Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1525 E. 2023/568 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 15/11/2022
NUMARASI : … Esas

İSTİNAF EDEN
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF
DAVALILAR : 1- …
2-… – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

TALEP : İhtiyati Tedbir

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
YAZIM TARİHİ : 17/02/2023
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından karşı taraf davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan davada 15/11/2022 tarihinde tesis edilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirket ortağı ve şirketin dava dışı ortağı tarafından müvekkilinin sürekli yok sayıldığını, müvekkiline şirketle ilgili hiçbir doküman ve bilgi verilmediğini, şirketin kar oranının gizlendiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğratıldığını, şirketin her biri 1.000,00 TL olmak üzere 600 paya ayrılmış bir şirket olduğunu ve dava dışı …’ın kendi payı olan 240 payından 120 payını 21/10/2020 tarihinde müvekkiline devrettiğini, şirket müdürünün 06/08/2021 tarihine kadar davalı … olduğunu, bu tarihten itibaren de genel kurul yapılmadığını, şirket müdürlüğü yapan davalının kanunen üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, şirket menfaatlerini gözetmediğini, müvekkili aleyhine işlemler yaptığını, gelinen aşamada ortaklar arasındaki güven ilişkisinin ortadan kalktığını, şirketin iyi yönetilmediğini, şirketin kanunen gerekli organlarının oluşturulmadığını, şirketin genel kurulunun yapılmadığını, şirketin varlık ve borçlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, kararın kesinleşmesine kadarki süre için yönetici kayyımı atanmasına, temsil ve yönetim yetkisinin atanacak kayyıma verilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde şirketi borçlandırıcı ve mal varlığını azaltıcı işlemlerin yapılmaması açısından denetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Somut olayda, davalı şirketi temsile yetkili organların bulunduğu ve hali hazırda organ boşluğunun söz konusu olmadığı, mevcut delil durumu ve dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde asıl taleplerinin dışında, davalı şirket müdürü olan davalı gerçek kişinin davalı şirketi tek başına temsil ve ilzam yetkisinin dava sonuna kadar durdurularak davalı şirkete öncelikle yönetim kayyımı mahkeme aksi kanaatte ise de denetim kayyımı atanması ve ayrıca davacının şirketteki mali haklarının korunması için sair tedbirlere hükmedilmesinin talep edildiğini ancak, mahkemece denetim kayyımı atanmasına yönelik ihtiyati tedbire ilişkin fer’i taleplerinin değerlendirilmediğini, müvekkili tarafından iddialarının tespiti için HMK’nın 400-406 maddeleri gereğince delil tespiti talep edilmesine rağmen bu taleplerinin de reddedildiğini, delil tespitine ilişkin red kararı ve mahkemenin ihtiyati tedbir talebine yönelik red kararı ile müvekkilinin alacağına ve elde edilmek istenen yarardan daha da uzaklaştırıldığını ileri sürerek, mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 389. maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. ” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 390. maddesinde de” İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” hükmü yer almaktadır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri nazara alındığında, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasal koşulların oluşmadığı, HMK’nın 396. maddesi uyarınca da durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep hakkında yeniden karar verilebileceği ve bu itibarla, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı kanaatine varıldığından, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının ihtiyati tedbir talep eden davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/02/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip…
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T