Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2048 E. 2022/240 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 20/10/2021
NUMARASI : …. Esas

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … –

İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –
DİĞER DAVALI : 2-… – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Ticari Şirket

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :24/02/2022
YAZIM TARİHİ :02/03/2022

Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında 20/10/2021 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davalı şirketin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu … bilişim alanında hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı şirketin %35 hissesi Konya .. Noterliğinin 20/04.2019 tarih ve …yevmiye numaralı; hisse senedi devir senedi ile müvekkili …’a devredildiğini, bu devirin pay defterine işlenmesine dair ortaklar kurulu kararının Konya .. Noterliğinin 20/04.2019 tarih ve … yevmiye numarası ile de noterlikçe onandığını, buna rağmen, müvekkillinin halen şirkette ortak olarak gözükmediğini, şirket müdürü olan ve hisse devrini yapan davalı … hisse devrine ilişkin keyfiyeti hem şirket ortağı hem de şirket müdürü sıfatı ile Ticaret Sicil’e bildirmediğini, şirketi halen tek ortaklı bir şirket gibi yönetmeye devam ettiğini ve şirketi usulsüz bir şekilde 16.03.2021 tarihinde tasfiye sürecine girdiğini, müvekkilinin şirket üzerindeki haklarının gasp edildiğini, davalı … şirkete tek başına hakim olduğundan şirketin tüm kayıt ve belgelerinde değiştirme ve oynama ihtimali olduğunu, şirketin evraklarının korunması ve zararın dahada büyümemesi için davalı şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini, ayrıca şirketin tasfiye sürecine girdiğinden, tasfiyenin devam etmesinin şirket açısından geri dönüşü olmayan bir zarar oluşturacağından tedbiren tasfiyenin durdurulmasına karar verilmesini talep edilmiştir.
İlk derece mahkemesince 16/07/2021 tarihli ara karar ile; “….davacı vekilinin davalı şirketin tasfiyesinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava değeri olarak gösterilen 3.500,00 TL mahkememiz veznesine yatırıldığında veya aynı tutarda kesin ve süresiz nitelikteki banka teminat mektubunu mahkememize ibraz edildiğinde davalı şirketin dava sonuna kadar tasfiyesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yasal süre içerisinde teminat yatırıldığında Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, davacı vekilinin davalı şirkete kayyum atanması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İTİRAZ:Davalı şirket vekili itiraz dilekçesinde özetle; öncelikle davanın reddinin gerektiğini, tasfiye halindeki müvekkili şirketin tasfiyesinin durdurulmasını gerektirir bir durumun bulunmadığını, davacının talebinin bir an için doğru olduğunu kabul edilse bile bu durumun ancak tasfiye sonucunda tasfiye payının ortaklara dağıtılması aşamasında dikkate alınabileceğini, verilecek tedbirlerin tasfiye paylarının ortaklara ödenmemesi ve ayrıca ticaret sicilinden terkinin önlenmesi yönünde olabileceğini, bu nedenlerle verilen tedbir kararının kabul edilemez olduğunu, mahkeme aksi kanaatte olursa şirketin ve üçüncü kişilerin zararlarını karşılamak için davacının teminat göstermesine karar verilmesini gerektiğini bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 20/10/2021 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine duruşma açılarak yapılan değerlendirme sonucunda; “…davalı şirket vekilinin ihtiyati tedbire ve teminata ilişkin itiraz dilekçelerindeki iddiaları mahkememizce detaylıca incelenmiştir. Huzurda görülmekte işbu davada geçerli bir hisse devri yapılıp yapılmadığı ve davacının davalı şirkette pay sahibi olup olmadığı yapılacak yargılama sonucunda belli olacak ise de; davalı şirketin tasfiye süresince bulunması nedeniyle mahkememizce verilen tedbir kararında davacının hukuki yararının bulunduğu, bu anlamda HMK’nun 389. maddesinde belirtilen ihtiyati tedbir şartlarının bulunduğu kanaatine varıldığından ve ayrıca davacı tarafından yatırılan teminat tutarı dava değeri üzerinden alındığından ihtiyati tedbire ve teminata ilişkin itirazların ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle davalı şirket vekilinin ihtiyati tedbire ve teminata ilişkin itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle;iş bu dava nedeniyle tasfiye halindeki şirket için tasfiyenin durdurulması tedbirinin uygulanamayacağını, tasfiye halindeki müvekkili şirkette tasfiyenin durdurulmasını gerektirir bir sebep bulunmadığını, bir an için davacının pay devri iddiası kabul edilse dahi, bu durum ancak tasfiye sonucunda tasfiye payının ortaklara dağıtılması aşamasında dikkate alınabileceğini, ve ortaklara ödenecek herhangi bir tasfiye payı oluşmuşsa bu tasfiye payının ortaklara ödenmemesi konusunda ve tasfiyesi tamamlanan şirketin ticaret sicilinden terkin edilmemesi yönünde bir ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, dolayısıyla tasfiye sürecinin durdurulmasının ve dava konusu ile bir bağı bulunmadığını, bu nedenle de ihtiyati tedbir olarak tasfiyenin veya tasfiye işlemlerinin durdurulması yönünde karar verilemeyeceğini, yine 20.10.2021 tarihli murafaa duruşması olup söz konusu duruşma görülmekte olan bir davanın içinde yapıldığını, dolayısıyla vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen 20.10.2021 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 120: (1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Harçlar Kanunu
Madde 2: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir.
Madde 15: Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır.
Madde 27: (1) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir.
Madde 32: Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.
Davacı tarafça ihtiyati tedbir talebi ile ilgili 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 nolu tarifesinin yargı harçları bölümünün (A) fıkrasının karar ve ilam harcı başlıklı (III) numaralı bendin 2/d alt bendi gereğince; yatırılması gereken karar ve ilam harcının ödenmediği anlaşılmıştır.
Bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden Dairemizce re’sen inceleme konusu yapılmıştır. Talebin incelenmesi Harçlar Kanunu 2 ve 27. maddeleri gereğince talep tarihinde geçerli olan maktu karar ve ilam harcının yatırılmasına bağlıdır.
Somut olayda ihtiyati tedbir talep eden davacının ihtiyati tedbir talebinde bulunmasına rağmen 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince yatırması gereken 97,70 TL ihtiyati tedbir karar ve ilam harcını yatırmadığı, bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken 16/07/2021 tarihli ara karar ile talebin kabulüne ve 20/10/2021 tarihli ara karar ile de ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, karşı taraf davalı şirket vekilinin istinaf başvuru talebinin istinaf sebepleri esastan incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen ara kararın kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurularak ihtiyati tedbir talebinin usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı Tasfiye Halinde …’nin istinaf talebinin KABULÜ ile Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2021 tarih, …. Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davalı Tasfiye Halinde … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esasa ilişkin hüküm kurulurken değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davalı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davalı Tasfiye Halinde …’nin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının kabulü ile Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2021 tarih, …. Esas sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
2-Davacının ihtiyati tedbir talebinin USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gereken 133,00 TL karar ve ilam harcının ihtiyati tedbir talep eden davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/02/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç