Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1858 E. 2022/239 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ..ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 08/09/2021
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR :

VEKİLİ :
:
VEKİLLERİ :
:
VEKİLLERİ :
:
TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
YAZIM TARİHİ : 03/03/2022
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında açılan davada ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra; dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava sonuna kadar pay sahipliği haklarının kullanılması için ihtiyati tedbir niteliğinde bir kayyım atanmasını, müvekkilinin davalı holdinge ortak olduğunun tespiti ile pay devrinin pay defterine kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “…davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dilekçesi ile dava sonuna kadar pay sahipliği haklarının kullanılması için ihtiyati tedbir niteliğinde bir kayyım atanması talebinin uyuşmazlık konusu olmadığından mevcut dosya ve delil durumu dikkate alınarak reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalarının “şirkete ait payların ilmühabere bağlandığı, müvekkilin dava konusu payları usulüne uygun şekilde ilmühaberin ciro ve teslimi yoluyla devraldığı, buna karşılık müvekkilin pay defterine kayıt talebinin dava konusu payların diğer davalılara ait olduğundan bahisle reddedildiği; diğer davalıların şirket pay defterine ortak olarak kaydedilmesinin hukuken hatalı olduğu, müvekkilin şirket pay defterine kaydının yapılması gerektiği” iddiasına dayandığını, hal böyle olunca, dava konusu şirket paylarının kime ait olduğu hususunun ihtilaflı olduğunu şirket payları ilmühabere bağlanmış olup, müvekkilinin de payları temsil eden ilmühaberlerin ciro ve teslimi suretiyle usulüne uygun şekilde payları devraldığını, pay defterinde kayıtlı olan davalının ise, usulüne uygun şekilde pay devri olmadan, şirket pay defterine ortak olarak kaydedildiğini, bu durumda, dava konusu payların kime ait olduğu hususuun ihtilaflı olduğunu, mahkemenin ret kararındaki gerekçenin aksine, taleplerinin dava konusu ihtilafla ilgili olduğunu, mahkemenin açıklanan gerekçeyle ihtiyati tedbir taleplerini reddetmesinin, talebin yanlış anlaşılmasından kaynaklandığı kanaatinde olduklarını, “kayyım tayini” talebi, yaygın olarak şirket yönetim yetkisinin kime ait olduğu veya şirket yöneticilerinin azli talepli davalarda, şirket yönetiminin kayyım tarafından yürütülmesi için, “şirket yönetimine kayyım tayini” şeklinde yapıldığını, taleplerinin şirket yönetimine kayyım tayini şeklinde anlaşıldığında; mahkemenin ret kararındaki gibi, “şirket yönetimi konusunun konunun ihtilaflı olmaması” sebebiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermesinin isabetli olduğunu, yalnız, kayyım tayini taleplerinin “şirket yönetiminin kayyım tarafından yürütülmesi amacıyla, şirkete kayyım tayini” olmadığını, aksine, kayyım taleplerinin sadece, “dava konusu, pay sahipliği ihtilaflı olan paylara ilişkin pay sahipliği haklarının kullanılmasının kayyıma bırakılması” yönünde olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. ” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı kanunun 390. maddesinde de ” İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda davacı tarafından davalılar aleyhine davalı ….’ye ortak olduğunun tespiti ile pay devrinin pay defterine kaydına karar verilmesi, terditli olarak ise tazminat talepli olarak işbu davayı açtığı ve pay sahibi davalı …. adına olan paylarla ilgili pay sahipliği haklarının kayyım tarafından kullanılması için ihtiyati tedbir niteliğinde bir kayyım atanmasını talep ettiği görülmüştür.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, her ne kadar mahkemenin uyuşmazlık konusu olmadığından tedbir isteminin reddine karar verildiğine dair gerekçesi yerinde değil ise de, ihtiyati tedbir talep eden tarafça talebin haklılığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafça yaklaşık ispat için sunulan belgelerin soruşturma ve kovuşturma konusu olduğu için tartışmalı olduğu, talep edenin talebinin haklılığını HMK’nın 390/3. maddesi gereği yaklaşık olarak ispat edememiş olduğu, ihtiyati tedbir talep eden davacının talebinin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken değişik gerekçe ile reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvuru talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 08/09/2021 tarihli ara kararın kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2021 tarih …. Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esasa ilişkin hüküm kurulurken değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
-Davacının ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
C)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D)Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/02/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

A.Ç