Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1657 E. 2023/846 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … , …

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- …
VEKİLİ : Av. …
3 – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
YAZIM TARİHİ : 26/04/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında … tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı işçi … tarafından işçi alacağı talepli olarak açılan davada müvekkili aleyhine Konya … İş Mahkemesinin …Esas- … Karar sayılı hükmü ile müvekkili aleyhine verilen kararın onandığını, … tarafından Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden harç masraflarla birlikte toplam 33.020,45 TL ödeme yapıldığını; yine aynı şekilde dava dışı işçi … tarafından işçi alacağı talepli olarak açılan davada Konya … İş Mahkemesinin … Esas- … Karar sayılı hükmü ile müvekkili aleyhine verilen kararın onandığını, bahsi geçen karar nedeniyle başlatılan Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına harç masraflarla birlikte toplam 31.977,78 TL ödeme yapıldığını, … ve …’in müvekkilinin değil davalıların çalışanı olduklarını, müvekkili ile davalı şirketler arasında imzalanan sözleşmelerde yüklenicinin sözleşme kapsamında çalıştırdığı tüm personelin işvereni olarak İş Kanunundan kaynaklı işçi alacakları ile SSK ve işsizlik sigortası primi dahil sorumluluğun yüklenicide olduğunun kararlaştırıldığını, işçilik ücretinin ödenmesinden de davalı yüklenici firmaların sorumlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilince işçilik alacağı olarak ödenen toplam 64.998,23 TL’nin ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının da işveren konumunda olduğunu, işçilere ödediği ihbar ve kıdem tazminatlarını alt taşeronlara rücu etmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkille aralarındaki sözleşmede işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını kapsayan bir maddenin olmadığını, uygulanacak kanun maddesinin taraflar arasında yapılan sözleşmeyle belirlendiğini, davacının davasının haklı olduğunun kabul edilse bile, müvekkil davalının çalışmasının dönem dönem olmakla, davalılardan müteselsil olarak talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, davacının müvekkil ile yapılan sözleşmede, ayrıca bir madde olmaması durumunda ödemeye mahkum edildiği tazminatı alt veren olarak müvekkilden rücu ederek isteme hakkı bulunmadığını savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmede kıdem, ihbar tazminatı vd. işçi alacaklarından müvekkilinin sorumluluğuna ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. Alınan bilirkişi raporlarında ve Konya … İş Mahkemesinin … Esas, Konya … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyalarında da anlaşıldığı üzere dava dışı işçilerin kıdem tazminatı hak ederek ayrıldığı son işverenin davalılardan …Olduğu, davalı şirketin ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacakları yönünden dava dışı işçilere karşı asıl işveren davacı ile birlikte sorumlu olduğu, asıl işveren davacı ile … arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi ve eklerinde işçilik alacaklarından sorumluluğu düzenleyen özel hüküm bulunmadığı, bu haliyle dava dışı işçilerin anılan yüklenici nezdinde geçen çalışma sürelerine karşılık gelen miktardan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. maddesinde yer alan düzenlemeye göre asıl işveren ve anılan alt işverenin %50 oranında sorumlu olacağı kanaatine varıldığından davacının dava dışı işçilere ödediği bedelin %50 oranını davalılardan …’ den rücu edebileceği anlaşılmıştır.
