Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1401 E. 2021/2072 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ….
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE …. TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ :…
NUMARASI :….

DAVACI : ….- …
VEKİLLERİ : …

İSTİNAF EDEN
DAVALILAR :1-…
….
2-….
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirkete Temsilci Atanması

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalılar aleyhine Konya Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile açılan ticari şirkete temsilci atanması davasında … tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ara karara karşı davalıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 1997 yılından beridir babası ile birlikte çalıştığını, müvekkilinin o yıldan beri davalı şirkete ortak olmakla birlikte … tarihinde yayınlanan ticaret sicil gazetesi ile davalı şirkete %10 ortak olduğunu, müvekkilinin şirkete koyduğu sermayenin daha fazla olmasına rağmen yukarıdaki belirtilen ortaklık payını diğer şirket ortağının babası olması nedeniyle kabullendiğini, şirketin kurulduğu tarihten bu yana kar dağıtımının yapılmadığını, davalı şirketin kötü yönetildiğini, davalı şirket ortağının şahıs firmasına malvarlığı aktardığını, davalı şirketin genel kurul toplantısı yapmadığını, davalı şirket ortağının davalı şirket ile rekabet ettiğini, kar payı dağıtılmayarak müvekkilinin açlığa mahkum edildiğini, müvekkilinin bir yıldır işletmeye alınmadığını, şirket ile ilgili bilgi alma ve inceleme hakkının gasp edildiğini bu nedenlerle davalı şirket adresinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak şirkette bulunan tüm malvarlığının tespiti, şirket server kayıtlarının yedeklenerek resmi kayıtlarda yer almadığı halde ön muhasebe ve gayri resmi kayıtlarda yer alan hususların tespitinin sağlanması, davalı şirkete fason üretim yapmakta olan firmalar nezdinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak davalı şirkete ait değerlerin tespitinin yapılmasını, davalı şirkete tedbiren TTK’nın ilgili maddeleri kapsamında yasal temsilci atanmasına, şirketin feshi ile tasfiyesine, bu uygun görülmediği takdirde davalı şirket müdürü …..’ın yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, davalı şirkete ait ….. kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalı şirket adına kayıtlı araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, tedbirlerin müvekkilinin ekonomik durumunun zayıf olmasından dolayı teminatsız olarak karar verilmesi talep etmiştir.
Davacı vekili daha sonra verdiği … tarihli dilekçesiyle davalı şirket adına kayıtlı olan …. sayılı taşınmazlar üzerine de ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN …. ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “davacı vekilinin davalı şirketin gayrimenkulleri üzerine tedbir konulması ile ilgili talep kısmı ile ilgili olarak; dava dilekçesinde sözü geçen …. sayılı taşınmazların davalı şirket adına kayıtlı olduğu UYAP kayıtlarından anlaşıldığından 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için dava sonuna kadar takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına yine dava dilekçesinde talep edilen…. parselde kayıtlı taşınmazın davalı şirket ile bir ilgisinin bulunmadığı UYAP kayıtlarından anlaşıldığından davacı vekilinin bu taşınmaza yönelik talebinin reddine, davalı şirket adına kayıtlı olan tüm taşıtlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin davalı şirket müdürü ….’ ın yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına yönelik talebinin bu aşamada reddine ve tespit raporu dosyamıza sunulduktan ve tekrar talep edilmesi halinde yeniden değerlendirilmesine, davacı vekilinin diğer kalemlerle ilgili taleplerinin ise dava yolu ile ulaşılacak sonuca tedbir yolu ile ulaşılması mümkün olmadığından dosyadaki delil durumu ve HMK 389. ve devamı maddeleri de nazara alınarak, bu talepler yönünden şartları bulunmayan ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Böylece davacı vekilinin tedbir taleplerinin kısmen kabulüne kısmen de reddine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; davacının davalı şirketin ortağı olması ve taraflar arasındaki hakkın dengelenmesi, bu nedenle tedbirden bir zarar doğmayacağının veya doğsa bile telafisinin mümkün olduğu anlaşıldığından takdiren teminatsız olarak; davalı şirket adına kayıtlı olan …. sayılı taşınmazların 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, davalı şirket adına kayıtlı tüm araçlar üzerine UYAP sistemi üzerinden devirlerinin önlenmesi için ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, davacı vekilinin tedbir talep ettiği diğer kalemler yönünden taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ … TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda;”davacı vekilinin davalı şirketin ayrıntıları belirtilen gayrimenkulleri üzerine tedbir konulması ile ilgili talebinin sözü geçen ….. sayılı taşınmazların davalı şirket adına kayıtlı olduğu UYAP kayıtlarından anlaşıldığından 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için dava sonuna kadar takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davacının davalı şirketin ortağı olması ve taraflar arasındaki hakkın dengelenmesi, bu nedenle tedbirden bir zarar doğmayacağının veya doğsa bile telafisinin mümkün olduğu anlaşıldığından takdiren teminatsız olarak; davalı şirket adına kayıtlı olan …..sayılı taşınmazların 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalılar vekili …. ve …. tarihli ara kararlara itiraz dilekçelerinde özetle; Dava dilekçesinde, davacı tarafından öne sürülen iddiaların gerçeğe aykırı olduğu gibi, dava açmakta haklılığını gösterir herhangi bir delil sunulamadığını, mahkemece yapılacak yargılama neticesinde, davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin, halen faal durumda olup, herhangi bir devir işleminin yapılmasının söz konusu olamayacağının aşikar olduğunu, aksi halde, yine müvekkili şirketin zarara uğrayacak olduğunu, şirket yetkililerince şirketin zararına işlem yapılmasının söz konusu olmadığını, aktif şekilde faaliyetine devam eden ve ticari itibarı olan bir şirketin, söz konusu tedbir kararından dolayı ciddi şekilde mağduriyetinin söz konusu olduğunu, böylesine önemli sonuçlara sebep olan tedbir kararının, hiçbir delil olmaksızın ve teminatsız şekilde verilmiş olmasının usul ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bu sebeple de