Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2069 E. 2023/1030 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
YAZIM TARİHİ : 15/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili kurumun elektrik sözleşmesi kapsamında abonesi olduğunu, ödenmeyen fatura bedelinin tahsili amacıyla Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının husumete, borca, imzaya, gecikme zammına, ferilerine ve zamanaşımına karşı yapmış olduğu tüm itirazların da haksız olduğunu beyanla davalının itirazlarının iptaline, icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, müvekkilinin adresinin İstanbul olduğunu dosyaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi, esasa ilişkin beyanlarında, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, icra dosyasına yapmış oldukları itirazlarının haklı olduğu ve borcun varlığı ve borç miktarının muhtacı muhakeme olduğunu, borcun varlığını kabul etmediklerini beyanla davanın reddine, davacı hakkında %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…bilirkişice tespit edildiği üzere, takip konusu fatura öncesinde davalı şirket için düzenlenen 03/11/2006 tarihli faturada belirtilen elektrik tüketim bedelinin ödenmemesi nedeniyle elektriğin kesilmesi gerekirken kesinti yapılmadığından dava konusu borcun doğduğu anlaşılmakla yerleşik yargıtay uygulamaları gereği hesaplanan gecikme zammı ve KDV’sinden elektrik tüketimine kendi ihmali nedeniyle sebebiyet veren davacı dağıtım şirketinin söz konusu alacağından %50 oranında kusur indirimi yapılması gerektiği anlaşıldığından…” gerekçesiyle, 1-davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin; 16.561,57TL asıl alacak, 378,71 TL gecikme zammı, 68,17 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere 17.008,45 TL toplam alacak ve takip tarihinden asıl alacağa işletilecek aylık %1,40 gecikme zammı ve gecikme zammının %18 KDV’si ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Hükmolunan meblağın %20’sine tekabül eden 3.401,69 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre (17.008,45/20.998,14) hesaplanan 1.069,20 TL’sinin davalıdan, 250,80 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin alacaklı olduğuna dair ve takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesine itirazlarının olmadığını, bilirkişi raporunda müvekkilin elektriği kesmediği için müterafik kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple de mahkemece müterafik kusur indirimi yapıldığını, müvekkilinin olayda müterafık kusuru olmadığını, bu nedenle hiç indirim yapılmaması gerektiğini, EPDK’nın 15.maddesi gereğince davacının talebi olmadan müvekkilin elektriği kesemeyeceğini belirterek; ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasına, müvekkilinin müterafik kusuru olmadığından, müterafik kusur indirimi yapılmaksızın davanın aynen kabulüne ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 01/12/2021 tarihli katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, müvekkilin ne usuli ne de esasa ilişkin haklı, gerekçeli ve yasal itiraz ve savunmalarını dikkate almadan, üstelik konunun yargılamayı gerektirdiği açık olmasına rağmen aleyhe icra inkar tazminatı ile birlikte haksız şekilde karar verdiğini, mahkemenin, alacağın genel zamanaşımına uğramadığını kabulü ile kararının hatalı olduğunu, mahkemece “enerji sarfiyatının 51.469,92 kWH olduğu” şeklindeki haksız değerlendirmesinin aksine, kararına esas aldığı 07.09.2020 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar mahkemenin sözünü ettiği “enerji sarfiyatı” bedeli olmayıp, “boşta kayıp bedeli” hesabı olduğunu, talep edilen 2006-2013 döneminde müvekkil şirketin hiç bir kullanımı/enerji sarfiyatı olmadığını, mahkemece zararın artmasında davacının müterafik kusurunu kabul etmesine ve bunu %50 olarak belirleyip gecikme zammı ve KDV’sine uygulamasına karşın, ana para olan boşta kayıp bedelinde de bu oranda bir indirim yapmamış olmasının yerinde olmadığını, ödeme emrinde talep edilen alacak likit kabul edilemeyeceğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafından elektrik tüketim bedelinin ödenmesi için davalıya karşı ilamsız takip yapıldığı, davalının husumete, yetkiye ve borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay… Hukuk Dairesinin … tarih ve … Esas- … Karar sayılı kararına konu davada “….Davalı, elektrik abonesi olup, icra takibine konu dönemde de aboneliği devam etmiştir. Davalı, aboneliği iptal ettirmediği için tüketilen enerji bedelinden davacı elektrik dağıtım şirketine karşı sorumludur. Diğer yandan, 49 ay gibi uzun bir süre, elektrik tüketim bedeline esas faturalar ödenmemesine rağmen elektriğin kesilmemesi nedeniyle davacı elektrik dağıtım şirketi müterafik kusurludur. Bu kusur, tüketilen elektrik bedelinin aslından davalının beraatını gerektirmediği gibi ana borçtan hukukî sorumluluğunu da kaldırmaz, yalnızca gecikme zammından indirim sağlar. Aksine düşünce davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar.
Hal böyle olunca mahkemece; davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak, davacı tarafın elektriği kesmesi gereken tarih belirlenip, bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği, bunun da ancak davalı için gecikme zammından indirim sağlayacağı, bu indirimin de en fazla yasal faize kadar olacağı nazara alınıp, bu ilkeler doğrultusunda uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine uygun rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş,…” gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, davalı yetki itirazında bulunmuş ise de taraflar arasında hukuki ilişkinin varlığına dair itirazının bulunmadığı, 6098 Sayılı TBK 89. maddesi gereğince alacaklının yerleşim mahkemeleri ve icra dairelerinin de yetkili olduğu, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporuna göre, davalının kullanımından kaynaklı davacının fatura alacağının hesaplandığı, mahkemece Yargıtay’ın yerleşik kararlarına uygun şekilde gecikme zammı ile gecikme zammı KDV’sinden mütefarik kusur indirimi yapılmasının yerinde olduğu, davalı takibe itirazında haksız olduğundan aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, açıklanan nedenlerle taraflarca ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Alınması gereken 358,59 TL harçtan peşin alınan 291,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 67,59 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinafa başvuran taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç