Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/2007 E. 2023/925 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …- (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
YAZIM TARİHİ : 05/05/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, müvekkili aleyhine başlatılan Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinden dolayı müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, takibe konu bonolar üzerindeki ciranta imzalarının da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin bonolar üzerinde ismi geçen diğer kişilerle hiçbir bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20’den az olmamak kaydıyla davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının yıllar sonra bu davayı açmasının kötüniyetinin göstergesi ve alacağı sürüncemede bırakmak amacına yönelik olduğunu, takip konusu senetteki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan takip üzerine, düzenleyeni …, lehtarı … olan 20/10/2006 ödeme tarihli, 2.000 TL, 31/10/2006 ödeme tarihli, 2.100 TL ve 20/11/2006 ödeme tarihli, 2.000 TL. bedelli olan 3 adet bono nedeniyle davacının davalıya borcunun bulunmadığına yönelik mahkememizde menfi tespit davası açıldığı, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda; inceleme konusu senetlerde atılı 2. Ciro imzaları ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği anlaşılmakla davaya konu bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davacının takip kesinleştikten 15 yıl sonra dava açmasının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, takip konusu senetteki imzanın davacıya ait olmadığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, atılan imzaların tek bir kişiye ait olup olmadığını, keşideci tarafından atılmış olup olmadığı hususunun da araştırılması gerektiğini, diğer taraftan keşidecinin, davacı ciranta ile bu senetten kaynaklı ticari ilişkisinin olup olmadığının da mahkemece araştırılması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığına ilişkin ATK raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş olmakla, davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de, yeni bir rapor aldırılması yönünde talepte bulunulmadığı, davanın reddinin talep edildiği de anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından, davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 416,69 TL harçtan, peşin alınan 104,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 312,51 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T