Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/163 E. 2023/110 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
YAZIM TARİHİ : 26/01/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 06/10/2020 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 22/08/2017 düzenleme, 31/12/2017 ödeme tarihli 8.000,00-TL bedelli ve 22/08/2017 düzenleme, 01/03/2018 ödeme tarihli 8.000,00-TL bedelli bonolara dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takip dayanağı bonoların davalıya kalıp yapımı karşılığında verildiğini, davalının müvekkilinden sıralı senet olarak aldığı her biri 8.000,00 TL’lik beş adet senetten üç tanesini başkalarına ciro etmesine rağmen kendisinin ödediğini, ancak bu iki adet senedi hiçbir alacağı olmamasına rağmen icraya koyduğunu senetler incelendiğinde senetlerde malen yazdığının görüleceğini, takibe konu senetlerden dolayı davalıya hiçbir borcunun olmadığını, yapılacak defter incelemesinde de bu hususun ortaya çıkacağını ileri sürerek müvekkilinin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının gerçekle bağdaşmadığını, yazılı delillerle iddialarını ispat etmesinin gerektiğini, davacı tarafın kötü niyetle işbu davayı ikame etmiş olduğunu, borcunu ödememek ve işi sürüncemede bırakmak amacıyla hareket etmekte olduğunu savunarak davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davacının davalı yanca Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, alınan bilirkişi raporu ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacının ticari defterlerinde davalı ile aralarında herhangi bir ticari ilişkiye dair kaydın bulunmadığı, hakeza takibe ve davaya konu edilen bonoların da davacının ticari defterlerinde kaydının bulunmadığı, davacının münhasıran davalının ticari defterlerine de dayanmadığı, davacının kendi defterleri ve başkaca yazılı belgelerle davalının edimini gerçekleştirmediğini ispatlayamamış olduğu, öte yandan davacı tarafça davalıya verilen bonolarda malen kaydının bulunmasının bonodaki malen kaydının malın senedin keşidecisine teslim edildiğine karine teşkil ettiği ve aksinin davacı yanca ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın satın alınmasına kararlaştırılan kalıp işinde sözlü sözleşmenin yapımından bir kaç gün içerisinde ekonominin kötüye gitmesini ve fiyat artışlarını bahane ederek vazgeçtiğini, müvekkilinin davaya konu ve devamında olan senetleri tarafına iadesini istediğini, davalının ise senetleri piyasaya dağıttığını, günü geldiğinde ödemeleri kendisinin yapacağını beyan ederek müvekkili oyaladığını, senetlerin bir kısmını da söz verdiği gibi davalının kendisinin ödediğini, davaya konu senetleri icra takibi yaparak müvekkilden haksız yere para talebinde bulunulduğunu, müvekkilin davaya konu bonoları (malen kayıtlı) satın alacağı mala karşılık avans olarak karşı tarafa verdiğini, öte yandan davalı tarafın malı teslim ettiklerini iddia ettiklerini, malın teslim edildiğini iddia eden davalı tarafın bu mallara ait faturalarını yerel mahkeme dosyasına sunamadıklarını, TTK. İlgili maddeleri çerçevesinde ticari faaliyet gösteren şirket ve şahıs şirketleri aldıkları bonoları defterlerine işlemek ve karşılığında Türk Ticaret Kanununun ilgili maddelerine uygun fatura kesmek zorunda olduklarını, bu bağlamda ticari faaliyet gösteren şirket ve tacirler mal karşılığı bono aldıkları zaman ihtilaf çıktığında bu malı keşidecisine (tanzim edene) teslim ettiğini irsaliyedeki imza ile ispatlamak zorunda olduklarını, davalı tarafın ticari defterlerini mahkeme dosyasına sunmaktan kaçınmış üstelik birde ticari defter tutmadıklarını beyan ettiklerini, bu hususun doğru olmadığını, mahkemenin kesin süre ve ihtarına karşın davalı taraf ticari defterlerini mahkemeye sunmaktan kaçındığını, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir. Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Borçlu, bononun avans olarak verildiği yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlamalıdır.Bu konuda tanık dinletilmesi de mümkün değildir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2018/2939 Esas, 2019/4786 Karar sayılı 2017/3521 Esas, 2019/1844 Karar sayılı kararları) Ayrıca taraflar tacir dahi olsa kambiyo senetlerinin deftere kayıt zorunluluğu bulunmamaktadır. Davacı münhasıran davalının ticari defterlerine dayanmadığından davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi aleyhine sonuç doğurmaz. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/14659 Esas, 2013/18882 Karar sayılı kararı) Davacı taraf, dava konusu bonoların davalıya sipariş avansı olarak verildiği ve senet nedeniyle borçlu olmadığı yönündeki iddiasını yazılı ve kesin delil ile ispatlayamamıştır. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/01/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

O.B