Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1410 E. 2023/1006 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
YAZIM TARİHİ : 10/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan elatmanın önlenmesi davasında … tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı müvekkili ile davalı kooperatif arasında 22/09/2012 tarihinde yapılan sözleşme ile kooperatife ait … ili, … İlçesi,… Pafta, … Ada … parsel de tapuya kayıtlı arsa arsa üzerinden bulunan taşınmazın … Caddesine cepheli sol kısmındaki mimarı projede 5. bağımsız bölüm olarak gösterilen dükkan/iş yeri vasfındaki taşınmazın tapu kaydının müvekkili üzerine yapılmasını havi olacak şekilde müvekkilinin davalı kooperatife tercihli üye yapıldığını, müvekkilinin 22/09/2012 tarihli sözleşme ile kararlaştırılan ödemeyi kararlaştırılan şekilde ifa ettiğini, ancak davalı kooperatif sözleşmeye kararlaştırılan tarihte müvekkiline kat mülkiyet tapusunu vermediği gibi sözleşmede kararlaştırılan dükkan vasfındaki taşınmazı ortadan duvar örmek suretiyle ikiye bölerek küçültme cihetine gittiğini, müvekkilinin kooperatife tercihli üye yapıldığı tarihte ve halen geçerli olan inşaat ruhsatındaki mimari projeye göre davalı kooperatifin üyelerine yapmayı planladığı bağımsız bölüm sayısının 29 olduğunu, bu bağımsız bölümlerden 26’sı konut, 3’ü dükkan/iş yeri vasfında olduğunu, müvekkilinin … Caddesine cepheli 3 dükkandan soldaki dükkan/iş yeri vasfındaki 5. ağımsız bölüm dükkan/ iş yeri yeri vasfındaki taşınmaz için tercihli üye yapıldığını, ancak davalı kooperatif toplumda imar barışı olarak bilinen yasadan yararlanmak amacıyla projedeki 5. bağımsız bölüm olarak gösterilen dükan/iş yeri vasfındaki taşınmazı ikiye bölmek suretiyle küçülttüğünü, davalı kooperatif müvekkili ile yapmış olduğu 22/09/2012 tarihli tercihli üyelik sözleşmesini feshetmediği gibi sözleşmeyle kararlaştırılan bedeli almasına rağmen dükkan/iş yeri vasfındaki taşınmazı ortadan duvar örerek küçültmek suretiyle müvekkilinin zararına olacak şekilde sözleşmeye aykırı işlemler yaptığını beyan ederek, davacıya ait ilgili bağımsız bölümün davalı kooperatif tarafından sözleşmeye aykırı şekilde duvar örülerek bölünmek ve küçültmek suretiyle yarattığı muarazanın men’ine, …ili, … ilçesi, … pafta, … Ada, … Parselde tapuya kayıtlı arsa üzerinde bulunan taşınmazın … Caddesine cepheli sol kısmındaki mimarı projesinde 5. bağımsız bölüm olarak görülen taşınmazın müvekkiline aidiyetinin tespitine, davalı kooperatif nezdinde söz konusu hissenin 3. kişilere satış veya devrinin önlenmesine matuf dava sonuna kadar geçerli olmak üzere takdiren teminatsız tedbir konmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında addedilen sözleşmede davacıya verilecek dükkan m2 olarak belirtilmediğini, bu sebeple davacının sözleşmeye aykırı olarak kendisine daha küçük bir dükkan verildiği iddiasının mesnetten yoksun olduğunu, davacının, müvekkilince kendisine verilen dükkanın bedelinden daha fazla bedel ödemediğini, müvekkilinin taşınmaz üzerinde taşınmaza ait projeye aykırı işlemler yapmadığını, hür türlü dava ve talep hakkının saklı kalmak kaydıyla davanın reddini, yargılama ve harç giderleriyle vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….davacının davalı kooperatiften 22/09/2012 tarihli sözleşmeye dayalı olarak … ili, … ilçesi, … pafta, … ada,… parselde tapuya kayıtlı arsa üzerinde bulunan… Caddesine cepheli mimarı projede 5. bağımsız bölüm olarak gösterilen iş yeri vasfındaki tapunun kendisine verilecek şekilde üye olduğunu ve bu haliyle ileride söz konusu dükkana sahip olacağı ve bu sözleşmeye dayalı olarak bütün bedeli ödemiş olduğunu ancak, davalı kooperatifin davacıya tapuyu vermediği gibi, yapılan sözleşmeye aykırı olarak davacıya teslim etmesi gereken dükkanı duvar örmek suretiyle ikiye böldüğünü iddia etmiştir. Davamız söz konusu dükkanın mevcut projeye göre mi yapıldığı, yoksa davacının iddia ettiği gibi daha sonradan projeye aykırı bir şekilde satın almış olduğu dükkanda muarazanın mı olduğunu tespitine ilişkindir. Söz konusu dava nedeniyle gerekli evraklar, imar planları ve tapu kayıtları getirtilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, davacının iddiası hakkında bilirkişilerce mahkemeye rapor hazırlanması istenmiştir. Bilirkişi raporunda, dava konusu dükkanın olduğu … ili, … ilçesi, … pafta, … ada, … parselde … Mahallesine kayıtlı 2 parsel numarası ile kayıtlı olup üzerinde A ve B olmak üzere iki blok bulunduğu, dava konusu taşınmazın A Blok zemin katında konumlandırıldığı, … sayılı yeniden yapı ruhsatı ile 31/12/2010 onay tarihli mimari projesinin olduğu, mahallinde yapılan incelmelerde sol taraf olarak kast edilen binan ana girişine göre sağ, güneydoğu cephesinde iki adet dükkan olduğu, davacıya köşe tarafın verildiği, ancak 31/12/2020 tarihli onayla mimari projeye sol taraflı olarak kast edilen binanın ana girişe göre sağ bir adet dükkan olduğu, 5 nolu bağımsız olarak gösterildiği, dolayısıyla mevcut durum ile mimari projesinin birbirini tutmadığı anlaşılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesinde dosya kapsamındaki belgelere göre davacı …’e ait olması gereken dükkan zemin katta bina ana girişin sağ tarafındaki tek dükkan olduğu anlaşılmıştır. 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak ve bilirkişi raporunda tespit edilen mavi ile çizilip … olarak gösterilecek şekilde olması gereken bağımsız bölümün davalı kooperatifçe duvar örülmek suretiyle ikiye bölündüğü anlaşıldığından, dava konusu… ili, … ilçesi, …pafta, … ada,… parselde … Mahallesi kayıtlı 2 parsel bulunan dükkanın 31/12/2010 tarihli mimari projesi de tespit edildiği gibi ve bilirkişilerce tespit edilen grafikle konumlandırılan haline getirilecek şekilde davacının şu hali hazırda dükkanını bölen duvarın yıkılmak suretiyle muarazanın giderilmesi ile davacının davasının kabulü ile sözleşme şartları teslimi gerektiği ve bu şartların bilirkişilerce yapılan incelemede değiştirilmiş olduğunun tespitine, murazanın giderilmesine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile; sözleşme şartları teslimi gerektiği ve bu şartların bilirkişilerce yapılan incelemede değiştirilmiş olduğunun tespitine, davacının 22/09/2012 tarihinde yapmış olduğu sözleşmeye istinaden kendisine ileride tapusu verilmek üzere satılarak üye kaydı yapılmasına istinaden kendisine vadedilen … ili, … ilçesi, … pafta, … ada, … parselde … Mahallesine kayıtlı dükkan niteliğindeki gayrimenkuldeki duvar örülmek suretiyle metrekaresinin küçültülmesi yoluyla oluşan muarazanın … sayılı yeniden yapı ruhsatı ve 31/12/2010 onay tarihli mimari projesinde tespit edilmiş olduğu ve satış vaadinde vaad edilen ölçüleri ile teslim edilmek üzere mevcut durumdaki muarazanın dosyamızdaki 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen şekli (BB5 mavi olarak gösterilen şekli ) gibi dükkan içerisinde bulunan sonradan örülen duvarın yıkılması yoluyla muarazanın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu sözde satış sözleşmesindeki imzanın eski kooperatif başkanı …’e ait olmadığı yönünde bilgi edindiğini, mahkeme ise imza incelemesi taleplerini reddettiğini, müvekkilince Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, dosyanın halen derdest olduğunu, sözleşmenin geçerli olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, mahkeme sözleşmeyi irdelemediğini, mahkemenin imza incelemesi ve CBS dosyasının akıbetinin beklemesi gerektiğini, geçerli bir sözleşmenin varlığından söz edilemeyeceğinden yapılan işlemin aykırılığı da söz konusu olamayacağını, taraflar arasında yapılan sözleşmede dükkanın m2’sinin belirtilmediğini, 16.11.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda davaya konu taşınmaz bedelin 22.09.2012 tarihli sözleşme tarihi itibariyle 224.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini, davacı 22.09.2012 tarihli sözde sözleşmede görüleceği gibi davaya konu dükkan bedeli olarak 115.000,00 TL ödeme yaptığını, söz konusu bedel dükkanın tespit edilen bedelinin takriben yarısı olduğunu, geçersiz sözleşme ile davacının taşınmazı edinemeyeceğinin de açık olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; muarazanın giderilmesi ve tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Öncelikle ilk derece mahkemesince kısa kararın 2.maddesinde ”muraazanın giderilmesine” şeklinde hüküm kurulduğu, gerekçeli kararda ise 2.maddede ”davacının 22/09/2012 tarihinde yapmış olduğu sözleşmeye istinaden kendisine ileride tapusu verilmek üzere satılarak üye kaydı yapılmasına istinaden kendisine vadedilen … ili, … ilçesi, … pafta, … ada, … parselde… Mahallesine kayıtlı dükkan niteliğindeki gayrimenkuldeki duvar örülmek suretiyle metrekaresinin küçültülmesi yoluyla oluşan muarazanın … sayılı yeniden yapı ruhsatı ve 31/12/2010 onay tarihli mimari projesinde tespit edilmiş olduğu ve satış vaadinde vaad edilen ölçüleri ile teslim edilmek üzere mevcut durumdaki muarazanın dosyamızdaki 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen şekli (BB5 mavi olarak gösterilen şekli ) gibi dükkan içerisinde bulunan sonradan örülen duvarın yıkılması yoluyla muarazanın kaldırılmasına” şeklinde hüküm kurulduğu, kısa kararda açıklanmayan hususların gerekçeli kararda belirtildiği bu haliyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu, kararın HMK 297.maddesine aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Esasa ilişkin olarak ise; davalı kooperatif defter ve kayıtları üzerinde herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiği görülmüştür. Davalı kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrıca genel kurul kararları da incelenerek davacının davalı kooperatifin üyesi olup olmadığının, üyesi ise üyelik statüsünün ne olduğunun belirlenmesi, davacı ile yapılan sözleşmede kooperatif adına imza atan kişilerin imzaların kendilerine ait olmadığı yönündeki şikayetleri ile ilgili soruşturma dosyalarının incelenmesi, sözleşmede şahit olarak yer alan imza sahiplerinin dinlenmesi daha sonra tüm deliller değerlendirilerek HMK’nın 297.maddesine de uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 3.722,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/05/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç