Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1435 E. 2023/722 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1-… – (T.C Kimlik No: … )
2-… – (T.C Kimlik No: … )
3-… – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
YAZIM TARİHİ : 31/03/2023
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;alacaklısının müvekkili olduğu, borçlusunun muris … olduğu, 20/07/2016 düzenleme tarihli, 20/07/2017 vade tarihli, 187.000,00TL bedelli kambiyo senedinin tahsili için Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlu muris …’in mirasçıları olan davalılar tarafından imza inkarında bulunulduğunu, Konya … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile itirazın kabulüne karar verilerek takibin durdurulduğunu, yine bu dosyada alınan Adli Tıp raporu ile senetteki imzanın …’e ait olduğunun tespit edildiğini ancak icra hukuk mahkemesinin kararının kesin delil niteliğinde olmadığını, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin terditli taleplerinin olduğunu, müvekkilinin alacağına kavuşamadığını, alınan raporda imzanın borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edilmesine rağmen senet bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını beyanla davalılar üzerindeki gayrimenkule ihtiyati tedbir kararı verilmesini, asıl alacak olan 187.000,00TL’nin vade tarihi itibariyle işletilecek faiziyle davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle açılan davanın zaman aşımı süresinde açılmadığını, 3 yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, esasa ilişkin beyanlarında bono üzerindeki imza ve yazıların müvekkillerin murisi olan …’e ait olmadığını, bu yönde icra hukuk mahkemesindeki dosyada kabul kararı verilerek takibin durdurulmasına karar verildiğini, senet üzerinde oynama yapılarak 18.000,00TL olan bedelin (7) rakamı araya sıkıştırılarak 187.000,00TL olduğunun iddia edildiğini ancak bu durumun yapılacak inceleme ile ortaya çıkacağını davacının iddia ve taleplerini kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Dava konusu edilen 20/07/2016 tanzim, 20/07/2017 vade tarihli, 187.000,00TL bedelli, lehtarı davacı …, keşidecisi davalıların miras bırakanı … olan bono, dava tarihi itibariyle TTK’da düzenlenmiş olan 3 yıllık zamanaşımına uğramıştır. Bu bakımdan dava konusu bono zamanaşımına uğramakla kambiyo senedi vasfını yitirdiğinden ortada TTK’da düzenlenen bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Dava taraflarının tacir olduğuna yönelik bir iddia veya delil de ileri sürülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/19-1241 Esas, 2016/1033 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere zamanaşımına uğrayan bonodan kaynaklı olanak açılan menfi tespit, istirdat veya alacak davalarının görüleceği yer genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle davanın HMK’nun 1. ve TTK’nun 4. ve 5. Maddeleri gereğince görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın mahkemenin görevli olmaması nedeniyle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 20.07.2016 düzenleme, 20.07.2017 vade tarihli, 187.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin zamanaşımını kesici pek çok işlem yapıldığını, söz konusu bonoya ilişkin 21.03.2018 tarihinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, akabinde davalılar Konya … İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası kapsamında imza itirazında bulunduklarını, imzaya itirazı inceleyen ve durdurma kararı veren Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin karar tarihi ise 05.12.2019 olduğunu, dolayısıyla yapılan tüm bu işlemler söz konusu kambiyo senedinin vade tarihinden sonra zamanaşımını kesen işlemler olduğunu, görülen üzere dava konusu bono zamanaşımına uğramamış olup kambiyo senedi vasfını koruduğunu, yani söz konusu uyuşmazlık TTK kapsamında olup Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanında olduğunu, zamanaşımı kabul edildiği takdirde dahi TTK 732/4 kapsamında ispat yükü karşı tarafta olacak şekilde, TTK’da özel olarak düzenlenmiş sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak dava açıldığını, dolayısıyla senedin zamanaşımına uğradığı kabul edilse dahi Türk Ticaret Kanununda özel olarak düzenlenmiş sebepsiz zenginleşmeye dayalı ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanında olan dava açılmış olduğundan görevsizlik kararının yerinde olmadığını, buna karşın yerel mahkemece taraflarınca terditli olarak dayanılmış olan sebepsiz zenginleşme davası bakımından görev hususu hiç değerlendirilmeden, yerel mahkeme görevli olduğu halde görevsizlik kararı verdiğini, TTK’da özel hükümle düzenlenmiş sebepsiz zenginleşme davasının görülmesi gereken yer, Asliye Ticaret Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemeleri olmadığını beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacak talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından davalılar murisi hakkında 20/07/2017 vade tarihli 187.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibinde, davalıların bonodaki muris imzasına itiraz etmeleri üzerine Konya … İcra Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda imzaya itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, verilen kararın 09/12/2020 tarihinde kesinleştiği, davacının eldeki davada icra hukuk mahkemesi kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, takibe konu bononun vade tarihinden sonra zamanaşımını kesen takip işlemleri olduğundan bononun zamanaşımına da uğramadığını beyan ederek bonoya dayalı olarak alacak talebinde bulunduğu, bu talepleri kabul görmez ise terditli talep olarak da TTK’nın 732.maddesine göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talepte bulunduğu, davacının temel ilişkiye dayalı bir talebinin bulunmadığı görülmüştür.
Bu sebeple davacının talepleri dikkate alındığında davada ticaret mahkemesi görevli olup, hatalı değerlendirme ile asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç