Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1583 E. 2023/592 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

İSTİNAF EDEN DAVALI : (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
YAZIM TARİHİ : 21/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 10/06/2021 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı şirket arasında 13.04.2017 tarihinde davalının personeline yapacağı ödeme türüne göre maaş, aylık, ücret, ikramiye, özel gider indirimi, tazminat, sağlık, ek ders ücreti, fazla mesai ücreti, nöbet ücreti, döner sermaye katkısı, operasyon ücreti, görev tazminatı, göç ödeneği, taltif ödemesi, özlük hakları, diğer hakediş ve ödemelerin banka nezdinde davalı personelinin her biri adına açılacak hesaplara otomatik aktarımını içeren, banka maaş ödemeleri hizmetinden yararlanma koşullarını düzenleyen maaş ödeme protokolü imzalandığını, sözleşme 100 personeli kapsadığını ve süresinin 3 yıl olduğunu, sözleşmeye istinaden müvekkili bankanın sözleşmenin 10. /1.maddesinde belirtilen 52.000,00 TL’yi davalı şirkete ödediğini, şirketin de 2 yıl süreyle sözleşme şartlarına uyduğunu, personel maaş ödemelerini müvekkil banka aracılığı ile gerçekleştirdiğini, sonrasında sözleşme şartlarına aykırı şekilde ödemeleri durdurmak suretiyle sözleşmeyi ihlal ettiğini, böylelikle sözleşmenin 10/1.maddesinin 4. Fıkrası gereğince bankadan aldığı 52.000,00 TL’nin bankaya iadesi şartlarının oluştuğunu, davalı tacir olup, TTK 18. Maddesi hükmü uyarınca basiretli bir tacir olarak sözleşmenin şartlarına uyması gerektiğini bilmek ve uymak zorunda olduğunu, sözleşme gereğince kararlaştırılan alacağın tahsili için yaptıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak kararlaştırıldığını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkil şirketin 2 yıl boyunca davacı banka ile çalışmış olması nedeniyle tüm bedelin iadesinin talep edilmesinin hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, BK.’nın 20.maddesinde genel işlem koşullarının tanımlandığını, cezai şarta ilişkin hükmün genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, müvekkil şirketin 2 yıl boyunca maaş ödemelerini davacı banka aracılığıyla gerçekleştirdiğini, en son maaş ödemlerinin yapıldığı 08/08/2019 tarihine kadar müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu tarihten sonra davacı banka ile yaşanan anlaşmazlıklar üzerine sadece kalan 7 aylık süre için maaşlar davacı banka aracılığıyla yatırılmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı banka ancak kalan bakiye süresine denk gelen meblağ olan 10.100,00 TL’nin iadesini talep edebileceğini, davacı bankanın promosyon tutarı olarak müvekkili şirkete 52.000,00 TL ödeme yapmasına rağmen, 02.01.2020 tarihinde müvekkil şirketin 71.756,35 TL’sini bloke ettiğini ve halen blokaj işleminin devam ettiğini, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulüne, davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “…Her ne kadar yapılan ödemelerde faiz talebine ilişkin ihtarname tebliği (temerrüt) tarihinden itibaren reestkont faiz uygulanması gerektiği takdir ve kanaatine varılmıştır. Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirilerek yapılan hesaplamada davacının, davalıya 52.000,00 TL ödeme yaptığı ve sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle düzenlenen ihtarnamenin 09/01/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarname tebliğ tarihinden itibaren takip tarihine kadar 07/08/2020 tarihine kadar faiz hesabında dikkate alınacak sürenin 6 ay 29 gün olduğu, T.C …Bankası reeskont faiz uygulama oranları nazara alındığında 09/01/2020 – 13/06/2020 arasındaki 156 gün için yıllık % 12,75 faiz uygulanarak %5,4493, 13/06/2020- 07/08/2020 tarihleri arasındaki 55 gün için yıllık % 9 faiz uygulanarak % 1,3561 olmak üzere % 6,8054 faiz uygulanması ile ödeme yapılan 52.000,00 TL asıl alacağın takip tarihine kadar 3.538,85 TL faiz işleyeceği hesap edilmiştir. Netice itibariyle Konya … İcra Dairesinin … esas sayılı takibine vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 52.000,00 TL asıl alacak, 3.538,85 TL işlemiş faiz ve 274,43 TL ihtarname masrafı üzerinden devamına, (Asıl alacağa reeskont faizi, ihtarname masrafına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına) devamına karar verilmiş olup, noter masraflarına ilişkin ihtarnamede herhangi bir talep belirtilmediğinden…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davaya konu Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile takibin; 52.000,00 TL asıl alacak, 3.538,85 TL işlemiş faiz ve 274,43 TL ihtarname masrafı üzerinden devamına, (Asıl alacağa reeskont faizi, ihtarname masrafına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına), fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmede genel işlem koşulu niteliğinde hükümlerin bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 10.maddesinin genel işlem koşulu olduğu yönündeki iddiaları değerlendirilmeden, sözleşme maddesinin doğrudan geçerli kabul edilerek hüküm kurulduğunu, genel işlem koşulu niteliğindeki hükümlerin yazılmamış sayılacağını, ayrıca haksız şart niteliğindeki sözleşme hükmünün Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan, gerek ticari hayatın, gerekse her tür ilişkinin dayanması gereken “dürüstlük kuralı”na aykırı olduğunun açık olduğunu, yerel mahkemece, sözleşmeye haklı sebeple devam edilmediği iddialarının mahkemece değerlendirilmediğini, sözleşme hükmüne 2 yıl sıkı sıkıya bağlı kalınması hususu nazara alındığında, hak ve menfaatler dengesine göre bedelde indirime gidilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, takas def’i iddialarının değerlendirilmediğini, haksız bloke konulduğu hususunda davacı bankaya müzekkere dahi yazılmadığını, mahkemece bu talebin göz ardı edilerek, tamamen davacının talepleri doğrultusunda karar verildiğini, öncelikle bankaya müzekkere yazılarak haksız bloke işleminin tespit edilmesi ve akabinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile mahsup edilecek bedelin belirlenmesinin gerektiğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yetkili mahkeme olarak İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılarak yetki sözleşmesi yapılmış olup, yetki sözleşmesinde İstanbul Mahkemelerinin münhasır yetkili mahkeme olarak kararlaştırılmadığı, bankanın yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili olduğunun yazılı olduğu, davacı banka şubesi ile davalının yerleşim yeri olan Konya mahkemelerinin de genel yetki kuralı gereği yetkili olduğu, yetki sözleşmesi genel yetkili mahkemenin yetkisini ortadan kaldırmayacağından davalının yetki itirazının reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalının bu hususa ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davacı, davalının taraflar arasında yapılan promosyon sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin 10.maddesi ile kararlaştırılan cezai şart alacağı için yaptıkları ilamsız takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali talebinde bulunmuş, davalı davanın reddini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, taraflar arasında düzenlenen maaş ödemeleri protokolü başlıklı sözleşmenin 2. Maddesinde, sözleşme süresi boyunca davalının personeline yapacağı maaş, aylık, ücret, ikramiye, özel gider indirimi, tazminat, sağlık, ek ders ücreti, fazla mesai ücreti, nöbet ücreti, döner sermaye katkısı, operasyon ücreti, görev tazminatı, göç ödeneği, taltif ödemesi, özlük hakları, diğer hakediş ve ödemelerin, davacı bankada davalı şirketin personelinin her biri adına açılacak hesaplara yatırılacağının, bunun karşılığında banka tarafından davalı şirket hesabına 52.000 TL promosyonun peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 10. Maddesinde, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranması halinde cezai şart olarak 52.000 TL’yi ödemekle sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı, banka tarafından davalıya promosyon olarak 52.000 TL ödeme yapıldığı, davalının tacir olduğu ve sözleşmeye yazılan hükümler hakkında bilgilendirildiği, sözleşmeye yazılan cezai şartın genel işlem şartı niteliğinde olmadığı, davalının sözleşme süresi dolmadan ödemeleri dava banka üzerinden yapmayarak sözleşmeye aykırı davrandığı, davacının cezai şart alacağına hak kazandığı, açıklanan nedenlerle davalı tarafından ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 3.552,12 TL harçtan peşin alınan 889,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.662,82 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

D.A.Ç