Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1736 E. 2021/2160 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE .. TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/08/2021
NUMARASI : …. D. İş Esas – …. D. İş Karar

İSTİNAF EDEN
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN :
VEKİLİ :

KARŞI TARAF :
TALEP : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZIM TARİHİ : 08/11/2021
İhtiyati haciz talep eden tarafından karış taraf aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile açılan ihtiyati haciz davasında 27/08/2021 tarihinde tesis edilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı talep edenin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: Talep eden vekili ilk derece mahkemesine sunduğu talep dilekçesinde özetle; borçlunun ilişikte sunulan e-faturalarının içeriğine göre müvekkiline 7.055,00 TL borçlandığını, borçluya müvekkil tarafından sebze ve meyve verilmesine rağmen borçlunun vadesi geldiği halde fatura bedellerini ödemediğini, alacaklarının rehinle karşılanmadığını, borçlunun mal kaçırmasının muhtemel olduğunu belirterek alacaklarının tahsili ve teminat altına alınması bakımından borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “… somut olayda, ihtiyati haciz isteyen vekilinin, taraflar arasındaki faturalara istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunduğu; dosyaya ibraz edilmiş herhangi bir yazılı sözleşmenin mevcut olmadığı, ihtiyati hacze dayanak olarak sunulan faturaların tek taraflı tanzim edilen bir belge niteliğinde olduğu, faturaların karşı tarafa tebliğ edilip edilmediğinin ve itiraza uğrayıp uğramadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı; fatura konusu malların karşı tarafa teslim edildiğine/hizmetin ifa edildiğine dair yazılı bir belge (HMK m. 200) de sunulmadığı gibi, ibraz edilen faturalarda malın teslim alındığına/hizmetin ifa edildiğine dair imza da bulunmadığı; bu itibarla ihtiyati haciz isteyen vekilinin alacağını yaklaşık olarak ispatı bakımından sunduğu faturaların tek başına alacağın varlığı konusunda mahkememizde yeterli kanaat oluşturmadığı kanaatine varılmıştır.
Ayrıca her ne kadar İİK 257. maddede belirlenen alacağa ilişkin şartlardan rehinle temin edilmemiş, bir para borcunun varlığından söz edilebilse de vadesi gelmiş (muaccel olmuş) bir alacağın varlığı dosyaya sunulan belgelerle ispatlanamadığından ve de İİK 257/2 gereği vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istemenin koşulu olan borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmadığı, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisinin kaçmağa hazırlandığı yahut kaçtığı ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğu soyut iddia dışında somut belgeyle ispatlanamadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. (Nitekim Yüksek Yargıtay (19). Hukuk Dairesi’nin 02.04.2013 tarihli ve 2013/133 E., 2013/5649 K. Sayılı; 13.11.2012 tarihli ve 2012/12817 E., 2012/16667 K. sayılı ilamları ve yerleşik uygulaması da aynı yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİNE…” gerekçesiyle karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; sunulan belgelerin e-fatura sistemi üzerinden düzenlendiğini, faturaların GİB tarafından borçlunun kayıtlı elektronik posta sistemine gönderildiğini, borçlunun 8 gün içinde itiraz hakkına sahip olduğunu, bugüne kadar herhangi bir itirazı olmayan borçlunun faturaların bir kısmını ödediğinden e-faturaları kabul etmiş sayılacağını, alacağın varlılığı konusunda kesin ispat değil yaklaşık ispat aranacağını, yaklaşık ispat için GİB aracılığıyla borçluya teslim edilen faturaların yeterli olduğunu, vadesi gelmiş muaccel alacaklar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun kaçması, mallarını kaçırması, gizlemesi veya hileli işlemlerde bulunması unsurlarının varlığının ayrıca ispatının gerekmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istinaf ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; taraflar arasındaki faturaya dayalı alacak nedeni ile ihtiyati hacze itiraz talebinin reddine karşı istinaf incelemesi talebinden ibarettir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İcra ve İflas Kanununun 257/1.maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir, düzenlemesiyle muaccel alacaklar yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarını düzenlediği, aynı yasanın 258. maddesinde ise alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğunu belirterek, ispatın nasıl yapılacağını hüküm altına aldığı görülmektedir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesinin yeterli olduğu kabul edilmektedir.
İcra İflas Kanununun 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları” düzenlemiştir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258.maddesinin 1. Fıkrasında ise; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması, tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (HMK m. 200).
Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden tarafından İİK’nın 258. maddesi gereğince alacağın varlığı ve muacceliyetini gösteren bilgi ve belgeleri dosyaya sunmadığı, faturanın elektronik tebligat ile tebliğ edildiği iddia edilmiş ise de iddialarını ispatlayacak belgeye rastlanmadığı, alacağın varlığının ve muacceliyetinin yargılamayı gerektirdiği, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen kararın denetime elverişli bir şekilde gerekçelendirildiği, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, her ne kadar talep eden vekili tarafından dile getirilen istinaf sebeplerinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından talep eden alacaklının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/11/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

M.Ç