Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1572 E. 2023/584 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Banka Düzenlemelerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
YAZIM TARİHİ : 22/03/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 08/07/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı tarafın müşterisi olduğunu, davalı banka tarafından kullandırılan krediler nedeniyle, müvekkilinin … nolu hesabından 4.567,50 TL ve … nolu hesabından 2.887,50 TL olmak üzere toplam 7.455,00 TL ücret adı altında kanuna aykırı olarak tahsilat yapıldığını, bu hususta açılan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasındaki kısmi dava da Ankara BAM … . HD … Esas … Karar sayılı kararında taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, miktarları belli olan kalan alacak için yaptıkları arabuluculuk başvurusunun olumsuz sonuçlandığını, bankanın yapmış olduğu kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; 6.788,33 TL’nin kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili banka ile kredi sözleşme imzalayarak 01/11/2010 tarihinde 250.000 TL, 16/02/2012 tarihinde 750.000 TL ve 04/07/2012 tarihinde 310.000 TL olmak üzere üç ayrı kredi kullandığını, bu kredilerden 01/11/2010 ve 16/02/2012 tarihlerinde yapılan kredi sözleşmelerinin önceki Borçlar Kanunu yürürlükte iken imzaladığını, bu sözleşmelere dayalı ihtilaflarda TBK 20.maddesinde düzenlenen genel işlem koşullarının uygulanmasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yazılı sözleşmeye dayalı olduğunu, davacı tarafından ihtirazı kayıt konulmadan imzalanan sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayıcı olduğunu, bu bakımdan davacının talebinin yerinde olmadığını, ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteme hakkına sahip bulunduğunu, mevcut sözleşme metni üzerinde karşılıklı olarak mutabakat sağlandığını, müşterinin kendisinden tahsil edilecek ücret, masraf ve komisyonları bizzat kabul ettiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “….taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca davacıya tahsis edilen kredilerden komisyon masrafı tahsil edildiği, bankaca tahsil edilen komisyonların ve komisyon tutarlarının taraflar arsında imzalanan sözleşme hükümlerine uygun olduğu, tahsil edilen ücretlerin aynı zamanda emsal banka uygulamalarıyla da uyumlu olduğu, davacıya iade edilmesi gereken bir kesintinin olmadığı, Ankara BAM … HD’nin … E … K sayılı karar gerekçesinde yer alan değerlendirmelerin Mahkememizi bağlayıcı nitelikte olmadığı anlaşılmakla…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçesinde, daha önce verilen Ankara BAM …HD.nin kabul kararının sadece hüküm fıkrası yönünden bağlayıcı olduğunun, gerekçede yer alan hususların ikinci davayı bağlayıcı olmadığının, istinaf mahkemesi kararının da sehven yanlış verildiği için bağlayıcılığının olmadığının belirttiğini, ancak mahkeme kararı ve gerekçesinin hukuki olmadığını, mahkemece yeniden bilirkişi raporu aldırılarak karar verilmesinin yerinde olmadığını, Ankara Bam … HD’nin kısmi davada verdiği ve kesinleşen mahkeme kararına itibar edilerek karar verilmesi gerektiğini, ekte sundukları Yargıtay HGK.’nun … Esas ve … Karar sayılı içtihatının da bu yönde olduğunu, kısmi dava sonucunda verilen kabul kararı kesinleştiğinde, bu davadaki tespitler ve hükmün ek davayı bağlayıcı olduğunu, ayrıca sadece hüküm fıkrasının değil, tespit bölümünün de bağlayıcı olduğunu belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı banka tarafından yapılan ve genel işlem şartı niteliğinde olduğu belirtilen kesintilerin istirdadı talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava, ek dava olarak açılmış olup, davacının davalı bankaya karşı aynı konuda açtığı kısmi davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas- … Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, İstinaf incelemesinde Ankara BAM … H.D’nin … Esas- … Karar sayılı kararıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden davanın esası hakkında kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
