Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2078 E. 2023/1195 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
YAZIM TARİHİ : 30/05/2023
Davacı tarafından davalı şirket aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline davalı kooperatif tarafından 2008 yılı olağan genel kurul toplantısında peşin maktu bedelle, kararda belirtilen bedeller karşılığında üyelik verilmesine karar verildiğini, söz konusu kararda kooperatif bitene kadar proje dışı yapılabilecek otoparkın yer altına alınması ile tapu kayıtlarının bireyselleştirilmesi v.b. masraflar hariç herhangi bir ödeme talebinde bulunulmayacağına oy birliği ile karar verildiğini, davalı kooperatifin buna rağmen müvekkiline Konya … Noterliği tarafından … yevmiye numaralı ihtarname ile … tarihli genel kurul kararı gereği 2013 ila 2018 yılları arasındaki genel gider tutarının üye başına düşen miktarının hesaplanarak tahsil edilmesi, aksi halde kooperatiften ihracının yapılarak müvekkili aleyhine icrai ve hukuki yasal sürece başlanılacağının ihtar edildiğini, söz konusu ihtarın hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, ihtarnamede üyeliğin kendiliğinden düşeceğinin bildirilmesinin ana sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğunu, davalı kooperatifin 23.06.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısının usule ve hukuka aykırı şekilde yaptığını, ayrıca bu toplantının müvekkiline herhangi bir şekilde tebliğ edilmediğini, bu nedenle alınan kararlardan habersiz olduğunu, toplantıdan kendisine gönderilen ihtarname ile haberdar olduğunu, öncesinde de usule aykırı toplantının yapıldığını ve toplantıda alınan karara müvekkili adına Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile genel kurul kararının iptali için dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu belirterek; davalı Kooperatifi’nin 23.06.2019 tarihli Olağan Genel Kurul Kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kooperatifler Kanununun 53.maddesi gereğince davanın süresinde açılmadığını, bu sebeple işbu davanın usulden reddinin gerektiğini, her ne kadar davacının dava dilekçesinde peşin üye olduğu gerekçesiyle genel kurulda alınan kararların kendisi için geçerli olmadığını, bu sebeple anılan genel kurulun iptalini istemekte ise de, peşin ödemeli üye olmadığını, davacının iptalini istediği kararın kooperatif genel giderlerine ilişkin olduğunu ve tüm üyelerin genel giderlerden sorumlu olduğunu, davacının peşin bedelli üye olduğu düşünülse bile genel gider ödemelerinden sorumluluğunun devam ettiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince Kooperatif genel kurul kararının yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptallerinin talep edilebilmesi için, genel kurulda alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla toplantıda bulunan ortakların red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açmaları gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmamasının toplantı ve karar nisabını etkilemediği, üyenin toplantıya gelmediği ve çağrılmadığı ya da çağrılmasında usulsüzlük bulunduğu hallerde, çağrılmayan ve genel kurula gelmeyen ortağa genel kurulda alınan kararlara ret oyu vermesi ve muhalif kalıp, keyfiyeti tutanağa geçirtme koşullarının aranmayacağı, iptali istenen davalı kooperatifin 23/06/2019 tarihli genel kurul kararına karşı açılacak iptal davasının 23.06.2019 tarihinden itibaren bir ay içerisinde açılması gerektiği, ancak davanın 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten soınra 03.10.2019 tarihinde açıldığı,..” gerekçesiyle davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle usulden reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda ve 08.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, müvekkilin 23.06.2019 tarihli genel kurul hazirun listesinde yer almadığını, yine müvekkile genel kurul çağrısının yapıldığını gösterir herhangi bir belgenin tespit edilemediğini, bu şartlarda yapılan genel kurul toplantısının usule uygun olmadığını, ayrıca mahkemenin müvekkilin genel kurul toplantısına gelip gelmemesini karar nisabına etki etmediğini belirttiğini, ancak bunun yanı sıra da dava açabilmesi için genel kurula katılıp alınan karara muhalefet şerhi düşmesini dava şartı olarak ileri sürerek davanın reddine karar verdiğini, müvekkilin dava açması için genel kurula katılıp muhalefet şerhi düşmesi şart ise bu durumda genel kurula davet edilmemiş olmasının, davanın kabulünü gerektiren bir sebep olduğunu, bu sebeplerin mahkeme tarafından davanın reddi gerekçesi olarak gösterilemeyeceğini, ayrıca mahkeme genel kurul toplantısına müvekkilin katılıp katılmamasının toplantı nisabına ve karar nisabına etkisinin olmadığını belirttiğini, mahkemenin gerekçeli kararında gerekçesiyle çeliştiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere usulüne uygun davet yapılmadan genel kurul toplantılarında alınan kararlara karşı herzaman dava açılabileceğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının müvekkil lehine kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kurul kararının iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı kooperatifin 27/09/2009 tarihinde yapılan 2008 yılı genel kurul toplantısında, davacıya … blok … kat … nolu dairenin 32.000 TL bedel karşılığında peşin maktu bedelle üyelik verilmesine, ileride oluşacak imalat farklılıkları üyelere nasıl yansıtılıyorsa peşin üyelere de aynı şekilde yansıtılacağına, kooperatif tamamlanıncaya kadar peşin bedelli üyelerden proje dışı yapılabilecek otoparkın yer altına alınması ile tapu ferdileşmesi vb..masraflar hariç herhangi bir ödeme talebinde bulunulmayacağına karar verildiği; 23/06/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı genel kurul toplantısında 5. madde ile; bugüne kadar yapılan genel gider ödemelerinin eşitleme ile ödemeyen üyelerden eşit şekilde tahsil edilmesine oy birliği ile karar verildiği, hazirun listesinde davacının isminin bulunmadığı, davacıya genel kurul çağrısının elden veya posta ile tebliğ edildiğine dair bir kaydın bulunmadığı, davalı kooperatif tarafından davacıya Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 23/06/2019 tarihli genel kurul kararı gereği 2013 ila 2018 yılları arasındaki hesaplanan genel gider tutarının 10 gün içerisinde ödenmesine dair ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin davacıya 29/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 03/10/2019 tarihinde incelemeye konu genel kurul kararının iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2009/11912 Esas- 2009/11907 Karar sayılı ilamı “kooperatiflerde genel kurul toplantısına çağrının usulsüz yapılması veya yapılmaması halinin müeyyidesinin bu toplantıda alınan kararların yokluğu mu, yoksa iptal edilebilirliği mi olduğu hususu Türk ve yabancı doktrinde tartışmalı olup, çoğunluk düşüncesi, hukuki işlemlere güvenlik getirme amacı da dikkate alınarak bu nevi sakatlıkların müeyyidesinin iptal edilebilirlik olduğu kabul edilmektedir.” şeklinde olup Yargıtay’ın yerleşik kararları bu yöndedir.
Kooperatifler Kanunu’nun 53. ncü maddesinde kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyiniyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurulabileceği düzenlenmiştir. Yasal düzenleme gereğince 1 aylık süre niteliği itibarıyla hak düşürücü süre olup iptal davasının bu süre geçtikten sonra açılması halinde esasa girilmeden davanın süreden reddi gerekir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacının kooperatif genel kurulunu izleyen 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra incelemeye konu davayı açtığı, davacının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacının tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6-Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 26/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç