Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1351 E. 2023/611 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – …Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – T.C. Kimlik No: -…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – T.C. Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
YAZIM TARİHİ : 21/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında … tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu …’in telkinleri ile söz konusu senedi oğluna verdiğini, oğlunun da şifahi sözleşme gereği davaya konu senedi davalıya verdiğini, davalının müvekkilinin oğluna ne mal verdiğini ne de senedi iade ettiğini, müvekkili hakkında Konya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile haksız olarak icra takibi başlatıldığını, davalının kötüniyetli olarak hareket ettiğini, senedin bedelsiz olduğunu ve açıkladığı nedenlerle … düzenleme tarihli … ödeme tarihli 150.000,00 TL bedelli senet nedeniyle müvekkilinin borçsuz olduğunun tespitine, kötüniyetli takip yapan davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın borcunu ödememek adına türlü hukuki sebepler oluşturduğunu, asılsız ifade ve beyanlarla borçtan kurtulmaya çalıştığını, yıllarca süren tasarrufun iptali davasında dile getirmediği iddiaları, satış aşamasında ileri sürdüğünü, haricen müvekkili ile anlaşmaya çalıştığını, hukuku suistimal ettiğini, davacının kötüniyetli davrandığını beyan ederek davanın reddi ile davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “….Her ne kadar davacı vekili son celsede dava dışı …’in dinlenilmesini istemiş ise de ilgilinin davanın tarafı olmaması, tanık olarak bildirilmemesi ve davalının da dinlenilmesine muvafakat etmemesi nedeniyle davacı vekilinin talebi yerinde görülmemiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu bononun … tarihli belgeye istinaden 2 adet araç devri ile geçmişten gelen borçların tasfiyesi karşılığında davalıya verildiği, davalı hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan yapılan soruşturma neticesinde takipsizlik kararı verildiği, her ne kadar davacı araç devri yapılmadığını iddia etmiş ise de ilgili araçların devrinin dava dışı … lehine yapıldığı, davacının da … ile birlikte davaya konu bonodan dolayı borçlu olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/4. Maddesine göre; Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. Somut olayda, ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/5. Maddesine göre; Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip du-rur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Somut olayda dava, davacı borçlu lehine neticelenmediğinden davacının tazminat isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” gerekçesiyle davanın reddine, tarafların tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davalının savcılık dosyasında doğrudan davaya konu senede ilişkin vermiş olduğu beyanlarında, iş bu senede binaen vermiş olduğunu iddia ettiği araçların hiçbir surette verilmediğini, İlk derece mahkemesinin bu hususu değerlendirmeden eksik inceleme sonucu karar verdiğini, bunun yanında, mahkemenin bir diğer yanlış değerlendirmesinin ise; iki adet aracın noter satış belgesinin üzerinde dava dışı … tarafından “Satış bedelini teslim aldım.” yazılmasının o araçların davaya konu senet karşılığında ya da sözleşme için verildiği manasına gelmediğini, başka bir deyişle, dava dışı …’in araç bedellerini aldım demesi o sözleşmeye istinaden midir? bu hususun ancak yazılı delil ile ispatlanabileceğini, devire konu araçlardan hiçbirinin davalı adına kayıtlı olmadığını, davalının sadece bir aracı devrettiğini, ancak o devrin de vekaleten gerçekleştiğini, davalı, diğer alacaklar adı altında müvekkilinin ve oğlu …’in kabul etmediği sözleşmeyi savcılık aşamasında zikretmediği gibi sadece araç bedelleri için davaya konu senetleri aldığını beyan etmekle senedi talil ettiğini ve ispat külfetini üzerine aldığını, hal böyleyken yön değiştiren ispat külfeti karşısında davalının alacaklı olduğunu ispat etmekle yükümlü olduğunu, davalı tarafın, müvekkilince kabul edilmeyen sözleşmede “Geçmişten Gelen Borçlar” ifadesi ile neyi kastettiğini ispatlaması gerektiğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2020 tarih 2017/12-268 Esas 2020/729 Karar sayılı ilamında “…. 14. Aval, TTK’nın 700. maddesine göre poliçede yazılı bulunan borcun kısmen veya tamamen teminat altına alınmasını sağlayan bir nevi kefalettir. Bu kefaleti veren şahsa, aval veren denir (Bozer A./Göle C.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2017, s. 161). 15. TTK’nın 700. maddesinin 2. fıkrasına göre aval, üçüncü bir kişi veya poliçede imzası bulunan başka bir kişi tarafından da verilebilir. Bu şekilde poliçe borçlularından biri lehine aval verilmek suretiyle poliçenin ödenmesi güvence altına alınacağından o poliçenin tedavülü kolaylaştırılmış olur (Bozer/Göle, s. 161 ). 16. TTK’nın avalin şekline ilişkin 701. Maddesi; “(1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır. (2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. (3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır. (4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır.” şeklindedir. 17. Bu düzenlemeye göre poliçenin ön yüzünde avale ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmaması ancak imzanın bulunması hâlinde, muhatabın veya düzenleyenin imzaları dışında poliçenin ön yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır. Poliçenin ön yüzüne atılan aval şerhinin kimin için verildiği belirtimez ise aval düzenleyici için verilmiş sayılır. 18. Avale ilişkin hükümler TTK’nın 778. maddesinin 3. fıkrası gereğince bonolar hakkında da uygulanır. TTK’nın 776. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi ile aynı Kanunun 778. maddesinin atfı ile uygulanması gereken TTK’nın 701. maddesi birlikte değerlendirildiğinde bononun geçerli olması için tek imza yeterlidir ve senet ön yüzüne atılan ikinci imza aval şerhi sayılır. Ne var ki, poliçenin ön yüzüne düzenleyen tarafından iki imza atılmış olsa dahi, bu imzalar TTK’nın 700. maddesine göre aval olarak kabul edilemez. Ancak, keşideciden başka bir kişi tarafından aval veya benzeri sözler kullanılarak imzalanmışsa aval olarak sayılır. 19. Aval verenin borcu bağımsız bir borçtur, bir diğer ifade ile feri nitelikte değildir. Aval ile teminat altına alınan borç geçersiz olsa bile, aval verenin sorumluluğu devam eder. Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da, aval verenin taahhüdü geçerlidir. Yani lehine aval verilenin borcu geçersiz olsa bile, aval veren bu geçersizliği ileri süremez. Lehine aval verilenin mevcut olmaması, ehliyetsiz olması ya da imzasının sahte olması hâlinde de aval verenin sorumluluğu devam eder. TTK’nın 702. maddesinin 2. fıkrası gereğince aval veren, sadece kambiyo senedindeki zorunlu şekil eksikliğini ileri sürebilir (20.04.2018 tarihli ve 2017/4 E., 2018/5 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)…” hususunun belirtildiği, davacının takibe konu senette avalist olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G