Uyuşmazlık, kısmi davada verilen kararın ek dava yönünden bağlayıcı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Ankara BAM … H.D’nin ilgili kararının gerekçesi incelendiğinde, davalı banka tarafından davacının iki hesabından tahsil edilen 4.567,50 TL ile 2.887,50 TL olmak üzere toplam 7.455,10 TL’yi tahsil etme hakkı bulunmadığından bu miktarların iadesinin gerekli olduğu, davacının 1.000 TL kısmi dava açtığı gözönünde tutularak tahsilini talep edebileceği; davacının dava dilekçesinde yapılan kesintiler toplamının 4.160,00+4.567,00+8.367,00 (toplam 17.094 TL) olduğu dikkate alındığında talebinin 2/3’lük kısmının kabülüne (1.000 TL’nin 2/3’ü) karar verilmesi gerektiğinden bahisle, hüküm kısmında davanın kısmen kabulü ile 666,67 TL’nin avans faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Yargıtay HGK’nın 2020/(13)3-253 Esas- 2022/624 Karar sayılı kararı; “…Her dava, kural olarak tespit ve eda kısımlarından oluşur. Davanın kısmi nitelikte olması hâlinde önceden açılan davada kesinleşen kararın tespit kısmı, kalan kısım için açılan ikinci davanın tespit kısmı için kesin hüküm oluşturur ve kuşkusuz bağlayıcıdır.
Öğreti ve yargısal uygulamada; kısmi davanın ret ile sonuçlanması hâlinde tüm alacak hakkında kesin hüküm oluşacağı, kısmi dava kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanırsa her iki bölüm yönünden de kesin hüküm oluşacağı, kısmi dava tümüyle kabul edilirse de kararın tespit bölümünün açılan ek dava için kesin hüküm oluşturacağı kabul edilmektedir.
Başka bir deyişle; kısmi dava sonunda davalının borcu ödemeye mahkûm edilmesi veya kısmi davanın tamamen veya kısmen reddine karar verilmiş olması hâlinde taraflar arasındaki borç ilişkisinin varlığı ya da yokluğu da tespit edilmiş olur ki; bu tespit zorunlu olarak borç ilişkisinin tümünü kapsar. Bu nedenle kısmi dava sonunda verilen ve kesinleşen kararın tespite ilişkin bölümü, sonradan açılan ek dava için kesin hüküm oluşturur.
Kısacası ikinci davaya (ek davaya) bakan mahkeme, kısmi davanın davalının sorumluluğuna ilişkin bu tespit bölümüyle bağlıdır. Burada davalının haksızlığı olgusu artık tartışılamaz hâle gelmiştir. Zira kesin hüküm bulunan bir konuda mahkemenin bu yönün doğruluğunu yeniden araştırma ve inceleme konusu yapmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu yön kamu düzenine ilişkin olup mahkemeler ve Yargıtayca doğrudan (re’sen) göz önünde tutulmalıdır…” şeklindedir. Buna göre daha önce davacının açtığı ve kesin hükme bağlanan kısmi davada Ankara BAM ..HD … Esas … Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, belirtilen kararda davalı banka tarafından yapılan 7.455,10 TL’nin haksız olarak kesildiği tespitinin yapıldığı, mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın, kısmi davada gerekçede yer alan hususların ek davayı gören hakimi bağlamayacağı gerekçesiyle yeniden bilirkişi raporu alınarak davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı ve davanın kabulü gerektiği, bu nedenlerle davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince Dairemizce davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2021 tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 16,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 178,60 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın KABULÜ ile; 6.788,33 TL alacağın 4.234,17 TL’sinin 31/12/2010 tarihinden, 2.554,17 TL’sinin 31/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 463,71 TL harçtan peşin alınan 115,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 347,78 karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 13/2 maddesi gereğince 6.788,33 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 115,93 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 950,00 TL bilirkişi ücreti, 65,70 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.186,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
6-İlk derece mahkemesince arabuluculuk ücreti ile ilgili yazılan 24/08/2021 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
7-Arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle mevcut suç üstü ödeneğinden karşılanan 1320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

…Ç