davayı tedbir davasına dönüştürdüğünü, kayyıma verilen yöneticilik kararının şirketin işlerini zora soktuğunu, davacının iddialarını yaklaşık ispat derecisinde ispatlayamamış olmasından bahisle denetçi kayyım atanması yönündeki tedbir ara kararının tamamen kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte olursa davacının kayden %10 payı esas alındığında ileride çıkma payı olursa belli bir miktar olacağından müvekkili şirket adına kayıtlı piyasa değeri 6-7 milyon TL olan Konya İli Selçuklu İlçesi Tömek Mahallesinde kain … ada … parsel sayılı 64.755 m2 tarla cinsindeki taşınmaz üzerine tedbir şerhi konularak ve önceki taşınmaz tedbirleri de göz önüne alınarak davacının muhtemel hakları teminat altına alınmış olacağından denetçi kayyım atanması ara kararının tamamen kaldırılmasına, ihtiyati tedbirin tamamen veya teminatla kaldırılması talepleri kabul edilmezse; 28/10/2021 tarihli dilekçedeki itirazlarının nazara alınmasını ve ayrıca mahkememizin tedbir ara kararının ilan metni değiştirilerek, ilan metninde davanın kimler arasında ve ne davası olduğu belirtilmek suretiyle yeniden tescil ve ilanına karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; “…Muteriz davalılar vekilinin itirazlarının kısmen kabulü ile; davalı şirkete ait Konya ili Selçuklu ilçesi Tömek mahallesinde kayin … ada, … parsel sayılı taşınmaz kaydına dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konularak; mahkememizin 20/10/2021 tarihli ara kararındaki denetçi kayyumuna “davalı şirketin yöneticisinin tüm işlemlerinin denetçi kayyumunun onayına tabi tutulmasına” ibaresinin kaldırılarak denetçi kayyumuna davalı şirketin sadece işleyişi konusunda denetim yetkisinin verilmesine, kayyumun haftalık olarak davalı şirkete giderek kayıtların durumu hakkında tespit yapmasının istenilmesine ve haftalık yapacağı tespitlerin mahkememize aylık rapor olarak sunmasının istenilmesine….” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket ve yetkilisinin iş bu davanın ikame edildiği tarihe kadar hiçbir kar dağıtmadığını, müvekkilinin hiç bir defter ve kayıt bilgisine ulaşamadığını, şirket hesaplarını denetleyemediğini, davalı tarafın kötü niyetli davrandığını, şirketin ettiği kar hakkında müvekkiline bilgi verilmediğini, bilirkişi tarafından da rapor sunulmamış olup konu hakkında durum tespiti yapılmasının mümkün olmadığını, ticari defter ve belgelerini dahi müvekkile inceletmekten imtina eden, bilirkişilere istedikleri bilgi ve belgeleri ibraz etmeyen, üstelik şirketten elde edilen karları ortaklara dağıtmak şöyle dursun sermaye artırımında dahi kullanmayan, şirketin tüm emvali üzerinde şahsen tasarruf eden davalı tarafın kötü niyetli olarak hareket ettiğini, denetçi kayyumun onayı olmayacak bir çok işlem gerçekleştireceğinin gayet açık olduğunu, bu itibarla istinaf taleplerinin kabulü ile İhtiyati Tedbir Kararının Kaldırılmasına ilişkin kısmen kabul kararının ortadan kaldırılmasına ve “davalı şirketin yöneticisinin tüm işlemlerinin denetçi kayyumun onayına tabi tutulmasına” yönelik ibarenin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle yerel mahkemenin … tarihli ara kararının geçersiz olduğunu, bu ara karara karşı şirkete kayyım atanmasını gerektiren bir durum bulunmadığını, denetçi kayyıma yönetici kayyım rolü/görevi verildiğini, denetçi kayyım ücretinden müvekkili şirketin değil davacı …’ın sorumlu tutulması gerektiğini, denetçi kayyım ücretinin yüksek olduğundan bahisle 4 ayrı nedenle itiraz ettiklerini ancak 2 itiraz gerekçeleri hariç diğer itiraz nedenlerinin hiç incelenmediğini, TTK’nın haklı sebeplerin varlığı halini öngördüğünü, haklı sebebin varlığı halinde bile şirketi yaşatmak esas alınarak ortağın çıkma payının ödenmesi veya başka uygun bir seçenek varsa onun değerlendirileceğini, şirkete denetçi kayyım vs. tayini şirketler için ağır ve orantısız bir tedbir olduğunu, kayyım ücretinin müvekkili şirkete yüklenmesi hususundaki itirazlarının dikkate alınmadığını, kayyımın aylık ücretinin fahiş olduğunu, asgari ücretin yarısı kadar olduğunu, takdir hakkının ağır kullanıldığını, ağır yargılama giderine sebep olunduğunu, tüm yazılı ve sözlü beyanları ile itiraz dilekçesindeki beyanları uyarınca ara kararın kaldırılarak, davacının kayyım tayini ile ilgili talebinin tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; 6102 sayılı TTK 636/3 maddesi uyarınca açılan limited şirketin feshi davasında denetim kayyımı atanmasına ilişkin ara karara yapılan itirazın kısmen kabulüne ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 636/3 maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” 636/4 maddesi “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir” hükmünü haizdir. Anılan maddede ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde limited şirketin feshi davası açabilme olanağı tanınmıştır. Bu nedenle, fesih isteminde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığı mahkemece değerlendirilecektir. Diğer yandan anılan madde ile fesih davası açıldığında mahkemeye gerekli tedbirleri alma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede, mahkemece istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceğinden, dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilecektir. (Yargıtay 11.HD.03/02/2015 tarih ve 2014/15047 esas 2015/1168 karar)
İhtiyati tedbir kurumu genel olarak HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiş olup , 6102 sayılı TTK’nın 636/3-4. Maddeleri kapsamı itibari ile 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirden daha kapsamlı ve ihtiyati tedbir ile ilgili özel bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Bu düzenlenmeye göre uyuşmazlık konusu olmayan taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacaklar ile ilgili ihtiyati tedbir kararı da koşulları olduğu takdirde verilebilmektedir. Başka bir deyişle ihtiyati tedbir konusunun uyuşmazlık konusu olması şartı da gerekli değildir.
Açılan davanın mahiyeti, davacının şirketteki payı dikkate alındığında davalı şirket müdürünün yetkileri kaldırılarak yönetim kayyımı atanması şartlarının gerçekleşmediği, ancak davalı şirketin feshini talep eden ortağın haklarının da korunması için; 6102 sayılı TTK’nın 636/4 maddesi gereğince şirketin mal varlığının korunması için şirketin borçlandırılması ve mal varlığının azaltılması işlemlerinin denetim altına alınmasına yönelik tedbir alınması gerektiği, buna göre ilk derece mahkemesince denetim kayyımı atanmasının doğru olduğu, ancak davalı … … Plas. Ziraat Gıda San.Tic. Ltd.Şti.’nin temsilcilerinin şirket mal varlığını azaltıcı ve şirketi borçlandırıcı işlemlerinin kayyım onayına tabi tutulmasına karar verilmesi gerekmesine rağmen şirketin işleyişi konusunda denetim yetkisi verilmesi, ayrıca kayyım ücretinin şirketten tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı, bu nedenle davacının istinaf başvuru talebinin reddine, davalıların denetim kayyımının yetkileri ve ücret konusundaki istinaf başvuru taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
1- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B) Davalıların istinaf başvuru taleplerinin KABULÜ ile; Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … tarihli ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davalı … … Plastik Ziraat Gıda San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davalı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili kurulacak hükümde değerlendirilmesine,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin 6102 sayılı TTK’nın 636/3-4 maddeleri gereğince KISMEN KABULÜNE, davanın esası ile ilgili hüküm kurulmasından önce mevcut temsilcinin görev süresinin biteceği tarihe ya da ortaklar kurulunca yeni temsilci atanmasına, ilk derece mahkemesince HMK 396. maddesi gereğince verilecek yeni bir karara kadar ve her halükarda ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili karar verilinceye kadar devam etmek üzere; Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünde … numarası ile kayıtlı davalı … … Plastik Ziraat Gıda San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisinin şirket mal varlığını azaltıcı ve şirketi borçlandırıcı işlemlerinin KAYYIM ONAYINA TABİ TUTULMASINA,
2- Denetim kayyumuna görevi süresince aylık 2.000,00 TL ücret ödenmesine, davacı tarafça 6 aylık kayyım ücreti olan 12.000,00 TL’yi mahkeme veznesine yatırması için BİR (1) HAFTALIK KESİN SÜRE VERİLMESİNE,

– Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 393/1 maddesi gereğince kararın tedbir isteyene tefhim veya tebliğinden itibaren BİR HAFTALIK süre içerisinde belirlenen kayyım ücretini yatırması ve ihtiyati tedbir kararının infazını talep etmesi gerektiği aksi taktirde; tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının ihtiyati tedbir isteyene HATIRLATILMASINA,
3- Verilen süre içerisinde kayyım ücretinin yatırılması ve tedbir kararının infazının talep edilmesi halinde denetim kayyım’ı olarak bir Serbest Mali Müşavirin belirlenerek usulüne uygun davet edilip yemini yaptırıldıktan sonra GÖREVE BAŞLATILMASINA,
– Şirket temsilcisinin şirketin mal varlığının azaltılması ve borçlandırılmasına ilişkin kayyım tarafından onaylanan işlemleri ile şirket temsilcisi şirkete zarar verici tutum ve davranışlarda bulunup bulunmadıkları konularında kayyım tarafından her ay davanın görüldüğü Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’ne rapor halinde sunulması hususunda kayyım’a İHTARAT YAPILMASINA,
4- Kararın kayyım atanması ile ilgili hükümlerinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce ilanı için gerekli masrafların ileride esas davada haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
5- Alınması gereken 133,00 TL harçtan peşin alınan 97,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,30 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
D) Kararın tebliğ, infaz ve denetim kayyımının belirlenmesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
E) Dava dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/04/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

A.G

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır