Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1457 E. 2023/1082 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN
DAVACILAR : 1-… – (T.C Kimlik No: … )
2-… – (T.C No: …)
3-… – (T.C Kimlik No: … )
4-… – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Genel Kurul Kararlarının İptali veya Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
YAZIM TARİHİ : 22/05/2023
Davacılar tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan genel kurul kararının iptali veya menfi tespit davasında 26/05/2021 tarihinde tesis edilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … ve … ile … ve …’nin davalı Kooperatif’ten projede A tipi olarak gösterilen daireler aldıklarını, sözleşmeden kaynaklanan haklarını alıcılardan …’ın …’na, …’ın …’a, … ve …’nin ise … ve …’ye devir ve temlik ettiklerini, bağımsız bölümlerin de bu şekilde tapuya tescil edildiğini, davacıların gerçekte davalı Kooperatif üyesi olmamalarına rağmen kooperatif üyesi olarak gösterildiklerini, davacıların davalı Kooperatif üyesi olmadıklarının tespiti için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sırası üzerinden dava açtıklarını, davalı Kooperatif’in 02/05/2019 tarihli genel kurulunun toplanarak kararlar alındığını, toplantıya çağrı ve karar yeter sayısının sağlanamadığını, toplantıya katılma hakkı olmayanların oy kullandığını, alınan kararlara ret oyu verdiklerini, alınan kararların Kanun, Anasözleşme ve iyiniyet prensiplerine aykırı olduğunu beyan ederek, öncelikle 02/05/2019 tarihli genel kurulda alınan 5, 6 ve 7. maddesindeki kararların bu sebeplerle iptaline karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise (terditli olarak) 5, 6 ve 7. maddedeki kararların davacıları bağlamadığının ve davacıların 2019 yılı mayıs ayından itibaren toplanmasına karar verilen kişi başı 1.250’şer TL.lik aidatların şimdilik kişi başı 1.250 TL.lik kısmından dolayı davalı Kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacıların davalı Kooperatif üyesi olduklarını ve alınan kararlardan sorumlu olduklarını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Davacılar, oy kullanma hakkı olmayanların toplantıda oy kullanmalarına izin verildiğini, toplantı ve karar yeter sayısının oluşmadığını iddia etmiş iseler de; davacıların soyut ve ispat edilemeyen bu iddialarına itibar edilmemiştir.
1163 s. Kooperatifler Kanunu’nun 53/1-1. maddesine göre, “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.”
Davanın, davacılar tarafından (arabuluculuk süreci ve sürelerin kesilmesi kabul edildiği takdirde) 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ancak, davacıların terditli ilk talepleri olan genel kurul 5, 6 ve 7. maddesindeki kararlarının iptali talebi yönünden ret oyu kullanmalarına rağmen, muhalefet şerhlerini (gerekçesiz de olsa) tutanağa yazdırmadıkları belirlenmiştir.
İptal davası açabilmek için ret oyu kullanılması yeterli olmayıp, muhalefet şerhinin de yazdırılması dava şartı ise de;
Yargıtay 23. HD’nin 01.04.2015 gün ve 2014/9740 E. 2015/2160 K. sayılı emsal içtihadında, “Mahkemece… iptali talep edilen diğer genel kurul gündeminin 6. maddesinde alınan “davacı ve bir kısım üye kooperatiflerin arsa tahsislerinin iptaline” ilişkin kararın davacının doğrudan şahsi haklarını haleldar ettiği, muhalefet şerhi gerekmeksizin dava açma hakkının bulunduğu, kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen ısrarla aynı yönde karar alındığı bu durumun yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davalı …’nin 27.06.2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 6. maddesinde alınan kararın iptaline…” karar verilmiştir… usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına…” karar verilmiştir.
Yargıtay 23. HD’nin 30/04/2014 gün ve 2014/772 E. 2014/3357 K. sayılı emsal içtihadında da, “Davalı vekili, …10. madde ile ilgili davacı …’ın muhalefet şerhinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece… 10. maddede ortaklardan daha önceden alınmasına karar verilen 10.000,00 TL tutarındaki senetli borçlardan, yönetim kurulu üyelerinin kısmen ya da tamamen ayrık tutulmalarına ilişkin kararın eşitlik ilkesine uygun olmadığı, bu nedenle kararın yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir… Usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına” karar vermiştir.
