Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1526 E. 2023/924 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
YAZIM TARİHİ : 05/05/2023
Taraflar arasında görülen davada Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten ve üye hakimin görüşleri alındıktan sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili, taralar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalının ticari faaliyetlerinde kullandığı döküm borçları imalatını üstlendiğini ancak, 2019 yılının Ağustos ayında davalı için dökümünü yapmış olduğu toplam 26.356,48 TL alacağının, 6.800,00 TL’si için kıymetli evrak aldığını, kalan bakiye miktar olan 19.556,48 TL içinse davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkiline borcunu ödemeyen davalı aleyhinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının malların ayıplı olduğu iddiası ile itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, davalının itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan aldığı ürünün, ham madde benzeri üzerinde işleme dökme işlemi yapılması gereken maddelerden olduğunu, yani söz konusu ayıbın ilk bakışta görülemeyeceğini, müvekkilinin davacı şirketin daha önceki tarihlerde yaptığı döküm borularını sorunsuz teslim etmesi üzerine memnun kaldığını, davacının müvekkili ile çalışmayacağını söylemesi üzerine tavsiye edilen şirketle çalışıldığını fakat bu şirketten memnun kalmadıklarını, kusurlu malları kendisine iade ettiğini, …’a iade edildiğine dair müvekkilinin elinde fatura olduğunu, müvekkilinin elinde davacının teslim ettiği mallardan başka bir mal olmadığını, … kusurlu malları kabul etmeseydi, ihtarnamenin davacıya değil … şirketine yapılmasını gerektiğini, ihtarnamenin ilgili şirkete değil diğer bir şirkete yapılmasında müvekkilinin hiçbir yararının olmadığını savunarak, davanın reddi ile takip miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili davalının ticari faaliyetlerinde kullandığı döküm borçları imalatını üstlendiğini, ancak müvekkilinin 2019 yılının Ağustos ayında davalı için dökümünü yapmış olduğu toplam 26.356,48 TL. alacağının, 6.800,00 TL.si için kıymetli evrak aldığını, kalan bakiye miktar olan 19.556,48 TL. içinse davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkiline borcunu ödemeyen davalı aleyhinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 15/11/2019 tarihli dilekçe ile müvekkilinin gönderdiği malların ayıplı olduğu iddiasıyla bütün borç miktarına, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durduğunu, davanın ticari dava olması nedeniyle Konya Arabuluculuk Bürosu’nun … no ile arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak bir anlaşmaya varılamadığını, davalı taraf yasal süresi içerisinde ayıplı olduğunu iddia ettiği mallara ilişkin müvekkiline bildirimde bulunmadığını, davalı taraf Sincan … Noterliği’nin …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … tarihinde müvekkiline ayıp bildiriminde bulunduğunu, ihtarnamede ayıplı olduğunu iddia ettikleri malları 15/08/2019 tarihinde teslim aldıklarını açıkça bildirdiklerini, ayıplı olduğu iddia edilen malların müvekkilinin ürettiği mallar olmadığını, müvekkilinin davalıya teslim ettiği mallar içerisinde ayıplı mal bulunmadığını, davalı tarafın, başka firmalara da döküm boru imalatı yaptırdığını, ayıplı olduğu ileri sürülen mallar bu firmaların imalatı olduğunu, davalı taraf, müvekkili şirket ile irtibata geçerek 30/04/2019 ve 31/05/2019 tarihlerinde farklı sayı ve ebatlarda döküm boru siparişi verdiğini, bu siparişler müvekkili tarafından davalıya sorunsuz olarak teslim edildiğini, davalı tarafın ihtarnamesine cevap olarak müvekkili de Konya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, ihtarname ile davalıya, ayıplı olduğu iddia edilen boruların kendilerinin üretimi olmadığını, davalının başka firmalar tarafından üretilen ve ellerinde kalan ayıplı boruları şirkete iade etmeye çalıştığını ve bu durumun kabul edilmeyeceğini bildirdiklerini, müvekkili tarafından imal edilen boruların, davalı tarafından kullanılmadan evvel başka bir firma aracılığı ile işlenildiğini beyan ederek, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde, davacının davaya ilişkin malları davalıya göndermiş olduğu, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, malların teslim edildiği konusunda herhangi bir itilaf bulunmamaktadır. Zira, her iki tarafın bilirkişilerce yapılan defter incelemelerinde taraflar arasındaki alacak borç miktarı tespit edilmiş olup, söz konusu alacağın varlığı her iki taraf için de kabul edilmiştir.
Ancak davalı taraf, kendisine teslim edilen malların ayıplı olduğunu ve bunu ihtarname yoluyla davacı tarafa bildirdiğini dava dilekçesinde belirtmiş olup, davacı taraf da ayıp itirazının süresinde yapılmaması nedeniyle ayıplı mallara ilişkin TTK.nun hükümlerini uygulanamayacağını iddia ederek, alacağının subuta erdiği iddiasında bulunmuştur.

Mahkememizce ayıba ilişkin yaptırılan bilirkişi incelemesinde söz konusu malların ayıplı olduğuna ilişkin ve ayıbında nitelik itibariyle gizli ayıp olduğu, bu nedenle Ticaret Kanunu’ndaki sürelerden ziyade BK.nundaki ayıba ilişkin zamanaşımı süresine tabi olduğu, bu nedenle davacının iddia ettiği ayıba karşı itiraz süresinin dolduğu savı Mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davacı her ne kadar bilirkişi incelemesine itiraz edip teslim edilen malların kendi fabrikasınca üretilmediği, ayıplı malların başkaca firmalar tarafından üretildiği ve bilirkişi incelemesi sırasında davacı tarafın imal ettiği ürünlerin davacı firmalarca üretilen mallarda ayıp olduğunu iddia etmiş ise de ;söz konusu iddialarını Mahkememizde net olarak ispat edememiştir.
Zira davacı tarafın davalı tarafa ürün teslim etmiş olduğu, zaten bu ürünlerin teslimi ile ilişkin bir bedel olduğu, her ne kadar bilirkişilerce tek tek ürünlerin incelendiği, davacı tarafın davalı tarafa farklı boyutlarda mallar teslim ettiğini iddia etmiş ise de ; bilirkişilerce ayıba ilişkin incelenen malların davacı mı ? yoksa dava dışı başka bir firmaca mı ? imal edilip edilmeyeceğinin tespitinin mümkün olmadığı, ayrıca her ne kadar davacı tarafın teslim edilen malların sadece bir kısmının incelendiği iddiasında bulunarak bilirkişi raporuna itiraz etse de ; kısmi incelenen ürünlerden bütünün içerisinde bir kısmında ayıbın olması halinde, bütün teslim edilen malların da ayıplı kabul edileceğinden davacının davasının reddine…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, ayıplı olduğu iddia edilen malların müvekkilinin teslim ettiği mallar olmadığını, müvekkilin teslim ettiği malların ayıplı olduğunu ispat yükünün davalıda olduğunu, bilirkişi raporunda da malzemelerin müvekkili tarafından imal edilip edilmediğine dair, bunu ispat edecek nitelikte bir delil bulunmadığının belirtildiğini, taraflarınca bilirkişi raporuna itiraz edildiğini ancak mahkemece ek rapor dahi alınmadan bu raporun hükme esas alındığını, davalının, dilekçesinde ayıbı mallar gelir gelmez tespit ettiğini beyan ettiğini, ancak basiretli bir tacir olarak 8 gün içinde muayene ve ihbar külfetini yerine getirmediğini, faturalara konu malların fatura tarihlerinde teslim edildiğini, davalı tarafından da bu hususun ikrar edildiğini, davalı tarafça ayıp ihbarına ilişkin ihtarın malların tesliminden 1-1,5 ay sonra çekildiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından davalıya satılan ürünlerin teslim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise, süresi içerisinde davalı tarafından ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davalıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup, ayıbın da gizli ayıp niteliğinde olduğu ve bu itibarla, davacının süresinde ayıbın ihbar edilmediğine ilişkin iddiasının yerinde olmadığı gibi, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin dava dışı firmaya ait ürünler olduğu ve tüm ürünlerin ayıplı olduğunun davalı tarafından ispat edilemediğine ilişkin iddialarının da ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, somut uyuşmazlıkta ayıplı olduğu iddia edilen malların iade edildiğini ispat yükünün davalı üzerinde olduğu ancak, davalı tarafça dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle işbu hususun ispat edilemediği anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulü ile, davalının itirazında haksız olup, alacağın da likit olduğu nazara alınarak davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin… tarih, … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücret-i vekalet taktirine yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile yapılan 5,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 167,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın KABULÜ ile, davalının Konya… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından 20.094,61 TL’nin %20’si olan, 4.018,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.372,66 TL harçtan, peşin alınan 242,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.129,96 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 242,70 TL peşin harç, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 476,20 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.873,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7- 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak hazine’ye gelir kaydına,
8- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C) İlk derece mahkemesince yazılan 03/08/2021 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Konya… İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden tehiri icra talebi ile ilgili İİK’nın 36/5 maddesi gereğince yatırılan teminatın yatırana iadesine,

E) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
F) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T