Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1849 E. 2021/2528 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – […] UETS

DAVALI : … – …
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) – İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZIM TARİHİ : 03/01/2022
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan tapu iptali ve tescil davasında … tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Konya ili, Selçuklu ilçesi Sille mahallesi, … ada ve … parselde kurulan davalı kooperatifin üyesi olduğunu, taksitlerini düzenli olarak ödediğini, kooperatif tarafından çekiliş yapıldığını ve müvekkiline dairenin fiziki olarak teslim edildiğini, müvekkilinin dairede uzun yıllardır oturduğu ve kendisine bu dairenin teslim edildiğinin tüm deliller ile sabit olduğunu, müvekkili tarafından dairedeki su abonelik tarihinin 10/01/2008, doğalgaz abonelik yılının ise 30/10/2016 tarihi olduğunu, bu durumun toplanacak delillerle sabit olduğunu belirterek bahsi geçen parselde bulunan .. blok .. nolu bağımsız bölümün başkalarına satışının önlenmesi, üzerine haciz şerhi konulması, konulmuş haciz şerhlerinden satışının yapılmaması amacıyla taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince “…Somut olayda; 6100 sayılı HMK’nın 390/3. Maddesi uyarınca tedbir isteyenin davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat yükü altında olduğu, davacı tarafça sunulan delillerin yaklaşık ispat için yeterli olmadığı sonucuna varıldığından davacı vekilinin tedbir talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; geçici koruma yollarından biri olan ihtiyati tedbirin dava sonuna kadar dava konusu şeyin koruma altına alınmasını amaçladığını, kanun koyucunun bu hususta tam ispat koşulundan ziyade yaklaşık olarak ispat koşulunun yeterli olacağını ifade ettiğini, yerel mahkemenin ise neredeyse tam ispat koşulunu aradığını, inşaat sektörünün mevcut koşulları ve hayatın olağan akışı birlikte değerlendirildiğinde, davalının ihtilaf konusu taşınmazı elden çıkartma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, bu nedenle davanın ileride lehlerine sonuçlansa dahi müvekkilinin evine kavuşamayabileceğini belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep; dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinden ibarettir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesinde; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında davacının davalı kooperatife üye olup edimlerini yerine getirdiği ve kura çekiminin gerçekleştiği, kura çekimi neticesinde kendisine .. blok … nolu bağımsız bölümün isabet ettiği, bağımsız bölümün kendisine teslim edilerek 2008 yılından beri tahsis edilen bağımsız bölümde ikamet ettiği, buna rağmen tapu kaydının kendisine devredilmediği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle dava dilekçesinde iddia edilen hususların yaklaşık olarak ispat edildiği, hak kaybının engellenmesi için talebin kısmen kabulü ile teminatsız olarak bahsi geçen bağımsız bölümün üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesi gerekirken, yaklaşık ispatın olmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili verilecek kararda değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE,
– Konya İli, Selçuklu ilçesi, Sille Mah., … ada, … parselde kain … Blok … Nolu bağımsız bölümün üçüncü kişilere satışının önlenmesine yönelik TEMİNATSIZ olarak ihtiyati tedbir konulmasına,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 393/1. maddesi gereğince kararın tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içerisinde kararın infazının talep edilmesi gerektiği, aksi halde; tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının davacı tarafa HATIRLATILMASINA,
3- Kararın infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/12/2021 tarihinde oy çokluğu ile HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
(muhalif)
Katip …
e-imzalıdır

M.Ç.
MUHALEFET ŞERHİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu ihtiyati tedbir talepli dilekçede, davacının, davalı kooperatife üye olduğu, taksitlerini düzenli olarak ödediği, kura çekilişi yapılarak bağımsız bölüm hak sahiplerinin belirlendiği, kendisine de .. blokta kain .. nolu bağımsız bölümün isabet ettiği ve bağımsız bölümün kendisine teslim edildiği, 2008 yılından beri burada oturduğu, tapu kaydının davalı kooperatif tarafından kendisine devredilmediği, bu nedenle bağımsız bölümün davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi istemli dava dilekçesinde; ayrıca konu bağımsız bölümün kooperatif tarafından başkalarına satışının önlenmesi, üzerine haciz şerhi konulması, konulmuş haciz şerhlerinden satışlarının yapılmaması amacıyla daha fazla mağduriyet yaşanmaması için taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını da talep ettiği, ilk derece mahkemesince gerekçeli ara kararıyla, davacı vekili tarafından dile getirilen tedbir talebinin reddine karar verdiği, gerekçe olarak 6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesinde belirtilen yaklaşık ispatın gerçekleşmediğini belirttiğinden ilk derece mahkemesince verilen kararın dosya içeriğine uygun ve isabetlidir.
6100 sayılı HMK’nın 390/3. maddesinin son cümlesinde tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu hüküm altına aldığı, iş bu dosyada ise dava dilekçesinde sübut delilleri başlığı adı altında bir kısım deliller bildirildiği fakat, bu delillerin hiç birisinin dava dilekçesine eklenmediği, hatta nereden celp edileceğinin dahi belirtilmediği görülmektedir.
Dava dilekçesinde davacının davalı kooperatife üye olduğunu, düzenli olarak taksitleri ödediği, kura çekilişi yapıldığı, bir kısım üyelere tapu tescil işlemlerinin gerçekleştiği, bağımsız bölümün kendisine teslim edildiği, 2008 yılından beri bu bağımsız bölümde oturduğu ve su ve elektrik aboneliğinin bulunduğu iddia edilmesine rağmen, bu iddialarına ilişkin hiç bir bilgi ve belgeyi dava dilekçesine eklemediği, dava dilekçesine ekli herhangi bir belge olmadığı, bu şartlar altında davacının iddialarını yaklaşık olarak dahi ispatlayamadığı, buna rağmen yaklaşık ispat sağlanmışcasına, kısmen de olsa, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının doğru olduğu, bu nedenle istinaf talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne katılmadığıma dair muhalefet şerhimden ibarettir.

Üye …
e-imzalıdır
(muhalif)