davacının ihtiyati tedbir talebindeki iddialarını ve müvekkilin savunması dikkate alınmadan verilen ihtiyati tedbir kararını kabul etmediklerini, bu nedenler verilen ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasını, aksi takdirde teminat karşılığı olmak kaydıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN … TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince duruşma açılarak yapılan değerlendirme sonucunda;”… davalılar vekilince verilen …. ve … tarihli dilekçelerle Mahkememizden sadır olan … ve …. tarihli ihtiyati tedbir ara kararlarına itiraz edilmiş ise de; ticari şirketin feshi istemli olarak açılan bu davada, davalı şirketin mal varlığının dava aşamasında korunması elzemdir. Bu nedenle de verilen ihtiyati tedbir kararları şirketin ortağı olan tarafların ve şirketin menfaatine uygun olduğu gibi HMK 389. ve devamı maddelerinde belirtilen yasal şartlara da haizdir. Davacı davalı şirketin ortağı olduğundan mahkememizce teminat alınmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin ihtiyati tedbirlere itirazlarının ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle Davalı…. vekilinin Mahkemece verilen …. ve …. tarihli ihtiyati tedbir ara kararlarına tüm itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yalnızca davacının tek taraflı beyanları esas alınarak karar verildiğini, dava dilekçesinde davacı tarafından öne sürülen iddiaların gerçeğe aykırı olduğu gibi, dava açmakta haklılığını gösterir herhangi bir delil sunulamadığını, mahkemece yapılacak yargılama neticesinde, davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunun ortaya çıkacağını, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekeceğini, davacı tarafından açılmış olan dava, faaliyetini devam ettiren şirketi zarara uğratma amacına matuf olduğunu, şirket adına kayıtlı bulunan taşınırlar ve taşınmazlar üzerine konulan tedbirin de hem şirketin zarara uğramasına hem de itibar kaybetmesine neden olduğunu, bu nedenle, “tedbirden bir zarar doğmayacağı” yönündeki kanaatin somut durum açısından geçerliliği bulunmadığını, davacının talebi doğrultusunda yerel mahkemece, müvekkilinin cevap ve savunmaları beklenmeksizin verilmiş olan tedbir kararının, müvekkilinin ticari olarak ileride telafisi olmayacak şekilde zarara uğramasına, ticari itibarının telafisi imkansız şekilde zarar görmesine neden olduğunu, müvekkili şirketin, halen faal durumda olup, herhangi bir devir işleminin yapılmasının söz konusu olamayacağının aşikar olduğunu, kabul etmemekle birlikte bir an için aksi düşünülse bile; yerel mahkemece, söz konusu ihtiyati tedbirin teminat karşılığında verilmesinin değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafından, davasına dayanak olarak sunulabilmiş herhangi bir somut delil bulunmadığını, bu sebeple de davacının ihtiyati tedbir talebindeki iddialarını ve müvekkilinin savunması dikkate alınmadan verilen ihtiyati tedbir kararını kabul etmediklerini bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen … tarihli ara kararın kaldırılarak davacının tedbir taleplerinin tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, 6102 sayılı TTK 636/3 maddesi uyarınca limited şirketin haklı sebeplerle feshine ilişkin olarak açılan davada şirket adına kayıtlı araçlar ve taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbirlere yapılan itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 636/3 maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” 636/4 maddesi “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir” hükmünü haizdir. Anılan maddede ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde limited şirketin feshi davası açabilme olanağı tanınmıştır. Bu nedenle, fesih isteminde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığı mahkemece değerlendirilecektir. Diğer yandan anılan madde ile fesih davası açıldığında mahkemeye gerekli tedbirleri alma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede, mahkemece istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceğinden, dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilecektir. (Yargıtay 11.HD.03/02/2015 tarih ve 2014/15047 esas 2015/1168 karar)
İhtiyati tedbir kurumu genel olarak HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiş olup , 6102 sayılı TTK’nın 636/3-4. Maddeleri kapsamı itibari ile 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirden daha kapsamlı ve ihtiyati tedbir ile ilgili özel bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Bu düzenlenmeye göre uyuşmazlık konusu olmayan taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacaklar ile ilgili ihtiyati tedbir kararı da koşulları olduğu takdirde verilebilmektedir. Başka bir deyişle ihtiyati tedbir konusunun uyuşmazlık konusu olması şartı da gerekli değildir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ihtiyati tedbir talebi başlıklı 390.maddesi:” (1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. (2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü amirdir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince şirket adına kayıtlı bir takım taşınmazlar ve araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmuş ise de şirket temsilcisinin şirkete ait mal varlığını azaltıcı eylemlerde bulunduğu veya bulunacağı yönünde yaklaşık ispatın olmadığı, verilen ihtiyati tedbir kararlarının şirketin faaliyetlerine devam etmesini sekteye uğratacak mahiyette olduğu bu sebeple davalıların ihtiyati tedbir kararlarına yapmış oldukları itirazların kabul edilerek ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılması gerekirken itirazların reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davalıların istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davalıların istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
2-İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin; ilk derece mahkemesince davanın esası ile ilgili kurulacak hükümde değerlendirilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davalıların ihtiyati tedbir kararlarına yapmış oldukları itirazlarının kabulü ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas …. ve .. tarihli ARA KARARLARININ KALDIRILMASINA,
2-Davacının ihtiyati tedbir taleplerinin REDDİNE,
C) Kararın tebliği işlemlerinin HMK 359/3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesince yapılmasına,
D) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/10/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.