Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1565 E. 2023/1411 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
TEMLİK ALAN : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …- (T.C. Kimlik No:…)
VEKİLİ : Av. …
2-…-(T.C. Kimlik N:…)

DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
YAZIM TARİHİ : 16/06/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas -… Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, …. Ltd. Şti’nin …, … ve …(…)’ın müşterek ve müteselsil kefaletiyle, müvekkili banka şubesinden, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden açılmış bulunan … Kart hesabı kullandığını, … kart hesabının 05.08.2019 tarihi itibariyle kat edildiğini ve kartın iptal edildiğini, son olarak 28.07.2019 tarihi itibari ile gönderilmiş bulunan … Kart hesap özetlerine 05.08.2019 tarihine kadar tahakkuk eden faiz, gider vergisi, sair masraflar ilave edilerek yapılan hesap sonucu borç tutarı 05.08.2019 tarihi itibari ile 19.539,02 TL olduğunu, bu borcun ödenmemesi nedeniyle Beyoğlu … Noterliğinin 07.08.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve müşteri hesap özetinin borçlulara gönderildiğini, davalıların ihtarnameyi tebliğ almalarına rağmen herhangi bir ödeme yapmadıklarını, 01.10.2019 tarihinde borçlular hakkında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlulardan … ve … (…)’ın itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalıların limited ortaklıktan ayrılsa bile ortak olduğu zamanda yüklendiği kefaletlerden dolayı sorumluluğunun aynı şekilde devam edeceğini ileri sürerek, davalıların yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine takip dosyasında belirtilen takip çıkış miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … (…) vekili, müvekkilinin, borçlulardan dava dışı … Ltd. Şti.’ne ortak olduğunu, ortak olmasına müteakip 29.09.2016 tarihinde şirketin Yapı Kredi Bankası borçlarına kefil olduğunu, müvekkilinin 08.08.2017 tarihinde Konya … Noterliğinin … yevm. sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile şirket hisselerini diğer ortak …’e tüm hak ve borçlarıyla birlikte devrettiğini, müvekkilinin TBK md. 599 hükmüne uygun olarak 09.08.2017 tarihinde davacı bankaya kefaletini geri çektiğini, Konya … Noterliğinin … yev. sayılı ihtarı ile ihtar sonrası kullanılacak tüm kredi ve işlemlerden sorumlu olmayacağını bankaya bildirdiğini, ihtarın muhatap bankaya 11.08.2017 tarihinde tebliğ edildiğini bu ihtara müteakip davacı bankanın hesabı kat etmediğini ve herhangi bir takip başlatmadığını, davacı bankanın, Beyoğlu … Noterliğinin 05.08.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile hesabı kat ettiğini ancak müvekkiline tebliğ edilmediğini, takibe konu … kart hesabının müvekkilinin ortaklıktan ayrılması ve kefaletinden rücu ihtarından çok sonraları kullandırıldığını ileri sürerek, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu icra takibinde borcun sebebi olarak gösterilen … ****4352 nolu … Kartının dava dışı asıl borçlu firma ile genel kredi sözleşmesi imza edilmeden evvel 10/06/2016 tarihinde ilgili firmaya teslim edildiği 28/07/2016 tarihinde davalı … (…)’ın da kefil olduğu genel kredi sözleşmesinin imza edildiği anlaşılmakla ilgili kart ödemelerine ilişkin davalı … (… )’dan herhangi bir talepte bulunulamayacağı takdir ve kanaatine varılarak bu davalıya yönelik davanın reddine, davalı …’nın, yargılamaya esas alınan bilirkişi raporları da nazara alınarak; davaya konu Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, takibin;19.537,03 TL asıl alacak, 575,68 TL İşlemiş temerrüt faizi, 28,78 TL BSMV ve 796,36 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 20.937,85 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, alacak likit ve muayyen olduğundan hüküm altına alınan miktar üzerinden % 20 oranında hesaplanan 4.187,57 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkeme kararının davalı … yönünden kaldırılması gerektiğini, ana borçluya kullandırılan her iki genel kredi sözleşmesi de incelendiğinde davalı …’ın kefil olduğunun görüleceğini, borcun kaynağı kredi kartının 10.06.2016 tarihinde müşteriye teslim edilse de kefaleten …’ın ana borçlu şirketin (… Mutfak) doğmuş ve doğacak borçlarına kefil olmayı kabul ettiğini, davalı şirket adına doğmuş ve doğacak borçlara kefil olmayı kabul ettiğinden kefili olduğu şirketin kredi kartı borcunun davalının kefaletinden bağımsız olduğunun düşünülemeyeceğini, davalının şirket ortaklığından ayrılmış olmasının dava dışı bir mesele olmakla birlikte, bu sebeple kefaletten istifa etmiş olmasının müvekkili nezdinde hiçbir önemi ve kabulünün bulunmadığını, davalının şirket ortaklığından ayrılmış olması nedeniyle kefaletten istifa ettiği yönündeki beyanının kabul edilemeyeceğini, davacının kefaletinin geçerli olduğunu, kefilin sorumluluğunun yeni doğan kredi kartı borcu bakımdan da devam etmesi gerektiğini, Yargıtay İçtihatlarının da bu doğrultuda olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak tüm davalılar yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi kartı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davanın davalı …yönünden reddine karar verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, davalı … ‘ın dava dışı asıl borçlu şirketin ortaklığından ayrılmasından sonra kefaletten istifa beyanının sonuç doğurup doğurmayacağı noktasında toplanmaktadır.
TBK’nın 599. maddesinde ”Gelecekte doğacak bir borca kefalette, borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefalet sırasında kefilin iyiniyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa, kefil alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak, borç doğmadığı sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebilir.
Kefil, alacaklının kefalete güvenmesi sebebiyle uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı tarafça kefaletten dönüldüğü için dava dışı şirketin borçlarından sorumlu olmayacağı savunulmuş, davacı banka tarafından ise, kefaletten dönmenin sonuç doğurmayacağı kaldı ki, kefaletten dönme hususunda bir kabul ya da ibranın da söz konusu olmadığı iddia edilmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca, davalı … yönünden kefaletten dönme şartları oluştuğundan borçtan sorumlu olmayacağından bahisle yazılı olduğu şekilde anılan davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda takibe esas kredi kartı sözleşmesinin davalının kefil olduğu sözleşme olmadığı ve takibe konu borçtan davalının sorumlu olmayacağının tespit edildiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek mahiyet ve yeterlilikte olduğu bu itibarla, davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/06/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan… Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T