Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1805 E. 2023/905 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
YAZIM TARİHİ : 03/05/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından … tarih ve… irsaliye no ile (Ek-1:Fatura sureti)… ve … toplamda 4.084,26 USD (KDV dahil) karşılığında satın alındığını, müvekkili tarafından bu ürünün … Üniversitesi … Fakültesi alt yapısında kullanılmak üzere satıldığını, ancak satıldıktan sonra kurulum aşamasında … Üniversitesi … Başkanlığı tarafından davalıdan satın alınan santral ve ekipmanların daha önce farklı bir projeye satıldığını ve bu sebeple lisansının olmadığının öğrenildiğini, satın alınan ürünlerin lisansının olmadığı öğrenilir öğrenilmez gerek sözlü, gerek mesaj, mail ile gerekse de Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile durumun davalı tarafa bildirildiğini, yine dava açmadan önce Konya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile … ‘inden ürünün lisansının daha önce kim tarafından kurulduğu ve ellerindeki tüm bilgilerin talep edildiğini, ilgili tarafından ürünlerin incelemeye alındığını ve neticesinde 22.08.2019 tarihli inceleme raporu hazırlandığını, raporda ürünlerin lisansının olmadığının belirtildiğini, davalı tarafça müvekkiline gönderilen mesajlarda ayıbın kabul edildiğini, ancak ürünün misli ile değiştirilmesi için ek bir ücret (6.272,00 $) daha talep edildiğini, dava açmadan arabuluculuk yolunun da sonuçsuz kaldığını, davanın kabulü ile aynı anda teslim şartıyla ayıplı ürünlerin davalıya iadesine, ürünün ayıpsız misli ile değiştirilerek müvekkile teslimine, ürününün satış tarihi olan 11.04.2018 tarihinden itibaren müvekkil lehine avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinden … satın almak istediğini ve davacıya ne istediyse orijinal ve sıfır ürün olarak verdiğini, davacının bu ürünü … Üniversitesine götürdüğünde … Üniversitesinin kendi belirttiği şartnameye ve alt yapısına uygun bulmayarak ürünü kabul etmediğini, davacının da müvekkilinden şartnameye uygun olan ürünü istediğinde müvekkilinin de pek tabii istediği ürünün fiyatı farklı olduğundan fiyat farkını istediğini, ilgili ürünün, davacının iddia ettiği gibi ikinci el olabilmesi için, bu ürün için daha önceden lisanslama yapılmış olması gerektiğini, ancak hem davacının dilekçesinde belirtildiği üzere hem de davacının dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu … firmasının cevabi yazısında görüleceği üzere iş bu ürün ile ilgili lisanslama yapılmadığını, dolayısıyla ilgili ürünün ikinci el olabilmesi teknik olarak da mümkün olmadığını, ilgili ürüne lisanslama yapılmamasının sebebinin, davacının iş bu ürünü belirtmiş olduğu proje için montajlamadığını, ürünlerde gizli veya açık bir ayıp bulunmadığını, açık ve gizli ayıp ihbar sürelerini geçirdiğini, hak düşürücü süre niteliğinde olup davanın reddi gerektiğini, kısaca davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek müvekkilinden şartnameye uygun ürün istememiş olup daha sonra … Üniversitesinin bu durumu da kabul etmeyince kendi hatasını işbu dava ile müvekkile yüklemeye çalıştığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporuna göre, davacının davalı aleyhine satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında alınan bilirkişi raporuna göre ürünün “… ” ve “… ” olduğu, dahili hat sayısının … , harici hat sayısının … olduğu, ürünün… slotlu olduğu (slot/oluk/entegre devrenin yerleştiği kısım), davacı tarafından satın alınan ürünün lisansının ancak ürün kurulumu yapıldıktan sonra teknik kontrolden sonra verileceği, şu an ürün lisansının olmamasının ürünün kayıtdışı/lisanssız bir ürün olduğu anlamına gelmeyeceği, ürünün daha öncesinde herhangi bir yere takılıp söküldüğüne ilişkin bulgulara rastlanılmadığı, söküp takılma aşamasında çok az da olsa vida ve vida yuvalarında aşınma izlerinin olması gerektiği fakat vida ve vida yuvalarının dikkatlice incelenmesinde herhangi bir aşınmaya rastlanılmadığı, ürünün genel görünümünden de hiç kullanılmamamış olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla ürünün ayıplı olmadığı…” gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara esas bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, dava konusu hususun cevap dilekçesinde dahi ikrar olunduğunu, ayıplı ürün olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığını, buna rağmen bilirkişilerce bu husus dikkate alınmaksızın rapor verildiğini, müvekkilinin dava sonuçlandıktan sonra yeniden lisanslama için … Şirketine başvuru yaptığını ve tamamen farklı bir cevap aldığını, davalının müvekkiline lisans ücreti ile satım yaptığını ve bunun ayıp olarak kabul edilmesi, davalı tarafından en azından lisans ücretinin karşılanması gerektiğini beyanla kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın tüm yönüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ayıplı ürün satımı nedeniyle ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.

Alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan talep ettiği ürün ile davalının davacıya teslim ettiği ürünün aynı olduğu, gönderilen ürünün ayıplı olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G