Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2099 E. 2022/656 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 26/08/2021
NUMARASI : … D.İş Esas – … D.İş Karar

TALEP EDEN :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN
KARŞI TARAFLAR :
:
:
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
YAZIM TARİHİ : 12/05/2022
Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin verilen karara yapılan itiraz üzerine mahkemece 26/08/2021 tarihinde tanzim edilen itirazın reddine ilişkin ek karara karşı borçluların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
TALEP: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … nolu 26/03/2021 tarihli 68.820,72 TL tutarlı, … nolu 10/05/2021 tarihli 8.137,25 TL tutarlı, … nolu 06/04/2021 tarihli 66.095,85 TL tutarlı, … nolu 06/04/2021 tarihli 47.820,56 TL tutarlı e-faturalara konu malların borçluya teslim edildiğini, karşılığında borçlu tarafından müvekkili şirket lehine … nolu … Sitesi Konya Şubesi … seri nolu 20/07/2021 tarihli 91.365,00 TL bedelli çek ile 08/08/2021 tarihli 91.366,00 TL bedelli çekler verildiğini, borçlu şirket hakkında yapılan araştırmalar sonucunda şirketin mal kaçırdığının ve işletmenin gayrifaal vaziyete geçirildiğini öğrendiklerini belirterek alacağın tahsili bakımından borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; alacağın %10’u oranında teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: Borçlular vekili itiraz dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin 13.07.2021 tarihli kararının ihtiyati haciz isteyen tarafça Konya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile infaza konu edildiğini, karşı tarafın muhtelif mal varlıklarının ihtiyaten haczedildiğini, ancak itiraza konu ihtiyati haciz kararından Konya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına karşı taraflara ait vekaletname ibrazı sonrasında 29.07.2021 tarihinde haberdar olunduğunu, ihtiyati haciz talebinin düzenlenme tarihleri geçmiş dört farklı faturaya dayanılarak 190.874,38 TL toplam bedel üzerinden talep edilmesine rağmen ihtiyati haciz kararının henüz keşide tarihi gelmemiş iki farklı fotokopi çekin 182.731,00 TL toplam tutarınca verildiğini, ihtiyati haciz kararının faturalara dayalı olarak verildiğini, bu faturaların karar tarihi itibariyle henüz keşide tarihinin gelmemiş olan çeklerle teminat altına alındığını, düzenlenen çeklerin henüz vadesi de gelmediğinden fatura borcunun vadesi geçtiğinden söz edilemeyeceğini, vadesi gelmiş bir borcun varlığı bulunmadığından (İİK.m.257/1) hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, söz konusu faturaların usulüne uygun biçimde düzenlenmediğinden, muhatabına tebliğ edilmediğinden ve üzerinde karşı taraflara ait herhangi bir imza bulunmadığından tek başına bir alacağın varlığı hususunda gerekli ve yeterli bir kanaat edinmeye elverişli olmadığını, mahkemece verilen 13.07.2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin tüm müvekkilleri ve tüm itiraz sebepleri yönünden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karşı taraf borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazlarına konu ihtiyati haciz kararının fatura veya çeklerden hangisine dayanılarak verildiğinin belirsiz olduğunu, adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindeki bu durum karşısında itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi cihetinde hüküm kurulmasında isabet bulunmadığını, talep eden tarafın ihtiyati haciz istemini henüz vadesi gelmemiş çeklere dayandırdığını açıkça belirtmiş olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince yapılan itiraz incelemesinin vadesi geçmiş faturalar göz önüne alınarak gerçekleştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekler üzerinde taraflardan …’in borçlu olduğunu gösterir herhangi bir emare bulunmadığı halde talep edenin soyut beyanına göre bu kişi hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasının kabul edilemeyeceğini, istinaf başvurularının kabulü ile ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz hakkında verilen itirazın reddine dair ek kararın kaldırılmasına ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 257. maddesinde ”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmü düzenlenmiştir.

Aynı Yasa’nın 258/1 madde ve fıkrasında ise; “İhtiyati hacze 50nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır.
İhtiyati haciz talep edenin talep dilekçesinde hem faturalardan hem çeklerden bahsederek ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince hem çeklerin hemde faturalara dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati haciz talep edenin itiraz duruşmasında alınan beyanında çeklere dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu beyan ettiği, çekte aleyhine ihtiyati haciz talep edilen …’in yetkilisi olmadığı halde …. adına imza attığının iddia edildiğinin anlaşıldığı,
İhtiyati hacze konu olan 2 adet çekin keşide tarihlerinin 20/07/2021 ve 08/08/2021 olduğu, talep tarihi itibariyle henüz keşide tarihi olarak belirtilen tarihin gelmediği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 808/1-b maddesi gereğince çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyan ile tespit edilmelidir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 707. maddesine göre; “Çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı her hangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir. Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek ibraz günü ödenir.” Bilindiği gibi, çeklerde düzenleme tarihinin gösterilmesi zorunludur (6102 sayılı TTK, m. 780, 6762 sayılı TTK, m. 692). Düzenlenme tarihi bulunmadığı takdirde ilgili senet Kanunun aradığı diğer bütün unsurlara sahip olsa dahi çek vasfını kazanamaz (6102 sayılı TTK, m 781/1, 6762 sayılı TTK, m 693 ). Kanun koyucu çeklerde düzenlenme günü olarak gösterilen tarihin, senedin gerçek düzenlenme günü olmasını aramamıştır. Kanun koyucunun bu konudaki suskunluğu, hiç şüphesiz, ileri tarihli çek düzenlenmesine imkân veren hâllerden birisidir. 6762 sayılı TTK’nın 707/2 (6102 sayılı TTK’nın 795/2.) maddesinde düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için muhatap bankaya ibraz olunan bir çekin ibraz günü ödeneceği ifade edilerek, Türk hukukunda ileri tarihli çek düzenlenmesi zımnen kabul edilmiştir. Bu madde ile kanun koyucu, ileri tarihli çek düzenlenmesinin bir nevi müeyyidesi olarak bir çekin üzerinde yazılı düzenlenme tarihinden önce muhatap bankaya ibrazı hâlinde karşılığı varsa ödeneceğini açıkça kabul ederken, zımnen de bir çekin düzenlenme günü olarak gösterilen tarihten önce ileri tarihli olarak tedavüle çıkarılabileceğini ve bu tip bir senedin diğer kanuni unsurlara sahip olmak kaydıyla çek sayılacağını belirtmiştir.
Çeklerde vade olmayacağı kural ise de uygulamada ticarî yaşamda ileri bir tarihte keşide edilmiş gibi çek düzenlendiği, bu tip çeklerin yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Uygulamada ve öğretide bu gibi hâllerde borcun; vade, ibraz ya da takip tarihlerinden önce doğduğu iddiasının varlığı hâlinde, borcun gerçek doğum tarihinin tespitinin gerektiği kabul edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2002 tarihli ve 2002/15-543 E., 2002/552 K. sayılı kararında belirtilen ilke kapsamlı bir şekilde açıklanmıştır. Ayrıca, Çek Kanunu’na 6273 sayılı Kanunla eklenen geçici madde 3/5. fıkrası ile 31 Aralık 2020 tarihine kadar çekin ödenmek için üzerinde yazılı düzenlenme tarihinden önce muhatap bankaya ibrazının geçersiz olacağı öngörülmüş; böylece, kanun koyucu bu fıkra ile de ileri tarihli çek düzenlenebileceğini, ancak bu çeklerin üzerlerinde yazılı düzenlenme tarihinden önce muhatap bankaya ödenmeleri için ibraz edilmelerinin mümkün olmadığını, buna rağmen ibrazları hâlinde bu fıkranın söz konusu düzenlemesinin sonucu olarak 6102 sayılı TTK’nın 795/2. (6762 sayılı Kanunun 707/2) maddesine aykırı olarak muhatap bankaca ödenmelerinin mümkün olamayacağını kabul etmiştir. Böylece geçici madde 3/5. fıkrasında öngörülen bu düzenleme ile 31 Aralık 2020 tarihine kadar 6102 sayılı TTK’nın 795/1. ve 2. fıkraları ile Çek Kanununun 3/8. fıkrasının uygulanması dondurulmuştur. Geçici madde 3/5. fıkrası uyarınca çeklerin üzerlerinde yazılı düzenlenme tarihlerinden önce muhatap bankaya ibraz edilerek “kırdırtmalarının” mümkün olmadığının da kabulü gerekir. Zira, yukarıda belirtildiği gibi, söz konusu fıkra uyarınca çeklerin üzerlerinde yazılı düzenlenme tarihinden önce muhatap bankaya ibraz edilmeleri ve ödenmeleri mümkün değildir (Bozer., A Göle. C: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2018, s. 324vd). (YHGK 2019/17-16 Esas 2020/7 Karar ve 14/01/2020 tarihli oybirliği ile alınan içtihadı)
İcra İflas Kanunu’nun 257/son maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca ihtiyati haciz kararının İİK’nun 257. maddesine göre verilmesi halinde vadesi gelmeyen senetlerin muaccel hale geleceği kabul edilmişse de bu durum poliçe, bono gibi ödeme aracı olmayan ve vade konulabilen senetler için geçerlidir. Her ne kadar mevcut yasal düzenlemelerle ileri tarihli çek düzenlenmesine imkan tanınmışsa da bu husus çekin bir ödeme aracı olduğu ve bir mal ya da hizmet karşılığında verildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz (Yargıtay 12. HD’nin 21.12.2012 tarihli, 2011/18836 E, 2012/4463 K. sayılı içtihadı).
Somut olayda; dava konusu çeklerde keşidecinin … lehtar-cirantanın ise … olduğu, …’in ise çekte keşideci ve ciranta olarak imzasının bulunmadığı, ihtiyati haciz talep tarihi itibariyle çeklerin vadesinin gelmediği, ihtiyati haciz talep edenin borçlu …’nin mal kaçırdığını ispat edemediği, dosya içinde mevcut belgelerden borçlu …’nin mal kaçırmaya çalıştığı anlaşıldığından bu borçlunun istinaf başvuru talebinin esastan reddine, ilk derece mahkemesince borçlular … ile …’nin itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ile ….’nin istinaf başvuru taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince itirazlarının kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Borçlu ….’nin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının borçlu ….’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yoluna başvuran borçlu …. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B) Borçlular …. ve ….’nin istinaf başvuru taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/08/2021 tarih … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı ek kararının bu borçlular yönünden KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan borçlu … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde bu borçluya iadesine,
2-İstinaf başvurusunda bulunan borçlu …. tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde bu borçluya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan borçlular … ve …. tarafından ayrı ayrı yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının ihtiyati haciz talep edenden alınarak ayrı ayrı bu borçlulara verilmesine,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Borçlular … ve …’nin itirazlarının kabulü ile; Konya … Asliye Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2021 tarih … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı kararının bu borçlular YÖNÜNDEN KALDIRILMASINA,
2- İtiraz eden borçlular … ve ….’nin itiraz inceleme duruşmasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince taktir edilen 1.140,00 TL ücret-i vekaletin ihtiyati haciz talep edenden alınarak itiraz eden bu borçlulara verilmesine,
D) Kararın tebliğ işlemlerinin HMK’nın 359/4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/04/2022 tarihinde oy birliğiyle HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

A.G