Yukarıda yazılı Yargıtay emsal içtihatları gereğince, iyiniyet prensiplerine aykırı olan ve özellikle peşin ödemeli üyelerin kazanılmış haklarını (ısrarla) ihlal eden genel kurul kararlarının ret oyu kullananların muhalefet şerhi aranmaksızın iptal edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … gün ve … E. … K. sayılı … tarihinde kesinleşen ilamının, 1/b-aa maddesinde davacıların peşin ödemeli (tercihli) üye olduklarına hükmedilmiş, aynı kararın gerekçesinde de davacıların tercihli üye olmaları, tüm edimlerini yerine getirmeleri, 25/03/2011 tarihli genel kurulda geçen ödeme yükümlülükleri dışında bir sorumlulukları bulunmadığı gerekçesiyle tercihli üye olan davacılardan başka bir para istenilmesinin veya onları ilgilendirecek konularda karar alınmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle önceki genel kurul kararları yönünden davacıların davalarının kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 23. HD’nin 18.02.2015 gün ve 2014/10485 E. 2015/999 K. sayılı emsal içtihadına göre ise, “Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup… peşin ödemeli ortak olması halinde, hisseyi devralan davacının da sadece genel giderler ve altyapı giderlerinden sorumlu olacağı hususu dikkate alınarak, genel kurulda kararlaştırılan aidatın genel gider ve altyapı giderlerine ilişkin kısmı saptanmalıdır.”
Davacıların peşin ödemeli üye olmaları nedeniyle, davalı Kooperetif’in sadece genel giderlerinden değil, alt yapı giderlerinden de sorumlu oldukları belirlenmiş ise de; dava konusu 02/05/2019 tarihli genel kurulun 5. ve 7. maddesinde yazılı işlerin hangilerinin genel gider ve alt yapı giderlerine, hangilerinin inşaat finansmanına ilişkin olduğu belirlenememiştir. Özellikle “kooperatifin varlığının ve faaliyetlerinin devamı hususunda gereken tüm iş ve işlemlerinin yapılması” konusunda çok soyut ve genel ifadelerle yönetim kuruluna yetki verilmesinin, genel gider, çevre düzenlemesi ve alt yapı hizmetlerinden eksik olanların neler olduğu, 25/03/2011 tarihli genel kurulda toplanmasına karar verilen (ve davacıların her birinin 2012 yılı sonuna kadar ödediği 22.100’er TL.lik ) çevre düzenlemesi aidatlarına rağmen, 22/05/2019 tarihli genel kurulda yapılması gereken ve eksik kalan işlerin açıkça neler olduğu, bunların yaklaşık maliyetine ilişkin hangi ekspertiz çalışmalarının yapıldığı, 340.000 TL.lik tahmini olduğu belirtilen maliyetin nasıl hesap edildiği, borçlanma yöntemi, kimden ve nasıl borçlanılacağı ve ödenmesi muhtemel faiz veya borç verecek olana sağlanacak menfaatlerin neler olduğu belirtilmeden, (aidat toplanamaz ise) 5. maddede borçlanma konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesinin, 7. maddede de 5. maddedeki işler için sonraki genel kurula kadar üyelerden 2019 yılı mayıs ayından itibaren kişi başı aylık 1.250 TL. ücret toplanmasına karar verilmesinin, yapılacak işlerin Kooperatifin geldiği aşama itibariyle tamamı peşin ödemeli üyelerin de sorumlu olduğu genel gider ve alt yapı giderleri olduğu kabul edilse dahi bu haliyle iyiniyet prensiplerine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre de 02/05/2019 tarihli genel kuruldan sonra bugüne kadar başka bir genel kurul yapılmadığı anlaşılmıştır.
Yine, Kooperatif’in geldiği aşama, yapılacak işler, 25 ortaklı Kooperatif’in büyüklüğü, emsal huzur hakları ve genel kurul tarihi itibariyle günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde yönetim kurulu üyeleri için 2019 yılı mayıs ayından başlamak üzere her birine kişi başı aylık 3.000 TL. huzur hakkı verilmesinin de iyiniyet prensiplerine aykırı ve fahiş olduğu sonucuna varılmıştır.
Genel Kurul’un eksik alt yapı işleri ve genel giderler için aidat toplaması mümkün ve bu aidatlardan peşin ödemeli üyelerin de sorumlu tutulması Kooperatifler Kanunu ve Kooperatif Anasözleşmesi ile iyiniyet prensiplerine aykırılık teşkil etmeyecek ise de; keyfiliğe varan düzeyde soyut ifadelerle ve az sayılmayacak miktarda aidat toplanmasına veya aidat toplanamaz ise borçlanma yapılmasına karar verilmesinin, yönetim kurulu üyeleri için mevcut şartlarda fahiş sayılacak huzur hakkı verilmesine karar verilmesinin iyiniyet prensiplerine açıkça aykırı olacağı kabul edilmiştir.
4721 s. TMK’nın 2/2. maddesine göre, hakkın kötüye kullanılmasını Kanun himaye etmeyeceğinden, iyiniyet prensiplerine açıkça aykırı görülen, davalı Kooperatif’in 02/05/2019 tarihli genel kurulunda alınan 5. ve 7. maddesindeki kararlar ile 6. maddesindeki yönetim kurulu üyelerine verilecek huzur hakkının belirlenmesine ilişkin kararların iptaline karar vermek gerekmiştir. 6. maddedeki denetim kurulu üyelerine aylık 100 TL. huzur hakkı verilmesinin fahiş olmadığı gözönünde bulundurularak iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı Kooperatif’in 02/05/2019 tarihli genel kurulunda alınan 5 ve 7. maddelerin (1163 s. Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince bütün üyeleri etkileyecek şekilde) iptali karşısında, iptal edilmeyen denetim kurulu üyelerinin aidatı ile davalı Kooperatif’in oluşacak genel giderlerinin nasıl ödenebileceğinin değerlendirilmesinde de; davalı Kooperatif’in gerek bu giderler, gerekse diğer altyapı giderleri yönünden olağan veya olağanüstü genel kurula giderek usulüne uygun alacağı kararlar ile bu sorunu giderebileceği, iptal edilen kararların yerine Mahkememizce karar verilmesinin mümkün olmadığı, iptaline karar verilen aidat kararlarının ne kadarlık kısmının somut genel giderlere ait olduğunun bu haliyle tespitinin de mümkün olmadığı, kalıcı ve nihai çözümün yeni genel kurul veya olağanüstü genel kurul toplantısı yoluyla olacağı sonucuna varılmıştır.
Davacılar öncelikle, genel kurulda alınan 5, 6 ve 7. maddedeki kararların iptalini, terditli olarak da 5. ve 7. maddesindeki bedeller yönünden Kooperatif’e borçlu olmadıklarının tespitini istemiş iseler de; davacıların terditli ilk talepleri yönünden davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olduğundan terditli menfi tespit talebinin incelenmesine gerek görülmemiştir.
Davacılar, dava öncesi arabuluculuk yoluna da gitmişler ise de; davacıların terditli ilk talepleri olan Kooperatif genel kurul kararlarının iptali yönünden dava zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından, gidilen arabuluculuk zorunlu değil, ihtiyari arabululucuk olarak değerlendirilmiştir. İhtiyari arabuluculuk giderleri mahkemede hükmedilmesi gereken yargılama giderlerinden olmadığından, ihtiyari arabuluculuk masraflarının (Hazine tarafından yapılan giderin) davacılardan tahsiline karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacıların davasının terditli ilk talepleri yönünden kısmen kabul kısmen reddi ile; davalı …’nin 02/05/2019 tarihli genel kurulunda alınan; Davalı kooperatif yönetim kuruluna borçlanma yetkisi verilmesine ilişkin 5. maddesinin tamamen iptaline, Davalı kooperatif yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin huzur hakkının belirlenmesine ilişkin 6. maddesinin, yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkının (kişi başı 3.000 TL. olarak) belirlenmesine ilişkin kısmının iptaline, denetim kurulu üyelerinin huzur hakkının belirlenmesine ilişkin kısmının iptali talebinin reddine, Üyelerden 2019 yılı Mayıs ayından itibaren kişi başı 1.250 TL. aidat toplanmasına ilişkin 7. maddesinin tamamen iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen karara kısmen itirazlarının olmadığını, ancak denetim kurulu üyelerinin huzur hakkının belirlenmesine ilişkin kısmının iptali talebinin reddi kararı, müvekkillerinin lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi kararı, davalı kooperatif lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi kararı ve arabuluculuk ücretinin müvekkillerinden tahsil edilmesi yönünden kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerek müvekkileri ile davalı kooperatif arasında görülen davalar, gerekse koopreatif aleyhine başkaca davacılar tarafından açılan diğer davalar nazara alındığında, davalının gerçek bir kooperatif gibi hareket etmediğini, tek amacının üyelerden usulsüz olarak tahsilat yapmak olduğu açık ve net olarak anlaşıldığını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere ortada aktif olarak faaliyet gösteren bir kooperatifin olmadığını, diğer bir hususun 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak müvekkillerine 1/4 oranında eşit olarak paylaştırılması kararı olduğunu, vekalet ücreti açısından verilen bu karar açıkça Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğini, müvekilleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı değil, ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğunu, mahkeme davalı kooperatif lehine de 4.080 TL vekalet ücretine hükmettiğini, yerel mahkeme tarafından verilen bu karar da usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine yerel mahkeme tarafından verilen gerekçeli kararın 7. Nolu bendinde, arabuluculuk ücretinin de müvekkillerinden alınıp hazineye gelir kaydının yapılmasına karar verildiğini, verilen bu karar da açıkça usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiğini, bu sebeple 1.320 TL olarak belirlenen arabuluculuk ücretinin sadece 220 TL’lik kısmından müvekkillerinin sorumlu tutulması kalan 1.100 TL’lik kısmı ise davada 5/6 oranında haksız çıkan davalı kooperatiften tahsil edilmesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …’de, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen … Esas, …Karar sayılı kararıyla, aidat ödemekten muaf ortaklık statüsünü kazandıklarından, iptalini talep ettikleri Genel Kurul Tutanağında yazılı ödenekleri ödemeleri gerekmediğine; ancak 1163 Sayılı Yasa‘nın 53. maddesinde yazılı iptal sebeplerinin hiçbiri bulunmadığından davacılar …, …, … ve …‘nin, müvekkili kooperatifin 02.05.2019’da yapılan 2018 Yılı Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısında 7. gündem maddesinde alınan ödenek kararlarının ve yine 5. gündem maddesinde yeterli yasal çoğunlukla alınan ve esasen, Yasa‘nın, yönetime, doğrudan verdiği bir yetki olan yönetime borçlanma yetkisi verilmesine dair kararın iptaline dair taleplerinin reddini; reddedilen talepleri yönünden yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesini, yine 1163 Sayılı Yasa‘nın demokratik nitelikte hazırlandığını, Yasakoyucu’nun, açıklanan sebeple, “Kooperatifin işlerinin nasıl görüleceği; ne kadar aidat toplanarak hangi hedeflere varılmak isteneceği; kimlerin yönetime/denetime seçileceği; hangi arsanın alınarak nasıl bir yapı yapılacağı; yapılaşma işinin kime/kimlere verileceği; yönetime/denetime, hizmetlerine karşılık, ne kadar huzur hakkı verileceği…vb“ hususlarda karar verme hakkını/ödevini; 42. maddesinde, en yetkili organ olan genel kurula verildiğini, genel kurulun, bu görevlerini, başka hiçbir organa devredemeyeceğini, genel kurula verilen yasa hükümleriyle ilgili olarak, hiçbir mahkeme, hiçbir sebep ve şekilde, yerindelik denetimi yapamayacağını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; kooperatif genel kurul kararlarının iptali, olmadığı takdirde alınan kararlardan bağlı olunmadığının ve borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı kooperatifin 02/05/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararlardan 5 nolu madde ile kooperatif varlığının ve faaliyetlerinin devamı hususunda gereken tüm iş ve işlemlerin yapılması,önceki genel kurullarda alınan kararlar doğrultusunda çevre düzenleme ve alt yapı ile ilgili iş programlarında eksik kalan işlerin tamamlanması ve/veya değiştirilmesi, kooperatif ortak alanlarının tanzimleri ve alınan kararların uygulanması hususlarında yönetim kuruluna yetki verilmesi, anılan işler için gerekli para toplanamaz ise yeni hesap döneminde piyasadan borç para tedarik etmek suretiyle bu işlerin bitirilmesi için gerekirse piyasadan azami 340.000,00 TL borç para tedarik edilmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği, 6 nolu madde ile yönetim kuırulu üyelerinin her birine aylık 3.000,00 TL, denetim kurulu üyelerinin her birine de aylık 100,00 Tl huzur hakkı verilmesinin kararlaştırıldığı, 7 nolu madde ile 2019 yılı mayıs ayından başlanmak üzere bir dahaki genel kurula kadar 1.250,00 TL aidat alınmasının kararlaştırıldığı, davacıların söz konusu kararlarının iptalini olmadığı takdirde alınan kararların kendilerini bağlamadığının, davalıya borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri görülmüştür.
Davacıların davalı kooperatifin tercihli (peşin bedelli) üyesi oldukları, kesinleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas-… Karar sayılı kararı ile belirlenmiştir.
