Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1633 E. 2023/524 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
TEMSİLCİ : … – (T.C. Kimlik No: -…)

DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
YAZIM TARİHİ : 15/03/2023
Davacı tarafından davalı şirket aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 24/06/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. – … K. sayılı kararının Hukuk Genel Kurulu kararıyla kesinleştiğini ve müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunun tespit ve tescil olduğunu, üyeliğin tespiti davası açılırken ihtiyati tedbir talepli açıldığını, tedbir harcı ikmal edilip ihtiyati tedbir infaz olduğunu, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararı ile kesinleşen ilama istinaden Konya … Noterliği’nin 02/12/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkiline dublex dairenin teslimi istenilmiş ise de, verilen sürede müvekkiline daire tahsil edilmediğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, Konya CBS’nin … Hazırlık no ile davalı kooperatifin yöneticileri, görevi kötüye kullanma, ihmal ve ihtiyati tedbir kararına uymamak suçlarından dolayı şikayet edildiğini, kavuşturmanın halen devam ettiğini, kooperatif yöneticileri müvekkilinin haklı taleplerine uymadığını, kooperatif üyeliği kesinleşen müvekkiline, tercih edeceği bir dublekx dairenin tahsis olunmasını, mümkün olmadığı takdirde re’sen belirlenecek bir dublekx dairenin (bağımsız bölümün) müvekkiline tahsis edilmesini, daire tahsisi mümkün olmadığı takdirde, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kooperatifin üyelerine tahsis edip verdiği dublekx dairelerden ortalama rayiç bedelinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek reeskont faizi ile birlikte şimdilik davanın belirsiz alacak davacı olarak nitelendirilerek 150.000,00 TL’nin davalıdan vekalet ücreti ve masrafları ile birlikte tahsilini, ayrıca müvekkiline teslim edilmesi gereken dublekx dairenin konumu ve özellikleri nazara alınarak, diğer üyelere dairelerin tahsis edildiği tarihten başlamak kaydıyla, mahrum kalınan kira bedelinin, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik ve davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilip 5.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini, tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, ihtiyati tedbir kararının kesinleşmesine kadar devamını, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifi genel kurul kararıyla fesih edildiğini ve ticaret sicilden terkin edildiğini, tüzel kişiliği olmayan kooperatife açılan dava ve dosyaya gönderilen ve ticaret sicildeki eski adresine Teb. Kan. 35. maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğunu, bu nedenle davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davacının kardeşi …’e kooperatif işlerini takip etmesi hususunda vekaletname verdiğini, …’in davacının vekili sıfatıyla kooperatife 30/07/2007 tarihli dilekçe ile üyelik başvurusunda bulunduğunu, kooperatif karar defterinin13/08/2007 tarihli … sayılı kararıyla davacının üyeliğe kabulüne karar verildiğini, davacının 30/07/2007 tarihi ile üyeliği devrettiği 03/09/2008 tarihleri arasında kooperatife 86.190,00 TL ödediğini, ödemeleri kardeşi … aracılığı ile yaptığını, 03/09/2008 tarihinde davacı kardeşi ve vekili … ile … birlikte kooperatife başvurarak davacının üyelik hissesini …’a satış ile devrettiklerine dair dilekçe verdiklerini, , kooperatif yönetim kurulu karar defterine 15/09/2008 tarihli … sayılı karar alarak, her iki tarafın beyanı üzerine, …’tan üyeliği devralan …’ın kooperatif üyeliğine kabulüne karar verildiğini, üyeliğin devri tarihi itibariyle davacının 150 TL aidat borcu çıktığını, bu borcu da davacının vekili olarak …’in ödediğini, daha sonra davacı … veya vekali kardeşi … tarafından kooperatife herhangi bir aidat ödemesi yapılmadığını, üyelik hakkını …’tan devralan … 21/10/2008 tarihinde … isimli üçüncü şahsa devrettiğini, devir sözleşmesi ve kooperatiften çıkış tarihi olan 03/09/2008 tarihinden sonra bir daha davacı veya vekili tarafından kooperatife aidat ödenmediğini belirterek; davanın usul ve esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…davalı yapı kooperatifin zaten faal olmadığı, nezdimizde görülen davanın muhatap bulması için yeniden ihya edildiği, kooperatifin tamamlanmış olduğu ve üyelerine kooperatif hisselerini devrettiği, dolayısıyla davacıya davalının herhangi bir üyeliğe bağlı daire vermesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Taraflar da zaten söz konusu kooperatifte verilebilecek real bir dairenin olmadığını duruşma safahatlarında beyan etmişlerdir.
A) Davacı bilindiği gibi, kooperatifler kanununun ilgili maddeleri uyarınca her bir kooperaitf üyesi eşit haklara sahip olup, aynı zamanda eşit yükümlülüklerle karşı karşıyadır, davacı vekilinin diğer üyelerinin yerine getirdiği edimleri yerine getirmemiş olması ve bu getirmemenin haklı bir yasal dayanağına sahip olmadığından davacının kooperatif üyeliğine istinaden söz konusu kooperatiften diğer kooperatif üyeleri ile aynı şartlara sahip bir ev alması mümkün görülmediğniden davacı vekilinin ilk talebi olan dubleks daire teslim edilmesinin fiilen mümkün olmadığı gibi rayiç bedelinin de dikkate alınarak kendisine bir tazminat ödenmesi de kooperatif kanuna göre üyelik sorumlulukları yerine getirilmediğinden kooperaitf üyesi haklarını talep etme salahiyeti bulunmadığından davacının dublekx daire talebi yönündeki talebinin reddine,
B) Yine yukarıda açıklanan benzer nedenlerle kooperaitfin tamamlanarak diğer hissedarlara kura yoluyla üyeliklerini karşılığı ödenmesi nedeniyle dairelerin teslim edilmiş olması, bu nedenle davacının talep etmiş olduğu kendisine verilmesi gereken dairenin teslim edilmesinin fiilen imkansız olması durumunda rayiç bedeli olan 150.000,00 TL’lik talebinin üyelik şartları yerine getirilmediğinden reddine,
C) Yukarıda iki reddedilen madde dikkate alındığında, davacının herhangi bir kooperatif üyeliği karşısında kendisine bir daire teslimi mümkün olmadığından, herhangi bir hak sahibi bulunmaması sebebiyle ecrimisil talebinin de reddine karar vermek gerektiğinden…” gerekçesiyle;
“1-) Davacının talep etmiş olduğu kendisine dubleks daire verilmesi talebinin reddine,
2-) Davacının dubleks dairenin teslim edilmemesi halinde rayiç bedeli dikkate alınarak dubleks daireye tekabül edecek ileride artırılmak üzere bedel olarak 150.000,00 TL’lik talebinin reddine,
3-) Davacının kendisinin sahip olması gerektiğini düşündüğü teslim edilmeyen daire nedeniyle talep etmiş olduğu ecrimisil olarak şu aşamada istemiş olduğu 5.000,00 TL’lik talebinin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin, kooperatife üye olduğu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E- … K. sayılı kararının Hukuk Genel Kurulunun verdiği karar ile kesinleştiğini, davalının iyi niyetli olmadığını, davalının edimlerini yerine getirmeksizin görevini kötüye kullanarak müvekkili mağdur ettiğini, müvekkiline tahsis edilmesi gereken daireyi başka bir ortağa tahsis ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken tüm talepleri yönünden davanın reddinin usule, kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilin Kooperatif Üye Kayıt defterinin … tarihinde 37. Sayfasında kayıtlı dubleks daire üyesi kabul edildiği, gerek Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı tespit dosyasında gerekse alınan bilirkişi raporlarında 2007 ve 2008 yılları arasında müvekkil tarafından davalı kooperatife yapılan ödemenin 86.190 TL olduğunu, bu aşamada müvekkilin kooperatife üyeliği süresince uğramış olduğu zararların ve ödediği tüm parasal değerlerinin belirlenmesi, bunun sonucunda terditli açılan davada dubleks daire teslim edilmesinin fiilen mümkün olmadığı anlaşılması durumunda ikinci talepleri olan uğranılan zararların tazmini yoluna gidilmesi gerektiğini, … ve … tarihli bilirkişi raporlarındaki çelişkilerin giderilmesi ile müvekkilin uğradığı zararın tespiti yapılarak karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkeme kararının kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca hesaplanan ecrimisil bedelininde yerinde olmadığını, yeterli emsal araştırma yapılmadan 2016 değerleri karşılaştırılmadan bu yönde kök rapor tekrarı ile yetinmesi, denetime elverişli olmaması nedeniyle hükme esas teşkil edemeyeceğini belirterek; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. – … K. Sayılı kararının kaldırılması ile davanın kabulü kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatifçe daire tahsisi, olmadığında bedelinin ödenmesi ile mahrum kalınan kira alacağının ödenmesi talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, davalı kooperatife üye olduğuna ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı olduğunu, ancak kooperatif tarafından kendisine verilmesi gereken dairenin tahsis edilmediğini iddia ederek, öncelikle kendisine dubleks bir dairenin tahsisini, olmadığında bedelinin ödenmesini, ayrıca mahrum kaldığı kira bedelinin ödenmesini talep etmiş; davalı davanın reddini istemiştir.
Davacının, aynı zamanda kardeşi olan …’e verdiği vekaletname ile davalı kooperatife üye olduğu, üyeliğinin üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra davacının üyeliğinin yine vekaletle dava dışı …’a devredildiği, … tarafından da devirden 1 ay sonra dava dışı …’a devredildiği, davacı tarafından davalı kooperatif ile … ve …’a karşı Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinde üyeliğin devrine ve davalılar … ile …’in üyelik kaydının iptali talepli olarak açılan davada mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacının temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay … HD’nin … E- … K sayılı kararıyla kararın onanmasına karar verildiği, karar düzeltme başvurusu üzerine aynı dairenin … E- … K sayılı kararıyla bu sefer önceki kararın bozulmasına karar verildiği, karara karşı ilk derece mahkemesince direnilmesi üzerine Yargıtay HGK’nın … E- … K sayılı kararıyla ilk derece mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E- … K sayılı kararıyla davanın ve birleşen davanın kabulüne, davacı …’un davalı …’a, …’ın diğer davalı …’a yaptığı üyelik devri işlemleri ile davalı kooperatifin davalılar … ile …’ın üyeliğine ilişkin aldığı kararlarının iptaline, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verildiği, kararın 03/12/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının üyeliğinin usulsüz olarak devri ve davacının üyelikten çıkartılması nedeniyle zararı bulunup bulunmadığı, davalı kooperatifin sorumluluğu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle davalı kooperatif genel kurul kararıyla fesih ve tasfiye edilerek Ticaret Sicil Müdürlüğü kaydı silinerek terkin edilmiş, davacıya şirketin ihyası için süre verilmiş, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas- …K. sayılı kararıyla kooperatifin ihyasına, tasfiye memuru olarak …’un atanmasına karar verilmiştir.
Mahkemece keşif yapılarak kooperatifçe yaptırılan bir adet dubleks dairenin dava tarihi itibariyle değeri, dava tarihi itibariyle kaba inşaat değeri ve emsal ecrimisil bedeline ilişkin 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. Rapora itiraz üzerine bir mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Bu rapor da yeterli görülmeyerek bu sefer bir inşaat mühendisi ile bir mali müşavir bilirkişiden rapor ve ek rapor aldırılmıştır. Blirkişilerin dosyaya sundukları … tairhli raporda, davacının ödediği 86.190 TL aidatın, kendisinden sonra ödeme yapan …’ın yaptığı ödemede dikkate alınarak, toplam ödemeye oranının %50,38 olduğu, dubleks dairenin dava tarihi olan 01/02/2016 tarihi itibariyle değerinin 220.000 TL olduğu, bunun % 50,38’inin ise 110.836,00 TL’ye tekabül ettiği; 18/09/2010 tarihi itibariyle dairenin değeri olan 151.000 TL olduğunu, davacının ödemesine oranlandığında %50,38’inin değerinin 76.073,80 TL olduğu ettiği bildirilmiştir.
Yargıtay 23. HD’nin 13/11/2015 tarih ve 2014/8964 E- 2015/7029 K sayılı kararında da belirtildiği üzere; Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Kooperatif ortağının kooperatiften konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, tüm ortaklar bakımından konut tahsis aşamasına gelinmesi ve diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacıya konut tahsis edilmemesi gerekir. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın, ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin; hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli ise, Dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi ” TEFE” artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
Somut olayda mahkemece, yukarıdaki ilke ve açıklamalar çerçevesinde tüm ortaklar bakımından konut tahsis aşamasına gelinip gelinmediği, bu aşamaya gelinmiş ise, diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacıya tahsis yapılıp yapılmadığı, davacıya tahsis edilebilecek uygun bir konut olup olmadığı, davacının üyeliğinin gerektirdiği parasal yükümlülüklerinin karşılığı olan bedele ilişkin sorumluluğunu tam olarak yerine getirip getirmediği bilirkişi aracılığı ile belirlenip, normal ödemesini yapıp bir konut sahibi olan ortak kadar aynı miktarda ödeme yapmış normal statüde ortak olduğunun tespiti halinde kooperatifçe tahsis edilecek konut bulunduğunun belirlenmesi durumunda tahsisi gereken konutun davacı adına kayıt ve tesciline; tahsisi mümkün konut bulunmadığının belirlenmesi durumunda ise, kendisine tahsis edilmesi gereken taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden (talep edilen miktar da gözetilerek) hesaplanacak tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının ödemelerini eksik yapmış normal statüde ortak olduğunun tespiti durumunda ise yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan formül gereğince hesaplanacak konut karşılığı tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, normal statüde ortak olup, hiç ödeme yapmadığının belirlenmesi halinde davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenlerle davacının istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın deliller toplanarak karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2021 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç