Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1922 E. 2023/981 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (… )
ÜYE : … (… )
ÜYE : … (… )
KATİP : … (… )

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
: 2- …
: 3- …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZIM TARİHİ : 09/05/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin Türkçe bilmediğini, Türkçe konuşamadığını, yatırım amaçlı olarak davalı …’ın kurucusu olduğu diğer davalı şirketin hissesini devralmaya karar verdiğini, Konya …. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile şirketin 150 adet payını 150.000,00TL karşılığında devraldığını, devir sözleşmesinin yeminli tercüman … nezaretinde yapıldığını, müvekkilinin şirketin ortağı haline geldiğini, davalı …’ın şirketin 350 adet hissesini dava dışı olan …’a 350.000,00TL karşılığında muvazalı olarak sattığını, hisse devri kararının şirketin genel kurulunda alınması gerektiğini ancak böyle bir karar olmadığını, bu nedenle 23.07.2019 tarihinde gerçekleştirilen pay devrinin geçersiz olduğunu, …’ın fiili olarak şirkette çalışmalarına devam ettiğini, hisseleri devralan … ile …’ın akraba olduklarını, Davalı …’ın araç kiralamalarına ve banka kredisine başvurmak için bir belge düzenlenmesi gerektiğinden bahisle müvekkilini Konya … Noterliği’ne götürdüğünü, burada düzenlenen …tarih, … yevmiye numaralı pay devri sözleşmesi ile müvekkilinin 150 adet payının …’a devredildiğini, devre ilişkin bu sözleşmenin yeminli tercüman olmaksızın türkçe bilmeyen müvekkilini imzalattırıldığını, müvekkilinin atmış olduğu imzanın araç kiralama sözleşmesi olduğunu sanarak imzaladığını, davalı …’ın bu tutumu ile şirketi telafisi imkansız zarara uğrattığını, müvekkilinin tercüman olmadan bilmeden imzaladığı bu sözleşmenin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin pay devri karşılığında 150.000,00 TL para aldığı yönündeki kaydın gerçeği yansıtmadığını, ileri sürerek Konya … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı limited şirket pay devir sözleşmesinin sahteliğinin tespiti ile noter senedinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Noter olan müvekkilinin pay devrine ilişkin sözleşmenin içeriğinden değil, sadece imzalarından sorumlu olduğunu, davacının Türkçe bilmediği varsayılsa bile noterin davacının irade sakatlığından sorumlu olmadığını, kaldı ki davacının Türkçe konuşabildiğini, Konya … Ceza Mahkemesi’nde tercümansız olarak ifade verdiğini, müvekkilinin mevzuata uygun olarak işlem yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Konya … Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı noter senedinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğini, davacının Türkçe bilmediği iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Her ne kadar davacı, davalı …’ye karşı da husumet yöneltmiş ise de resmi senedin iptaline yönelik davaların senedin tarafları ve senede resmiyet kazandıran kişi ya da kişiler arasında görülmesi gerektiğinden davalı şirketin eldeki davada pasif husumetinin bulunmadığı, bu nedenle davalı şirkete yönelik davanın husumet yönünden reddi gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 201. Maddesi uyarınca; Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamayacağı, somut olayda ispat yükü davacı üzerinde olup, resmi senedin düzenlendiği tarih olan 11/05/2020 tarihi itibariyle Türkçe dilini bilmediğini ispat etmek zorunda olduğu, her ne kadar davacı Türkçe dilini bilmediği iddiasının ispatı için tanık deliline dayanmış ise de davaya konu resmi senette davacının Türkçe okur yazar olduğunun belirtilmesi ve senedin hüküm ve kuvvetini kaldıracak iddiaların tanıkla ispatı mümkün olmadığından davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafın şikayeti üzerine başlatılan ve Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturma neticesinde 18/01/2021 tarihli karar ile ” müşteki … ‘un Türkçe bilmediğini Noterde yapılan pay devir işlemi nedeniyle dolandırıldığını beyan etmiş ise de; dosyadaki belgelerden müşteki …un Türkçe bildiği, meramını Türkçe anlatabildiği, Resmi makamlar huzurunda işlemlerini tercümana gerek duymaksızın yaptığının anlaşıldığı, müşteki … ‘un, işlemediğini bildiği halde şüphelilere hukuka aykırı fiil isnadında bulunma kastıyla hareket ettiği bu nedenle şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlemedikleri” gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, aynı soruşturma dosyası üzerinden bu kez davacı hakkında ” şüpheli … ‘un Türkçe bilmediğini Noterde yapılan pay devir işlemi nedeniyle dolandırıldığını beyan etmiş ise de; dosyadaki belgelerden şüpheli …’un Türkçe bildiği, meramını Türkçe anlatabildiği, resmi makamlar huzurunda işlemlerini tercümana gerek duymaksızın yaptığının anlaşıldığı, şüpheli … ‘un gerçekleştirmediği halde kendisine yönelik Dolandırıcılık, Görevi Kötüye Kullanma, Tacir veya Şirket Yöneticileri ile Kooperatif Yöneticilerinin Dolandırıcılığı suçlarının işlendiği hususunda şikayette bulunduğu şikayet edilen müştekilerin bu suçları işlemediğini bildiği halde, müştekiler hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak için hukuka aykırı bir fiil isnadında bulunma kastıyla hareket ettiği, şüphelinin bu suçu tek hareketle birden fazla kişiye karşı işlediği bu nedenle TCK 43/2 Yollamasıyla TCK 43/1 maddesi kapsamında zincirlemem biçimde TCK 267/1 maddesinde tanımlı İftira suçunu işlediği ” gerekçesiyle iddianame düzenlendiğinin anlaşıldığı, her ne kadar davaya konu … tarihli noter evrakının düzenlendiği esnada davacının Türkçe dilini bilmediği iddia edilmiş ise de davacının …tarihinden önceki döneme ilişkin olarak şirkete ait genel kurul toplantılarına katıldığı, toplantılarda tercüman bulundurulmadığı, Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında … tarihinde davacının müşteki sıfatıyla tercümansız olarak ifadesinin alındığı, yine davacının … tarihinde … Polis Merkezi Amirliği’nde tercümana gereksinim duymaksızın ifade verdiği, soruşturma dosyasında yer alan 26/11/2020 tarihli CD çözümleme tutanağı ile davacının davaya konu noter senedinin düzenlendiği gün yine tercüman gereksinimi duymaksızın noter çalışanları ve davalı … ile konuştuğunun tespit edildiği, davacının davaya konu noter senedinin düzenlendiği esnada Türkçe dilini bilmediği usulünce ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının davalı …’ye yönelik davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının davalı … ile davalı …’a yönelik davasının esastan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla noterin senet düzenlemesi sırasında bizzat yaptığını bildirdiği veya şahsi gözlemine binaen yapıldığını bildirdiği hususlar hakkında sahtecilik iddiasında bulunulabileceğini, Noter senedinin sahteliğinden anlaşılması gerekenin hususlarda birisi de noter senedinin düzenlenmesi sırasında gerçeğe uygun olmayan kayıtlar koyulmuş olması olduğunu, dava konusu noter senedinde yer alan müvekkilin Türkçe okur yazar olduğu yönündeki kayıt gerçeği yansıtmadığını, pay bedeline ilişkin olarak müvekkilime hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı … tarafından pay bedelinin ödendiğine ilişkin dosyaya hiçbir delil de sunulamadığını, dava konusu sözleşmede gerçekleştirilen işlemdeki imzaların davalı noter huzurunda atıldığı belirtilmişse de bu hususun gerçeği yansıtmadığını, zira müvekkili ile davalı … arasında gerçekleştirilen işlemde noterlik çalışanı tarafından sözleşme hazırlandığını, taraflara imzalatıldığını ve nihayetinde son aşamada davalı noter … tarafından imzalandığını, mahkemece davalı Noter’in isticvabı talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, şirket pay devri sözleşmesinin iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacının Konya … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı limited şirket pay devir sözleşmesinin sahteliğini ispatlamaya elverişli delil sunmadığı, buna göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

O.B