Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1540 E. 2023/1459 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
YAZIM TARİHİ : 25/05/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas -… Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip dayanağı 20.10.2017 vadeli senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, müvekkili şirketin bu senetle ilgili borcu bulunmadığını, senet üzerinde teminat senedidir ibaresi yazdığından senet vasfında olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin dava konusu Konya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dayanağı senetten borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu senedin iyi niyetli meşru hamili olduğunu, senet bedelinin ödenmemesine binaen Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe başlandığını, davacının itirazlarının kötüniyetli ve alacağı geciktirmek amacıyla yapıldığını, müvekkilinin söz konusu senedi kendinden önceki cirantadan ciro yoluyla aldığını, davacı keşideci ile senet lehtarı arasındaki ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, davacının borcun kendisine ait olduğunu ve kötü niyetli olarak hareket ettiğini bildiği için yasal süresinde dava açmadığını, davacı şirketin sahibi ve yetkilisi … olsa da, şirketin … tarafından yönetildiğinin tespit edildiğini, dava konusu senet metninde teminattır ibaresi yer almış olsa dahi herhangi bir sözleşmeyle teyit edilmiyorsa sadece senet metnindeki ibarenin takibin iptali için yeterli olmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Dosya kül olarak değerlendirildiğinde; davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, Konya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına mesnet teşkil eden 01/12/2016 tanzim tarihli, 20/10/2017 vadeli 130.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir. Mahkememizce toplanan deliller, alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Raporu, kesinleşen Konya …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan … Kriminal Laboratuvarı raporu ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu 01/12/2016 tanzim tarihli, 20/10/2017 vadeli, 130.000,00-TL bedelli bonodaki imzanın davacı şirket temsilcisine ait olmadığı belirlendiğinden dolayı davanın kabulüne…” dair, davacının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, dosya kapsamında alınan ATK raporuna itiraz etmelerine rağmen mahkemece değerlendirilmeyerek tek rapor ile hüküm tesis edildiğini, Konya …. İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyasının takip dayanağı olan bonoya karşı davacının yaptığı itirazı kabul etmemek kaydıyla takibe konu bonodaki imzaların ve bu bono dışında gerek davacı şirketin gerekse bu firma yetkilisi olan …’ın adına keşide edilip de tedavüle sürülen başkaca kıymetli evrakların, firma yetkilisinin eşi olan … tarafından keşide edildiğinin haciz mahallinde bu şahsın kendisi tarafından da ikrar edildiğini, gerek borçlu şirket adına gerekse borçlu şirketin yetkilisi adına her türlü iş ve işlemleri yürüten ve bu işlemler esnasında imza atan şahsın … olduğunu, sözde davacı şirketin yetkilisi olan …’ın ise gerçekte bu firmanın tüm iş ve işlemleri vekaletli yahut vekaletsiz bir şekilde … tarafından yürütüldüğünü, kambiyo senetlerinin de bu şahıs tarafından keşide edilip tedavüle sokulduğunu, şirketin gerçek yetkilisi olan …’ın bu durumu bilmemesinin mümkün olmadığını, eğer ki davacı firma yetkilisinin eşi olan …’ın davaya konu bonoyu keşide eden kişi ise davanın reddi gerektiğini, mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığını ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafça, dava konusu senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı ve senedin teminat senedi niteliğinde olduğu iddia edilmiş, davalı tarafça, senedin teminat senedi niteliğinde olmadığı, senedin ciro yoluyla devredildiği, iyiniyetli hamil olduğu, imzanın şirket yetkilisine ait olmasa dahi şirket yetkilisinin eşi olan 3.kişiye ait olduğu ve işbu 3. kişi tarafından imzalanan başka senetler de bulunmakta olup, davacı tarafından bu senetlere itiraz edilmediğinden davacı adına imzalandığı hususunda teamül oluştuğu savunulmuştur.

Mahkemece, davacı şirket yetkilisinin imza örnekleri alınarak tatbike medar imzaları ile birlikte ATK’dan rapor aldırılmış, raporda imza ile davacı şirket yetkilisine ait imzalar arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği bildirilmiş, davalı tarafından rapora itiraz edilmiş ancak mahkemece Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında alınan … Kriminal raporunun da aynı doğrultuda olduğu ve icra hukuk mahkemesince verilen karar da kesinleşmiş olmakla, davalı vekilinin yeniden rapor alınması talebinin reddine ve sahtecilik iddiası mutlak def’i olup, herkese karşı ileri sürülebileceğinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf istemleri nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı ve bu itibarla, davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 8.919,43 TL harçtan, peşin alınan 2.220,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.699,33 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T