Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2106 E. 2023/1119 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
YAZIM TARİHİ : 23/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan İtirazın İptali davasında 19/10/2021 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davalının faturaya konu malzemeleri aldığını ancak ödemesini yapmadığını, bunun üzerine faturaya dayalı olan alacaklarının tahsili için Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazlarının haksız olduğunu beyanla davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili adresinin … olduğunu ve yetkili mahkemelerin Konya/Ereğli mahkemeleri olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak, taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi bir alacak ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin almış olduğu malların bedeline karşılık 15/04/2020 keşide tarihli çeki davacı tarafı verdiğini, davacının da bu çeki tahsil ettiğini, icra takibine konu fatura bedellerinin çek verilmek suretiyle ödendiğini belirterek davanın reddine, haksız olarak icra takibi yapan davalı aleyhine takibe konu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….dosyaya sunulan bilirkişi raporunda her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış kapanış tasdiklerinin yine usule uygun ve süresinde yaptırıldığı, takip konusu faturaların tamamının davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının defterlerine göre takip tarihinde davalının savunmalarında belirtilen … seri numaralı çek ödemesinin cari hesaptan düşüldüğü ve davacının defterlerine göre bakiye 15.911,11TL alacağın kaldığının; davalının defterlerinde takip konusu toplam bedeli 13.100,00TL olan dört adet faturanın defterlerde kayıtlı olduğu ve nakit ödeme kaydı bulunduğu ancak takibe konu iki adet toplam bedeli 9.256,00 TL olan faturaların kayıtlarda bulunmadığı tespitinde bulunulduğu, davalının faturalara karşı ödendiğini bildirdiği 20.000,00 TL’lik çek ödemesinin davacının ticari defterlerinde cari hesaptan düşülmek suretiyle kayıtlı bulunduğu, ödeme savunmasında bulunan davalının dosyaya başka bir delil sunmadığı, bu itibarla davacının defterlerinde kayıtlı alacak tutarınca davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilerek takibin 15.911,11 TL üzerinden devamının gerektiği, takip konusu alacağın faturaya dayanması karşısında alacak belirlenebilir (likit) olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği..” gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin; 15.911,11 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %10 ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan meblağın %20’sine tekabül eden 3.182,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin davaya konu çeklerin bedellerini tahsil ettiğini, bu hususun ticari defter kayıtlarında görüldüğünü, bu sebeple müvekkilin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için gerekli şartlar bulunmadığından, davacı tarafın ticari defterlerinin davacı lehine delil olamayacağını, bilirkişi raporunda, sevk irsaliyelerinde teslim eden imzasının bulunduğu, teslim alan imzalarının olmadığının görüldüğünü, yine aynı bilirkişi raporunda sonuç kısmında davacı tarafın ticari defterlerine göre davacının alacaklı olduğunu beyan etmesine rağmen ilk derece mahkemesi bu hususu değerlendirmeden, müvekkile ait ticari defter ve kayıtları dikkate almadan kararı verdiğini, bilirkişi raporun yaptıkları itirazların da değerlendirilmediğini, HMK’nın 200 ve izleyen maddeleri hükümleri gereğince taraflar arasındaki hukuki ilişkininin varlığının davacı tarafından senetle ispatlanması gerektiğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine ve davacının takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı ilamsız takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu ve bu ilişki nedeniyle davalıya satılan malların bedelinin ödenmediğini iddia etmekte; davalı ise davacıdan alınan malların 15/04/2020 keşide tarihli çek ile ödendiğini savunmaktadır.
Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak aldırılan, usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacının ticari defterlerinde takibe konu faturaların kayıtlı olduğu, davalının ödendiğini bildirdiği 15/04/2020 keşide tarihli 20.000,00 TL’lik çekin ödendiğinin de kayıtlı olduğu, davacının defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 15.911,11 TL alacaklı olduğu; davalının defterlerinde ise takibe konu 6 faturadan 4’ünün kayıtlı olduğu, davalının defterlerinde davacıya ait faturaların bedelinin nakit olarak ödendiği kaydının bulunduğu, ancak yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı, bilirkişi raporu sunulduktan sonra davacıya başka çeklerle ödeme yapıldığı savunmasında bulunmuşsa da, davalının savunmanın genişletilmesi mahiyetimdeki beyanlarına davacı tarafından açıkça muvafakat edilmemiştir. Davacının defterlerinde davalının ödendiğini bildirdiği 20.000,00 TL’lik çekin ödemesinin cari hesaptan düşülmek suretiyle kaydedildiği, toplam bedeli 9.256,00 TL olan iki adet faturanın kayıtlı olmadığı, davalının taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını inkar etmediği nazara alındığında 6098 Sayılı TBK 89/1. maddesi gereğince alacaklı/davacının yerleşim yeri mahkeme ve icra dairelerinin de yetkili olduğu anlaşılmakla mahkemece bu konularda yapılan tespit ve değerlendirmeler yerinde ise de; davalı cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olup, mahkemece davalıya yemin delili hatırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenle davalının istinaf başvuru talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksiklikler giderilerek karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesin gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2021 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 272,72 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç