Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1403 E. 2023/613 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : 1- … – T.C Kimlik No: …
: 2- … – T.C Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
YAZIM TARİHİ : 21/03/2023
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 13/01/2021 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili bankanın … Şubesinden kredi kullanan …’ nin müteselsil kefili olduklarını, dava dışı şirketin müvekkili bankaya genel kredi sözleşmesi, endeksli kredi, doğrudan borçlandırma hesabı, doğrudan borçlandırma kredisi ve çek garanti bedeli olmak üzere toplam 1.064.625,90 TL borcunun bulunduğunu, müvekkili tarafından borçlulara 20/05/2019 tarihinde hesap kat ihtarnamesi tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen borçlarını ödemeyen muhataplar hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, davalılar … ve …’ in ödeme emrine, asıl alacağa ve borcun tüm ferilerine yönelik yaptıkları itiraz nedeniyle icra dosyasındaki takibin durduğunu, dava dışı asıl borçlu … hakkında Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası nezdinde konkordato kararının bulunduğunu, davalıların asıl borçlu aleyhine yapılamayacak takibin kendilerine de yapılamayacağını iddia ettiklerini, davalıların bu itirazlarının haksız olduğunu, konkordato mehli verilmiş olan borçluya kefil olanlar hakkında işlemlerin devam edebileceğini, davalıların müteselsil kefil olmaları nedeniyle TBK 586. maddesi gereğince sorumlu olduklarını, davalıların itirazlarını kötü niyetli olarak yaptıklarını tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip çıkış miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça gönderilen ihtarnameye dava dışı şirketin cevap verdiğini, dava dışı borçlu şirketin konkordato kesin mühlet süresi içerisinde olduğu için borçlarını ödemesinin kendi iradesinde olmadığını, bu nedenle kefiller olan müvekkillerine yönelik başlatılan takibi ve davayı kabul etmediklerini, TBK 585. maddeye göre konkordato süreci kesinleşmediğinden doğrudan kefil olan müvekkillerine başvurulamayacağını, dava dışı asıl borçlu şirket hakkında kesin mühlet kararı verilmesinden dolayı borcun muaccel hale gelmediğini, davacının tek taraflı faiz artırmasının müvekkillerini bağlamayacağını, mahkeme aksi kanaatte ise konkordato davası nazara alınarak müvekkilleri aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, kabul anlamına gelmemekle birlikte ihtarnamede belirtilen alacak miktarı ile takipte yer alan alacak miktarı ve işbu davadaki alacak miktarlarının birbirleri ile uyumlu olmadığından bahisle davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “…Her ne kadar celbedilip incelenen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı takip dosyasında dava dışı asıl borçlu …’ nin açtığı konkordato davasının yapılan yargılaması sırasında; mahkemenin 06/02/2019 tarihli kararı ile dava dışı asıl borçlu yönünden 13/02/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 1 yıl süreyle konkordato kesin mühleti verildiği anlaşılmış ise de; davalılar kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olup; TBK 586/2. maddesi gereğince davacının ödenmeyen kredi alacağı için davalı kefiller yönünden icra takibi başlatılması ve takibe devam edilmesi her hangi bir yasal engel teşkil etmeyeceğinden ve konkordato mühletinden kefiller yararlanamayacağından bu itirazların reddine karar vermek gerekmiştir (Yargıtay …HD. … E. … K. 05/05/2016).
Ayrıca incelenen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında, davacı bankanın konkordatoya muvafakat etmediği anlaşıldığından, davacı bankanın davalı kefillere karşı tüm haklarını koruduğu ve alacağın tamamını davalı kefillerden talep edebileceğinin kabulü gerekmiştir. Mahkememizce toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre davacı bankanın takip tarihi itibarıyla kredi sözleşmelerinden kaynaklı davalı kefiller yönünden 944.102,37 TL asıl alacağı, 23.959,54 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.197,98 TL %5 BSMV ile 1.485,32 TL noter masrafı olmak üzere toplam 970.745,21 TL alacağı ve iade edilmeyen 64 adet çekten dolayı 117.450,00 TL gayri nakdi (çek depo bedeli) alacağı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir….” gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile; davalı/borçlularının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazlarının kısmen iptali ile; takibin (TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE) 944.102,37 TL asıl alacak, 23.959,54 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.197,98 TL %5 BSMV ve 1.485,32 TL noter masrafı olmak üzere toplam 970.745,21 TL üzerinden asıl alacağa 40.332,68 TL’ lik kısmına takipten işleyecek yıllık %46,80 oranında avans faizi, asıl alacağın kalan kısmına takipten itibaren işleyecek yıllık %54 oranında avans faizi ile ve faizlerin % BSMV’si ile birlikte devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, iade edilmeyen 64 adet çekten kaynaklanan 117.450,00 TL banka sorumluluk bedelinin davacı banka nezdinde açılacak vadesiz ve faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, hükmedilen 970.745,21 TL alacaklar üzerinden %20 oranında 194.149,04 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece kurulan hüküm hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, dava dilekçesinde davacı taraf Beyoğlu … Noterliği’nden … tarih ve … yevmiye numarası ile kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, taraflarınca bu ihtarnamelerin tebliğ edilmesine rağmen müvekkilleri ile dava dışı şirketin ödeme yapmayıp temerrüde düştüğünün belirtildiğini, müvekkilleri ile birlikte asıl borçlu şirket tarafından söz konusu ihtarnameye karşı Konya … Noterliği’nden … tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamenin keşide edildiğini, hesap katına açıkça itiraz edildiğini, dava dışı borçlu şirketin 16/11/2018 tarihinden itibaren geçici mühlet süresi içerisinde olduğu davacı bankaya tebliğ edilen mahkeme kararı gereğince geçmiş dönemden kaynaklanan doğmuş herhangi bir borcun ödenemeyeceğinin ifade edildiğini, dava dışı … adına Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası nezdinde konkordato başvurusunda bulunulmuş olup 16/11/2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı verildiğini, müvekkilere ve dava dışı şirkete çekilen ihtarın, kesin mühlet süresi içerisinde olduğunu, dava dışı asıl borçlu şirketin konkordato projesinin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … E. … K. sayılı ilamı ile tasdik edildiğini, davacı banka çek deposuna … tarafından takasa verilen çeklerin meblağı toplamı 1.156.226,91 TL olup bu miktarın davacı bankanın toplam adi alacağından mahsup edildiğini, kaldı ki bu hususa ilişkin taraflarınca … bankası … Şubesi’ne Konya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarnamenin keşide edildiğini, dava dışı şirket lehine kefil olan müvekkillere karşı başlatılan dava konusu Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarına müvekkiller tarafından itiraz edildiğini, her ne kadar davacı banka tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsil talebinde bulunduklarını belirtse de buna ek olarak her iki takibin konusunun da Beyoğlu … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde talep edilen alacaklar olduğunun da ayrıca belirtildiğini, davacı bankanın aynı alacağa ilişkin farklı takipler yapmakla kötüniyetli olduğunu açıkça beyan ettiğini, ayrıca İİK’nun 264/II maddesi “…Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur…” hükmünün düzenlendiğini, bu sebeple davacı banka tarafından talep edilecek olan faizlerin yerel mahkeme tarafından kabul edilmesinin kabul edilemeyeceğini, asıl borçlu olan …’nin banka nezdinde bulunan müşteri çekleri kullanılan kredi borçlarından düşülmediğini, bu işlemin gerçekleştirilmesinin müvekkillerin kefalet sözleşmesi çerçevesindeki sorumluluğunu kaldıracak veya hafifletecek nitelikte olduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin davacı banka çek deposuna … tarafından takasa verilen çeklerin toplamı 1.156.226,91 TL olup bu çeklerin tahsil edilip edilmediği; tahsil edildi ise hangi hesaplarda tutulduğu, dava dışı şirketin hangi kredi borcuna karşılık mahsup edildiği, …’nin cari hesabında tutuluyor ise, bunlara faiz tahakkuk edilip ettirilmediği, davacı banka tarafından hesaplanan temerrüt faizinden veya anaparadan cari hesapta tutulan miktara işletilen faizin düşülüp düşülmediği hususlarında inceleme yapılmadığının görüldüğünü, davacı bankanın kötüniyetli olarak hem müvekkillerden alacak talebinde bulunduğu hem de aynı alacağı asıl borçlu şirketten tahsil etmeye çalıştığını, davacı banka genel kredi sözleşmesine verilen kefaletten dolayı müvekkillere yönelik takip başlatmışsa da müvekkillerinin sözleşmede de belirtildiği üzere müşterek borçlu ve müteselsilen kefil olduklarını, dava dışı borçlu şirketin davacı bankaya olan borcunun ifa edilmeyecek kısmı hususunun müvekkili açısından da değerlendirilmesi gerekmekte iken yerel mahkeme tarafından bu hususun dikkate alınmadığını, açıklandığı üzere müvekkillere karşı takip başlatılabilmesi için davacı şirketin TBK 586 kapsamında hareket etmesi gerekmekteyken koşulları oluşmadan müvekkiller hakkında icra takibi başlatıldığını, yerel mahkeme gerekçeli kararında müteselsil kefalette kefillere gidilip gidilemeyeceği hususunu tartışmadığını, müvekkiller aleyhine verilen icra inkar tazminatının kabulü mümkün olmamakla birlikte likit alacak niteliğinde dahi olmayan faiz alacağının da icra inkar tazminatı hesabına dahil edilmesinin anlaşılmasının güç olduğunu, yerel mahkeme, davacı bankanın 64 adet çekten dolayı 117.450,00 TL gayri nakdi (çek depo bedeli) alacağının olduğuna hükmetmişse de alacağı kabul etmemekle birlikte var ise de çeklerin depo bedellerinden müvekkillerin sorumlu olup olmadığının irdelenmediğini, yerel mahkemece bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle itirazları doğrultusunda kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, somut olayda kredinin asıl borçlusu dava dışı …’nin konkordato talep etmesinden müteselsil kefil konumundaki davalılarının yararlanamayacağı, davalılarının kendileri için konkordato taleplerinin olmadığı, davacı bankanın davalılara karşı haklarını muhafaza edeceği ve davalılardan talepte bulunabileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10.9 maddesi uyarınca kefillerin çek depo bedellerinden sorumlu oldukları, ayrıca alacağın likit olduğu, icra inkar tazminatı talep edebilme şartlarının gerçekleştiği, davacı lehine kabul edilen kısım üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de bir isabetsizlik olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalıların istinaf başvuru taleplerinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların istinaf başvuru taleplerinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 66.491,5‬0 TL harçtan peşin alınan 18.583,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 47.907,85‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 20/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G