Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2088 E. 2023/1116 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021
NUMARASI : … – …

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ :Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … & … – …

İLİŞKİLİ KİŞİ : … – (T.C. Kimlik No: …)

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
YAZIM TARİHİ : 23/05/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 13/10/2021 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı şirketin ürettiği lokomotif ve yük vagonu parçalarının müvekkil tarafından satışının yapılması konusunda anlaştıklarını, müvekkilin 2015 yılına kadar dışarıdan temin ettiği bu ürünlere ilişkin yurt dışındaki üreticiler ile yaptığı sözleşmeleri feshederek sadece davalı ile çalışmaya başladığını, sözleşmeye göre davalının ürettiği bu ürünler konusunda müvekkilin yurt içi ve yurt dışında tek yetkili satıcı haline geldiğini, davalının müvekkil dışında hiç bir kişi veya kuruma satış yapamayacağını, müvekkilin bu sözleşmeye güvenerek bir çok tanıtım, eğitim ve reklam faaliyetlerinde bulunduğunu, ancak davalı tarafın sözleşmeye sadık kalmadığını, siparişlere cevap vermediğini, bir kısım siparişleri süresinde teslim etmediği gibi bir kısım siparişlerin de ayıplı ve kalitesiz olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğratıldığını, davalının bu eylemleri nedeniyle müvekkilin katıldığı ve kazandığı ihalelere ilişkin olarak teminat mektuplarının bir kısmının ilgili kurumlar tarafından irat kaydedildiğini, müvekkile yüksek miktarlarda para cezaları uygulandığını, müvekkilin katılacağı ihaleye davalının bizzat kendi adına teklifler vermeye başladığını, müvekkil dışındaki başka şirketlerle de aynı ürünlere ilişkin ticaret yaptığının belirlendiği, davalının bu eylemleri nedeniyle müvekkilin maddi ve manevi zarara uğradığını beyan ederek, müvekkil tarafından davalı lehine yapılan tüm yatırım ve masraflar nedeniyle 50.000 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren, müvekkilin kâr kaybı nedeniyle de 50.000 TL’nin zararın doğduğu tarihten itibaren, portföy tazminatı olarak 50.000 TL’nin avans faiziyle birlikte ve müvekkil şirketin ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle de 300.000 TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2015 yılından beri ticari ilişki olduğunu, müvekkilin ürettiği bir kısım ürünleri davacının değişik kurumların ihalelere katılmak suretiyle ilgili kurumlara teslim edip sattığını, davacı şirketin müvekkile olan borçlarının bir kısmının ödenmediğini, bir kısım ürünlerin hazır olduğu halde teslim alınmadığını, davacı tarafın sunduğu …tarihli sözleşmedeki imzanın müvekkil adına müvekkil şirket temsilcisi tarafından atılmadığını, sözleşmeyi imzalayan dava dışı …’nin müvekkil adına bir kısım işlemeleri takip etmek üzere vekaletinin bulunmasına rağmen vekaletnamesinde müvekkil şirket adına tek satıcılık sözleşmesi yapma konusunda yetkinin bulunmadığını, müvekkil şirketin bu sözleşmeden daha sonra haberdar olduğunu, sözleşmeyi imzalayan …’nin müvekkil şirketten ayrılarak davalı şirketin yetkilisi …’ın kızı … ile 20/10/2017 tarihinde … Tic. Ltd. Şti.yi kurduğunu, davacı şirket ile aynı alanda ticari faaliyet gösterdiklerini, taraflar arasında müvekkil şirketi bağlayan yazılı bir sözleşme bulunmadığını, ayıplı ürün, teslim edilmeyen veya gecikmeli teslim edilen ürün iddialarının da gerçeği yansıtmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “……her ne kadar davacı tarafından yatırım ve masraflara ilişkin talep yerine sözlü ıslah yoluyla dikey balans makinasının aynen veya bedelinin ödenmesi istenilmiş ise de; Yargıtay HGK’nin emsal içtihatları gereği, dava dilekçesinde yer almayan bir talebin, kısmi ıslah yoluyla davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı ve davacının ıslahının bulunmadığı,
………………………………………………..
…taraflar arasındaki ticari ilişkinin büyüklüğü, davacı şirkete yapılan ilgili kurum uyarıları ve uygulanan para cezalarının miktarı, bu uyarı ve para cezalarına sebebiyet veren davalı tarafın kusurlu davranışları, uyarı ve para cezalarının uygulandığı tarih, her iki şirketin ekonomik durumu, manevi tazminatın amacı birlikte değerlendirilerek davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 100.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir….” gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile, 100.000 TL manevi tazminatın, dava tarihi olan 20/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talepleri ile maddi tazminat taleplerinin tamamının reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece maddi tazminata ilişkin talebin ret gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, Bayilik Sözleşmesinin hiç bir yasada tanımlanmış bir sözleşme olmayıp, atipik sözleşme şekli olduğunu, bu nedenle özel şekli olmayıp özel yetki de gerektirmediğini, vekaletleme düzenleyen noterin isimsiz sözleşmeler için vekalet düzenlemediğini, sözleşmeyi imza eden Genel Müdür …’nin işveren olarak çalıştığını, davalı şirketi tüm özel ve kamu kurumlarında temsil ettiğini, ayrıca davalı adına çek ve senet imzaladığını, kısaca davalı adına tüm işlemleri takip ettiğini ve işlemlerinin tamamında …’nin imzasının bulunduğunu, şirketi satma yetkisinin dahi bulunduğunu, mahkemenin geçersiz saydığı bayilik sözleşmesi’nin taraflar arasında imza edilip gereğinin de karşılıklı yerine getirildiğini, bu sözleşmeye dayalı olarak taraflar arasında sayısız alt sözleşmenin yapıldığını, mahkemenin TBK m.19 gereğince tarafların gerçek iradelerini araştırmak zorunda olduğunu, vekâletname ve sözleşme başlığına bakılarak karar verilmemesi gerektiğini, sözleşmeyi akdeden yetkilinin adi ortaklık kurma yetkisinin olmasının kabulü ile bayilik sözleşmesi akdedemeyeceğinin kabulü kararının bir arada olamayacağını, müvekkilin yaşadığı bütün bu mağduriyetler için öngörülen manevi tazminat miktarının da çok düşük olduğunu belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava taleplerine esas teşkil eden “tek satıcılık” sözleşmesinin varlığının mahkeme tarafından da kabul görmediğini, sözleşmeye konu tüm taleplerin reddi gerektiğini, taraflar arasında 14.02.2018 tarihinde hesap mutabakatı yapıldığını, bahse konu hesap mutabakatına göre müvekkilin alacaklı olmasının yanı sıra davacının herhangi bir itiraz getirmeden hesap mutabakatı yapmış olmasına rağmen geçmişe yönelik tazminat taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, manevi tazminatın kabul şartlarının somut olay bakımından oluşmadığını belirterek; müvekkil aleyhine kurulan kısmen kabul kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapıldığı bildirilen tek satıcılık sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, sözleşme geçerli ise davacının sözleşmeye aykırı olarak başka firmalara da ürettiği tren vagonu parçalarını satıp satmadığı, davacıya satılan ürünlerin zamanında teslim edilip edilmediği, davalının edimlerini eksiksiz ifa edip etmediği, eksik ifa nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı, sözleşmenin yapıldığı sırada davalı şirketi temsilen davalı şirketin müdürü … ile davacı şirket arasında bayilik (tek satıcılık) sözleşmesi düzenlendiğini iddia etmekte, davalı ise …’nin tek satıcılık sözleşmesi yapma yetkisi bulunmadığını ve sözleşmenin geçerli olmadığını savunmaktadır. … tarihli bayilik sözleşmesine ek Konya … Noterliğince düzenlenme 13/12/2012 tarih ve … yevmiye nolu vekaletname incelendiğinde …’nin bayilik sözleşmesi imzalama yetkisi olmadığı görülmektedir.
Taraf şirketlerin tren vagonu ve parçaları üretimi ve satışı alanında faaliyet gösterdikleri, davalının lokomotif ve vagon imalatçı ve üreticilerine lokomotif ve vagon parça ve aksamlarını ürettiği, dosyaya sunulan belgelerden davacının açılan ihalelere katıldığı ve ihale dosyalarına davalı tarafından düzenlenmiş, davalının ihale alıcısı kuruma ürünlerin ihale sözleşmesine uygun şekilde tesliminin sağlayacağının garantörü olduğuna dair belgeyi sunduğu görülmüştür. Dosyaya alınan ihale şartnameleri incelendiğinde, ihale katılımcısının imalatçı ise imalatçı olduğunu, yetkili temsilci ise yetkili temsilci olduğunu gösterir belgeyi sunma şartı bulunduğu görülmekte olup, davacının davalı ile aralarında yaptıkları “bayilik sözleşmesi” başlıklı sözleşmeyi ihale dosyalarına sunduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki belgelerden davacı şirkete, üstlendiği ihalelerde teslim etmesi gereken parçaları zamanında teslim etmemesi nedeniyle para cezaları verildiği görülmektedir.
Davacı, davalıya edimlerini zamanında ifa etmemesi nedeniyle mailler gönderildiğini belirterek e-mail yazışmalarını sunmuştur. … tarihli mailde davalı şirketin e-mail adresinden davacı şirketin email adresine, ilgili ürünlerin sadece … şirketine verebildikleri için yaklaşık 1 yıldır kalıpları kullanamadıklarını ve kalıp maliyetlerinin karşılanamadığı, … (… San.A.Ş)’ın ihalelerine katılmak istedikleri, bu nedenle davalı şirkete teklif sunamayacakları bildirilmiştir.
Tarafların birbirlerine karşı ilamsız takip yaptıkları, takibe itiraz edilmesi üzerine dosyamız davacısının açtığı itirazın iptali davasında Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyadan davanın kabulüne karar verildiği, Dairemizin … E- … K sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın temyiz incelemesi için Yargıtay … HD’nde olduğu; Dosyamız davalısının yaptığı takibe itirazın iptali davasında Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından davanın reddine karar verildiği, Dairemizin … E- … K sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay … HD’nde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından açılan ve Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı sırasına kaydedilen davada davacı, davalının bayilik sözleşmesine aykırı olarak teslimi gereken malları teslim etmediğini, ödedikleri gecikme cezası ile geciken günler dikkate alınarak düzenlenen cezai şarta ilişkin faturayı da ödemediğini iddia etmekte olup, davacının talepleri ile davaya konu sebeplerin dosyamızla ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Yine dosyamız davalısı tarafından açılan ve Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı sırasına kaydedilen davanın, cari hesap alacağı nedeniyle yapılan ilamsız takibe borçlu … şirketinin itiraz etmesi üzerine davacı … şirketi tarafından açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmakta olup, taraflar arasında cari hesaba ilişkin mutabakat yapıldığı görülmekle mutabakatın davacının iş bu davadaki alacak ve tazminat taleplerini kapsayıp kapsamadığının da tespiti gerekmektedir. Şu halde tarafların karşılıklı olarak açtıkları davaların sonucu iş bu davayı doğrudan etkileyecektir.
Dosyadaki belgelerden ve özellikle taraflar arasındaki mail yazışmaları ile ihale makamınca davacıya verilen para cezalarına ilişkin yazılardan, davalının üretimini yaparak davacıya tesliminden sorumlu olduğu bir kısım ürünlerin zamanında teslim edilmediğinin iddia edildiği, davalının ise savunmalarında ilgili ürünleri teslime hazır ettiğini ancak davacının teslim almadığını, davacının borçlarını ödememesi nedeniyle bir kısım ürünleri teslim etmediğini iddia ettiği görülmekle, zamanında teslim edilmeyen ürünlerin neler olduğu, ürünlerin hangi tarihte teslim edilmesi gerektiği, buna göre sözleşmenin bayilik sözleşmesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, bayilik sözleşmesi olarak kabul edilecekse sözleşmeden sonra davalının başka firmalara da üretim ve satış yapıp yapmadığı, davalının edimlerini ifa edip etmediği, davalının malları teslime hazır edip etmediği, teslime hazır etmişse malların davacı tarafından teslim alınıp alınmadığı, davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı araştırılarak ve tarafların buna ilişkin delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca halen temyiz incelemesi için Yargıtay’da olduğu anlaşılan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Esas sayılı dosyaların sonucu doğrudan iş bu davayı ilgilendirdiğinden mahkemece ilgili dosyaların bekletici mesele yapılması gerekirken, bu dosyaların sonucu beklenmeden karar verilmesi de yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle tarafların istinaf başvuru taleplerinin kabulü ile HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve eksiklikler giderilerek karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların istinaf başvuru taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2021 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.750,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç