Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2042 E. 2023/822 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN : …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
YAZIM TARİHİ : 13/04/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafından imal edilen ve müvekkili şirkete satılan iki adet römork üzerinde bulunan ancak çalışmayan …sistemi bedeli olan 5.310 Euro’nun tahsili hususunda davalı aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı tarafın tartı sistemlerinin çalışmadığını bildiğini, römorklar üzerinde bulunan iki tartı sisteminin çalıştırılması için davalının yönlendirdiği servis yetkililerinin geldiğini, tartı sistemlerini incelediklerini ancak çalıştıramadıklarını, çalışmayan ve iş görmeyen tartı sistemlerinin bedellerinin davalıdan tahsili için takip başlatıldığını ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacak miktarının %20’si kadar icra tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu … sistemini… isimli şahıstan satın alarak kendi imal ettiği römorka monte ettiğini, tartı sisteminin imalatçısı olan …’a davanın ihbar edilmesini istediklerini, müvekkil ile davacı arasında yapılan mal satışının 05/08/2016 tarihinde olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının Euro alacağına ilişkin icra takibi başlattığını ancak satım işleminde tamamen Türk Lirasının kullanıldığını, dava konusu cihazlara yetkili servis gelmeden önce müdahale edildiğinin servis raporunda mevcut olduğunu, arızanın imalattan kaynaklı olmayıp, davacı tarafından kaynaklandığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine alacak miktarının %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında alacak konusu hakkında davalı ile ara buluculuk yolu ile uzlaşma görüşmesi yapıldığını ancak uzlaşmanın sağlanamadığını, bu nedenle icra dosyasına yapılan itirazın iptali için dava açtıklarını, davalı tarafından imal edilen ve davacı şirkete satılan iki adet römork üzerinde bulunan ancak çalışmayan … sistemi bedeli olan 5.310 EURO nun tahsili konusunda yapılan icra takibine itiraz edildiğini, bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın tartı sistemlerinin çalışmadığını bildiğini, römorklar üzerinde bulunan iki tartı sisteminin çalıştırılması için davalı tarafın yönlendirdiği servis yetkililerinin geldiğini, tartı sistemlerini incelediklerini ancak çalıştıramadıklarını, çalışmayan ve iş görmeyen tartı sistemlerinin bedellerinin davalıdan tahsili için takip başlatıldığını, bu takibe yapılan itirazın iptali için dava açtıklarını iddia ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle %20 icra tazminatının davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Dava dosyasını incelediğimizde yargılamaya hakim olan ilkeler niteliği dikkate alındığında HMK ‘nın yargılamaya hakim ilkeleri gözetilerek HMK’nın 24-25-ve 26.maddeleri dikkate alındığında ve yargılamanın esasında tarafların iddialarını kendilerini ispatlamaya mükellef olduklarını ve söz konusu iddialarını inandırıcı gözle görünür somut ve hukuka uygun delillerle kendilerinin lehine hak çıkacak tarafa ait olduğu dikkate alındığında davacının iddialarını mahkememiz dosyasında somut olarak ispatlayamadığı gibi dosya kapsamında bilirkişi raporu incelendiğinde davacı tarafın keşif sırasında bilirkişilere yeterince destek olmadığı aksine davasını ispatlamaya yarar delillerinin sunmasında hiçbir eyleme katılmadığı anlaşıldığından bütün deliller kapsamında davacının iddiaları soyut kalmıştır.
Davacı ayrıca yemin deliline başvurduğuna ilişkin dava dilekçesinde yemin kaydı bulunmadığından kendisine yemin teklifi edilmemiştir.
Dosya kapsamına uygun görülerek dava konusu mallar üzerinde inceleme yapan bilirkişinin raporu ve ek raporu ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alındığı, bilirkişi raporunda dava konusu malların ayıplı olmadığının belirtildiği, başkaca araştırılacak husus kalmadığından ispat edilemeyen davacının davasının reddine karar vermekle beraber davalı tarafın da cevap dilekçesinde talep etmiş olduğu haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatının da davacı tarafın kötü niyetinin ispatlanmadığından davanın kötü niyet tazminat talebinin reddi…” gerekçesiyle, davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece dosya kapsamına alınan bilirkişi ilk raporunda tartı sistemlerinin çalışmadığı ve servis tarafından da çalışır hale getirilemediği hususunun sabit olduğunu, mahkemece bu kök rapor sonrasında resen dava konusu aracın çalıştırılarak söz konusu tartı sistemlerinin ayıplı olup olmadığının tespiti için ek rapor düzenlenmesine karar verildiğini, bilirkişinin bu cihazın çalıştırılması, akabinde römork üzerinde tonluk yükleme yapıp test edilmesini talep ettiğini, bu işlemlerin teknik bir konu olmasından ve işlemin büyük maliyet gerektirmesinden dolayı bu maliyetin haricen yapılması yargılama giderine dahil edilmeyeceğinden yerine getirilmediğini, dava konusu cihazın ayıplı olduğu hususunun, servis kayıtları ve tanık beyanları ile de sabit olduğunu, aracın müvekkili tarafından değil, davalı tarafından sağlanacak teknik ekiple çalıştırılması gerektiğinin beyan edildiğini, bu cihazların davalı tarafın belirlediği teknik servis elemanları tarafından ayıplı olduğu tespit edildikten sonra davacı tarafından hiç çalıştırılmadığını, bilirkişi ek raporunun şahsi beyanlar içerdiğini, ilk rapor ile ek rapor arasında çelişkiler bulunduğunu, başka bir bilirkişi incelemesi yaptırılması taleplerinin de kabul edilmediğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından Denizli… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasından 5.310,00 Euro asıl alacağın tahsili istemi ile takip başlatıldığı, harca esas değer olarak 36.249,78 TL gösterildiği, ödeme emrinin davalıya tebliği sonrasında davalının yetki ve borca itiraz ettiği, davacı tarafça yetki itirazının kabulü ile, dosyanın yetkili Konya İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesinin talep edildiği, Konya…İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında yeniden ödeme emri düzenlenerek davalıya tebliğ edildiği ve davalının borca itiraz etmesi sonrası işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmış olmakla birlikte, yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinde alacak olarak TL cinsinden 36.249,78 TL gösterildiği oysa, takip talebinde takibe konu alacağın Euro cinsinden alacak olduğu, icra müdürlüğünce takibe konu alacağın Euro alacağı olduğu belirtilerek harca esas değer olarak TL cinsinden karşılığının belirtilmesi gerektiğinden ve işbu itirazın iptali davasında takip talebi ile ödeme emri farklı olamayacağından ve bu husus dava şartı olup, mahkemece re’sen nazara alınması gerektiğinden, anılan husus göz önünde bulundurulmaksızın işin esasının incelenmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin istinaf istemlerinin incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas- … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,

3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan 36,10 TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 198,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 364,66 TL harçtan, karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 184,76 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.114,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- HMK’nın 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince yazılan 01/12/2021 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/04/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T