Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/200 E. 2021/360 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ../… – …/…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2020
NUMARASI : …/… Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … Limited Şirketi
VEKİLİ : Av…

DAVALILAR : 1- …
: 2- … ..
VEKİLİ : Av. ::..

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
YAZIM TARİHİ : 22/03/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan tapu iptali ve tescil davasında 05/10/2020 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’nin arz edilen inşaat yapım sözleşmesi başlıklı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile dava konusun edilen Konya ili … ilçesi, … mah. … ada … parselde bulunan taşınmaz üzerinde inşaat yapımını üstlendiğini, o dönem kooperatif başkanının aynı zamanda …. İnş. Ltd. Şti’nin yetkilisi ve sahibi olan .. .. olduğunu, inşaat yapımının yüklenildikten sonra imal için işini yüklenici konumunda diğer davalı …. İnş şirketine devrettiğini, somut olayda aslında tek bir yüklenici olduğunu, 2008 yılına ait olağan kooperatif genel kurul tutanağının 3. Maddesinde dava konusu edilen adanın inşaat yapım bedeli karşılığı olmak üzere davalılardan yüklenici konumundaki şirkete devir kararının alındığını, davalı kooperatifin bir nevi arsa sahibi, davalı …. Şirketinin ise arsa payı karşılığı inşaat yapan yüklenici konumuna geçtiğini, davalı şirketin inşaatı yaptığına dair inşaat ruhsatının, inşaat elektrik su abonelikleri, beton testlerinin arz edilen genel kurul kararının açıkça yüklenici olarak inşaat yaptığını gösterdiğini, davacının yüklenici şirkete temlik sözleşmesinde yer alan edimlerini eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiğini, dava konusu taşınmazın tapusunun davcı adına tescil edilmesi gerekirken, davalı kooperatif adına tescil edilmiş ve davacının davalılardan tapuyu devir etmelerinin istenmesine rağmen olumlu yanıt alınamadığını belirterek, davasının kabulü ile taşınmazın ayni çekişmeli olduğundan 3. Kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına ve davanın Konya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı kararı ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı birleştirme ve tedbir talep etmiş ise de, taşınmaz değerinin belirlenmesi sonrasında teminat hususu yeniden değerlendirilmek üzere şimdilik 10.000,00 TL teminat depo edilmesi halinde tedbir talebinin kabulüne, başka mahkeme dosyasının mahkeme dosyasında birleştirilmesi hususunun mahkemenin yetki alınında olmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar yetki sebebiyle birleştirme talepleri red edilmiş ise de taşınmazın Konya/Selçuklu ilçesinde olması sebebiyle birleştirmenin yetki konusu yönünden bir uyuşmazlığının söz konusu olmadığını, Yargıtay içtihatlarında izah edildiği üzere uyuşmazlığın aynı olaydan kaynaklanması, taleplerden biri yönünden verilecek kararın diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa söz konusu özel yetkili mahkeme ve genel yetkili mahkeme arasında uzman olan mahkemede görülmesinin gerektiğini belirterek istinaf ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 168.maddesi hükmü gereğince “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez” şeklinde düzenlendiğinden aynı mahkemede görülmekte olan davalar için verilen birleştirme ve ayırma kararlarına karşı ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna gidilebilir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İstinaf Dilekçesinin Reddi” başlıklı 346/(1). maddesinde; istinaf dilekçesinin, kanuni süre geçtikten sonra verileceği veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının asliye ticaret mahkemesine hitaben kaleme aldığı dava dilekçesinde, davalarının Konya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı men’i müdahale davası ile hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle tensiben birleştirilmesi talep edildiği, mahkemece 05/10/2020 tarihinde davacının konu gayrimenkulün 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesini talep ettiği tedbir gerekçeli kararında birleştirme talebini de inceleyerek, birleştirme talebinin reddine karar verdiği, iş bu dava ile birleştirilmesi istenen davanın aynı düzey ve sıfattaki mahkemede görülmediği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca birleştirme talebi hakkında verilen kararlar hakkında kanun yoluna başvurulamayacağının hüküm altına alındığı, her ne kadar talebe konu gerekçeli ara kararda istinaf yolu açık olarak karar ittihazına gidilmiş ise de açık olan istinaf kanun yolunun diğer tedbir talebine ilişkin olduğu, kaldı ki ilk derece mahkemesi hakiminin, kanunla verilmeyen bir hakkı tanımak suretiyle hükme karşı istinaf kanun yolu açık olduğunu belirtmesinin, taraflara, yasayla verilmemiş bir hakkı (istinaf kanun yolunu) bahşetmeyeceği, birleştirme talebinin reddi kararı hakkında ancak o davada verilecek esas hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabileceği, Yargıtay 11.HD’nin 2013/2773 Esas 2013/18285 Karar 21/10/2013 tarihli içtihadının da bu yönde olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince davacının istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE,
2- Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/03/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 352 ve 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

M.Ç.