Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2129 E. 2023/951 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
YAZIM TARİHİ : 08/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 28/10/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından KDV hesaplamaları dâhil toplam 215.547,41 TL tutarında davalıya bir takım mal hizmetleri sunulduğunu, bu hizmet karşılığında müvekkilinin alacağı olan 27.470,09 TL’nin ödenmediğini, alacağının tahsili için Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile yaptıkları icra takibine davalının kısmi itirazda bulunarak borcunun 3.200,00 TL tutarında olduğunu bildirip sadece bu tutarı ilgili icra dairesine ödediğini, ödemenin alacaklının icra dairesine başvurusundan sonra gerçekleştiğini, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, takip konusu alacağın %40’ından az olmamak üzere kötü niyet/icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 2018 yılından itibaren süregelen ticari ilişki olduğunu, ödemelerin cari hesap şeklinde kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin davacı şirkete olan tüm borçlarını düzenli ve zamanında ödediğini, en son kalan tutar olan 3.200,00 TL’nin icra takibi yapıldıktan sonra icra dosyasına ödendiğini, bu sebeple müvekkili şirketin, davacı şirkete borcu bulunmadığını belirterek; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden az olamamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…her iki yanın ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, kapanış tasdiklerinin de olduğu, bu haliyle defterlerin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu, davacı defterlerine göre davacı yanın takip tarihi itibarı ile 20.000,00 TL alacaklı görünmesine rağmen, yine usulüne uygun tutulan davalı defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihinden sonra ve fakat davadan evvel yapılan kısmi ödeme ile herhangi bir alacağının mevcut olmadığı anlaşılmış, davacı yan yemin deliline de dayanmamış olduğundan ve de başkaca yasal delillerle de alacağını ispat edemediğinden….” gerekçesiyle, ispat edilemeyen davanın reddine, şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının borcunu 3.200,00 TL olduğunu bildirip sadece bu tutarı ilgili icra dairesine ödediğini, ancak bu ödemenin dahi alacaklının icra dairesine başvurusundan sonra gerçekleştiğini, bu hususun bilirkişi raporunda da belirtildiğini, yine bilirkişice müvekkilin ticari defterlerinin incelendiğini, kanuna uygun olarak tutulduğunun belirtildiğini, müvekkilin ticari defter kayıtlarında 01.01.2020 tarih ve .. nolu yevmiye maddesi ile davalı şirketin borcunun 16.802,12 TL olduğunun görüldüğünü, söz konusu borcun kaynağı dava konusu olan malzeme temini sağlanması olup bu hususa ilişkin faturalandırmanın da ticari defter kayıtlarına “devir kaydı düzeltme” şeklinde kaydedildiğini, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında borç ödemelerine yönelik hiç bir kaydın bulunmadığını, bu hususa yönelik her hangi bir delil de sunulmadığını belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalıya karşı 06/07/2020 tarihli 215.547,41 TL’lik faturaya dayalı olarak Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 26.815,50 TL asıl alacak ile 654,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.470,09 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalı-borçlunun süresinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borcun 3.200,00 TL’lik kısmını kabul ettiğini, bakiye 23.615,50 TL’lik kısmına itiraz ettiğini bildirdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlunun dava açılmadan önce 3.200,00 TL’yi icra dosyasına ödediği görülmüştür.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin usule uygun tutulduğu, davacının defterine göre icra takibi tarihi itibariyle davalıdan 20.000,00 TL alacağının bulunduğu, davalının defterlerine göre ise davacının davalıdan alacağının 3.197,78 TL olduğu, aradaki 16.802,12 TL’lik farkın davacının kayıtlarında bulunan 01.01.2020 tarih ve … nolu yevmiye maddesi ile ne olduğu anlaşılamayan “Devir Kaydı Düzeltme” açıklaması ile davalı şirketin 16.802,12 TL borçlandırılması suretiyle oluştuğu, davacının defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesi için davalının usulune uygun şekilde düzenlenen defterlerindeki kayıtlarla uyumlu olması gerektiği, buna göre aradaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davalının davacıya takip tarihi itibariyle 3.197,78 TL borcu bulunduğu, davalının bu borcunu dava açılmadan önce 23/10/2020 tarihinde icra dosyasına ödediği, açıklanan nedenlerle davacının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç