Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2077 E. 2022/221 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 03/11/2021
NUMARASI : …. Esas

DAVACI :
VEKİLİ :

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
YAZIM TARİHİ : 25/02/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında 03/11/2021 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin tüm ortaklarının kardeş olduğu bir aile şirketi olduğunu, şirketin ana sözleşmesi gereğince faaliyet konuları içerisinde; “her türlü eletrikli, elektriksiz, elektronik eşya, beyaz eşya …, …., …, …, …, ….ve bunun gibi diğer firmaların ürünlerinin alım ve satımını, bayiliğini yapmak” olarak belirtildiğini, şirket ortaklarının, Türk Ticaret Kanunu gereğince, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağının düzenlendiğini, aksi halde ortaklar için rekabet yasağı ihlal edilmiş sayılacağını, davalının 2016 yılından itibaren Akşehir şehir merkezinde bulunan …. Mah. …. Blv. adresinde bulunan “…” isimli iş yerinde beyaz eşya satış ve bayiliğini yaptığını ve dürüstlük kuralını ihlal ederek ortaklar arasında geçerli olan rekabet yasağını ihlal ettiğini, davalının Akşehir .. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dava dosyası ile, o dönem müdür olan aynı zamanda şirket ortakları olan … ve …. aleyhine müdürlerin görevden alınması ve şirkete kayyım atanması talebiyle dava açtığını, davanın derdest olduğunu, davalının yasal yolları tam olarak kullanmadan şirket aleyhine dava açması ve şirkete kayyım atanması talebinde bulunmasının hem şirketin itibarını zedelediğini hem de kardeş olan ortaklar arasında var olan huzursuzluğu ve anlaşmazlığı iyice artırdığını, davalı ile şirket ortakları olan diğer kardeşler arasında bu nedenlerle husumet oluştuğunu, ortaklar genel kurul toplantısında dahi tam olarak bir araya gelemediklerini, işbirliği olmadığını, davalının şirket ile ilgili hiçbir konuda yardımcı olmadığını, davalının tüm bu eylem ve davranışlarının şirket menfaatlerine zarar verdiğini, şirketi zarara uğrattığını beyan ederek davalının haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılması sebeplerinin oluşması nedeniyle, davalının şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketin ortağı olduğunu ve diğer ortakların müvekkilinin kardeşi olduğunu, müvekkilinin her zaman davacı ortaklık için çalıştığını, maddi ve manevi olarak elinden gelen desteği gösterdiğini, ancak diğer ortaklar tarafından davacı şirketten maddi ve manevi menfaat sağlamasının engellendiğini, bu sebeple müvekkilinin ayrılma akçesinin gerçek değerinin (piyasa değerinin) hesaplanmasını talep ettiğini, yargılama devam ederken şirketin aktiflerinin ve mal varlığının azalttırılarak ortağa ödenmesi gereken ayrılma akçesinin gerçek değerinin hesaplanmasını etkileyecek ve müvekkilini zarara uğratacak durumların yaşanmaması amacıyla şirketin gayrimenkulleri ve trafik araçları üzerine üçüncü kişilere satışını ve devrini önlemek amacıyla tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; HMK’nın 389/1.maddesine göre ihtiyati tedbir talebinin niteliği, mahiyeti, mevcut delilleri davacı şirketin aktiflerini ve malvarlığını azalttığına ilişkin tedbir kararı verilmesi için yeterli kanaati vermemesi nedeniyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ayrılma akçesinin hesaplanması için mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, şirket ortakları arasında husumet bulunduğunu, müvekkilinin kusuru yokken şirket müdürlerinin, şirket menfaatine zarar veren politikalar izlemesi, diğer ortakları dışlamaları, kar payı dağıtımına engel olmaları, şirketten maddi ve manevi kazanımlara engel olmaları nedeniyle şirket aktiflerinin azaltılmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle tedbir kararı verilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Somut olayda; davalı tarafça cevap dilekçesi ile birlikte ihtiyati tedbir talep edilmiş olup, haklı sebebin mevcut olup olmadığı sunulan delillerle birlikte bir yargılama yapılmasını gerektirmektedir. İlk derece mahkemesince davalı vekilinin, şirketin aktiflerinin ve mal varlığının azaltılarak ortağa ödenmesi gereken ayrılma akçesinin gerçek değerinin hesaplanmasını etkileyecek ve zarara uğratacak durumların yaşanmaması için şirkete ait taşınmazlar ve araçların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulması yönündeki taleplerinin, haklı nedenin varlığı konusunda yeterli kanaatin oluşmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin ara kararında delillerin takdirinde isabetsizlik görülmediğinden, ihtiyati tedbir isteyen davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/02/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

M.Y