Davacılar tarafından davalı kooperatifin 30/06/2012, 12/06/2013, 23/06/2014 ve 12/05/2015 tarihli genel kurul toplantılarında benzer mahiyette alınan kararların iptali, olmadığı takdirde genel kurul kararlarının kendilerini bağlamadığının ve borçlu olmadıklarının tespiti talebi ile Konya Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ve bu dosyayla birleşen dosyalarla açılan davalar sonucunda Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas-…Karar sayılı kararı ile,”…Davacılar tercihli üye olduklarından ve tercihli üyelerin sözleşmelerin 3/d maddesi dışında bir ödeme yükümlülükleri olmadığından ve tercihli üye olan davacıların tüm edimlerini yerine getirdikleri anlaşıldığından (25/03/2011 tarihli genel kurulda geçen ödeme yükümlülükleri dışında bir sorumlulukları olmadığından); tercihli üye olan davacılardan başkaca para istenilmesi veya onları ilgilendiren konularda onları bağlayacak kararlar alınması mümkün olmadığından 30/06/2012 tarihli genel kuruldaki dava konusu 3. ve 5. maddeler, 12/06/2013 tarihli genel kuruldaki dava konusu 5, 6 ve 7. maddeler, 23/06/2014 tarihli genel kuruldaki dava konusu genel kurul kararlarının tamamı ile 12/05/2015 tarihli genel kuruldaki dava konusu genel kurul kararlarının tamamı davacıları bağlamaz. İşbu kararlar tercihli üye olmayan, normal üyeleri bağlayan kararlardır. Normal üyeler için geçerli olan genel kurul kararlarının iptaline karar verilemez. Sadece tercihli üyeler yönünden kararların bağlayıcı olmadığının tespitine karar verilebilir. Davacılar normal üye olmayıp tercihli üye olduklarından, dava konusu genel kurullarda alınan kararlar tüm üyeleri ilgilendirdiğinden ve sadece tercihli üyeler yönünden geçerli olmak üzere iptal kararı verilemeyeceğinden ve davacılar davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirdiklerinden davacıların her hangi bir aidat, çevre düzenlemesi katkı gideri vs. ödemeleri gerekmediğinden artık davacılar yönünden tercihli üyeliği zedeleyecek ve süreklilik arz eder içerikte ve tercihli üyelikle ilgili iyi niyet kurallarına aykırı olacak şekilde genel kurul kararları alınamayacağından dava konusu genel kurul kararlarının adı geçen davacıları bağlamadıklarının tespitine ve bu nedenlerle dava konusu genel kurul kararları nedeniyle adı geçen davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının da tespitine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle davacıların genel kurul kararlarının iptali taleplerinin reddine ancak genel kurul kararlarının davacıları bağlamadığının ve bu nedenle genel kurul kararları nedeniyle davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiği, verilen kararın taraflarca temyizi üzerine kararın Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarih, … Esas- …Karar sayılı ilamı onandığı, tarafların karar düzeltme taleplerinin de aynı dairenin 06/07/2020 tarihli ilamı reddedildiği, böylece kararın 06/07/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu sebeple kesinleşen karar dikkate alınarak eldeki davada da kesinleşen kararda belirtilen şekilde davacıların genel kurul kararlarının iptali taleplerinin reddi ile terditli taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken davacıların iptal taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır. Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davacının ayrı harç yatırdığı gözetildiğinde davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Arabuluculuk gideriyle ilgili ise ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirmede bir isabetsizlik yoktur. Davacıların terditli talepleri kabul edildiği için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir. Tüm bu nedenlerle tarafların istinaf başvuru taleplerinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Tarafların istinaf başvuru taleplerinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 11,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 173,1‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davacıya iadesine,
6-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davacıya iadesine,
8-İstinaf başvurusunda bulunan davacı … tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
9-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
10-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının davacılardan eşit (1/4’er) oranda alınarak davalıya verilmesine,
11-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacılar talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacıların, davalı kooperatifin 02/05/2019 tarihli genel kurul kararlarının iptali taleplerinin reddine, davacıların terditli taleplerinin KABULÜ ile; Davalı kooperatifin 02/05/2019 tarihli genel kurul kararlarının davacıları bağlamadığının bu nedenle söz konusu genel kurul kararları nedeniyle davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,
2-Alınması gereken toplam 719,6‬0 TL harçtan peşin alınan 177,6‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 542‬,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan 177,6‬0 TL başvurma harcı, 177,6‬0 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 78,9‬0 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.234,1‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara eşit (1/4’er) oranda verilmesine,
4-Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL maktu ücret-i vekaletin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL maktu ücret-i vekaletin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL maktu ücret-i vekaletin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL maktu ücret-i vekaletin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Arabuluculuk dosyası için mevcut suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacılardan eşit (1/4’er) oranda tahsili ile hazineye irad kaydına,
10-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gider avansını yatıran tarafa iadesine,
C)İlk derece mahkemesince yazılan 06/07/2021 tarihli harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenmesine, iade işleminin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
E)Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 17/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç