Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
İHBAR OLUNAN :
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
YAZIM TARİHİ : 02/03/2022
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 27/10/2021 tarihinde tesis edilen davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalılar aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalıların itirazının haksız olduğunu beyan ederek, davalıların itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini istemiş, ayrıca davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu beyan ederek, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda; Davacı asilin Konya BAM. .. HD.’nin kararından sonra havale edilen feragat dilekçesinin kayıtsız ve şartsız olduğu, davacı vekilinin feragatın haciz baskısı altında yapıldığı konusundaki iddialarının davacı asil tarafından kabul edilmediği, davacı asilin tarafların anlaşması nedeniyle davadan feragat ettiğini açıkladığı, feragatın geçerliliği için feragat eden tarafın vekilinin rızasının gerekmediği, feragat konusunda davacı asilin iradesinin sakatlandığının ispat edilmediği, davacı asilin bu yönde bir beyan ve talebinin de olmadığı, aksine vekilinin taleplerini kabul etmediğini açıkladığı görüldüğünden, davacının feragatinin geçerli olduğu, herhangi bir irade sakatlanmasının söz konusu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı yönünden feragat beyanı geçerli olup, feragat davayı esastan sona erdiren bir taraf işlemi olduğundan ve geçerliliğinin karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne de bağlı olmadığı anlaşıldığından, davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekili de son duruşmada, feragat nedeniyle karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediklerini bildirdiğinden, davalı taraf lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemiş, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu davadan sonra yapılan arabuluculuk başvurusuna ilişkin hazine tarafından yapılan giderlerin de davacı üzerinde bırakılması gerektiği belirlenmiş ve oluşan vicdani kanaat ile…” davacının her iki davalıya karşı açtığı davasının feragat nedeniyle reddine şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; feragat kayıtsız ve şartsız olmadığını, müvekkili …’nün, gizli saklı ve haricen öğrendikleri bilgiye göre belli bir meblağ karşılığında davalı tarafla anlaşarak üçlü protokol yaptıklarını, davacı ve davalı tarafın açtığı tüm dava dosyalarına feragat dilekçesi verdiğini ve bu feragat dilekçesinde vekalet ücretlerinden de karşılıklı olarak vazgeçtiklerini belirttiklerini, tarafların ortak olarak anlaşması-sulh olması durumunda her iki taraf avukata sulh olunan meblağlar üzerinden, yüzde yirmi eş oranında ücreti vekalet ödemeleri gerektiğini, feragat beyanlarında karşılıklı olarak vekalet ücretlerinden vazgeçmenin mümkün olamayacağı beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davaya yeniden devam olunmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yukarıda yazılı gerekçelerle davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; davacı vekilinin ilke derece mahkemesi aracılığıyla gönderdiği 18/12/2021 tarihli dilekçesi ile istinaf taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiği, davacı vekilince feragat beyanı dilekçesi ekinde yer alan vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisinin bulunduğu ve dosyanın henüz karara bağlanmadığı anlaşıldığından; HMK’nın 349/2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6- Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 22/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
M.Y.