Diğer davalılar olan alt işverenlerin ise yukarıda değinilen yerleşmiş Yargıtay uygulamaları nazara alınarak ve taraflar arasındaki sözleşme ve eki evraklarda değerlendirilerek dava dışı işçileri çalıştırdıkları dönem ve o dönemdeki son ücretleri kadar sorumlu olacakları değerlendirildiğinden, 16.10.2020 tarihli bilirkişi raporundaki 11 ve 12. sayfalarındaki hesaplamalar dikkate alınarak…” gerekçesiyle;
Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 1-Davacının 32.499,11 TL rücuen alacağı için; A-…’nin 32.499,11 TL’nin tamamından sorumlu olduğunun kabulü ile; B- …’nin 32.499,11 TL’nin 914,64 TL’ lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğunun kabulü ile, C-…’nin 32.499,11 TL’nin 8.759,11 TL’ lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğunun kabulü ile, 28.02.2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda davalı … firması için sözleşmede düzenleme olmadığından bahisle ve genel hükümlerden istinaden %50 sorumlu olduğunun kabul edildiğini, ancak ihale dokümanlarından davalı … ile imzalanan Teknik Şartnamenin 9.4 ve 9.5 maddeleri ile çalıştırmış olduğu işçilerin muhatabı ve sorumlusu olduğunun belirtildiğini, bu sebeple müvekkilin işçiler ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, doğrudan temin usulü ile yapılan hizmet alımına ait sözleşmenin 16. Maddesindeki hükümlere istinaden; teklif fiyatına dahil olan işçilik kalemleri ve kıdem tazminatı giderlerinin yüklenici firmaların sorumluluğunda olduğunu, bu konuda Yargıtay 23. HD 11.03.2020 tarihli 2017/661 esas sayılı emsal kararının yeterince açıklayıcı olduğunu, gerekçeli kararda müvekkil aleyhine hukuka aykırı şekilde vekalet ücretine hükmolunduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkilinin bilirkişi raporlarına yapmış olduğu itirazlara karşı somut ve tutarlı gerekçelerin ileri sürülmediğini, … ve … firmalarının kendi dönemlerine ait son ücretleri üzerinden sorumlu kabul edilmelerinin de hatalı olduğunu, bu davalılar hem müvekkile karşı %100 sorumlu kabul edilmiş hem de %50 sorumluluk tutarı üzerinden hüküm kurulduğunu belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne, davalı … yönünden sorumluluk oranının %100 olarak belirlenmesini, diğer davalılar yönünden dava dışı işçilerin son almış oldukları ücret yönünden hesaplama yapılarak sorumluluk tutarının belirlenmesini, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçilere davacı asıl işverence yapılan işçilik alacağına ilişkin ödemelerin, davalı alt işverenlerden rücuan tahsili talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E – … K sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilmiş, dosya Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup, bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü göz önüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin fer’i mahiyetinde yapılan ödemeler de aynı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi, borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise, takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 14/12/2020 tarih 2019/2265 Esas 2020/4279 Karar, 29/06/2020 tarih 2019/1436 Esas 2020/2329 Karar ve 21/12/2020 tarih 2019/2279 Esas 2020/4436 Karar sayılı ilamları)
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise;
1-Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış,benimsenen bilirkişi raporu uyarınca %50 sorumluluk oranı esas alınarak hüküm tesis edilmiş ise de, ödenen miktarın tamamından alt işverenlerin sorumlu olduğu kabul edilerek %100 sorumluluk esasına göre karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
2-Mahkemece her bir davalı yönünden sorumlu oldukları miktarlar belirlendikten ve bu miktarla sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduklarının kabulü yanında, hükmedilen alacağın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline şeklinde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince dairemizce davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas – … Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı ve 33,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 195,10 TL istinaf yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın KABÜLÜ ile;
a)43.874,70 TL’nin ödeme tarihi olan 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’den;
b)18.765,69 TL’nin ödeme tarihi olan 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’den,
c)2.357,92 TL’nin ödeme tarihi olan 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 4.440,02 TL harçtan peşin alınan 1.110,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.330,01 TL karar ve ilam harcının sorumlu oldukları orana göre davalılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 10.399,72 TL ücreti vekaletin sorumlu oldukları orana göre davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.110,01 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 242,7‬0 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.088,61 TL yargılama giderinin sorumlu oldukları orana göre davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
5-Davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine
C) İlk derece mahkemesince bakiye karar harcı ile ilgili 15/09/2021 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,
E) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
F) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/04/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç