Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1345 E. 2023/660 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

İSTİNAF EDEN DAVALI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
YAZIM TARİHİ : 28/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 15/04/2021 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili ile davalıya ait olan … arasında 30/11/2016 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre davalı tarafından beton yapı laboratuvarları için test cihazları gönderileceğini, ürün bedeli olan 55.000,00 TL’nin de sözleşmede belirtilen şekilde nakit ve müvekkilinin şirketine ait çekler üzerinden ödeme sağlanacağının belirtildiğini, sözleşmede belirtilen peşinat ücretinin … tarafından 30/11/2016 tarihinde davalıya ait banka hesabına gönderildiğini, ancak davalının sözleşme hükümlerini yerine getirmediğini, taahhüt edilen ürünleri eksik ve ayıplı olarak gönderdiğini, daha sonra müvekkilinin sözleşme koşulları sağlanmadığından sözleşmeden dönme hakkını kullandığını ve davalıya ait şirkete Kars … Noterliğinden ihtarname çekerek Kars … Asliye Hukuk Mahkemesine sözleşmeden doğan feshe yönelik dava açtığını, sözleşme hükümlerini yerine getirmeyen davalının haksız olarak icra takibine başvurduğunu, icra takibinin müvekkili açısından kesinleştiğini, ancak çekin keşidecisi … adına Konya Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesinde de borca itiraz davası açtıklarını, davalının birden fazla dava açılmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek müvekkiline gönderilen ödeme emrinin iptaline ve müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacının dava dilekçesinde menfi tespit ve ödeme emrinin iptalinden bahsettiğini, ancak bu davaların farklı mahkemelerde açılması gerektiğini, menfi tespit davasının tarafların tacir olup olmamasına göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret mahkemesinin görevine girdiğini, ödeme emrinin iptali talebinin ise İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevine girdiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; ispat yükünün davacıda olduğu, davacının öncelikle davaya konu çekin bedelsiz olduğunu ispatlaması, devamında da davalının çekin bedelsiz olduğunu bilmesine rağmen kötü niyetli olarak çeki iktisap ettiğini ispatlaması gerektiği, her ne kadar senede karşı senetle ispat kuralı gereğince davacı çekin bedelsiz olduğunu yazılı delillerle ispat etmek zorunda ise de yetkili hamil konumundaki davalının kötü niyetli olduğunu tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceği, Kars … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E … K sayılı kararı dikkate alındığında davaya konu çekin bedelsiz olduğunun, bir başka deyişle bu çek nedeniyle davacının dava dışı … ‘ye borçlu olmadığının kabulünün zorunlu olduğu, davalı …’nın dava dışı … ‘nin kurucu ortağı olduğu, sözleşmede yer alan imza ile dava dışı şirketin ana sözleşmesi, davalı tarafından verilen vekaletnamedeki imza, çek sureti üzerindeki imza karşılaştırıldığında bu sözleşmenin dava dışı şirketi temsilen davalı tarafından imzalandığı, davacı tarafça da sözleşmenin davalı tarafından imzalandığının iddia edilmesine rağmen 6100 sayılı HMK’nın 208. Maddesi uyarınca davalının imzanın kendisine ait olmadığı yönünde bir savunmada bulunmadığı, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığı kabul edilse dahi davalının dava dışı şirketin kurucu ortağı olması karşısında dava dışı şirketin tedarik sözleşmesinden kaynaklanan edim yükümlülüğünü yerine getirmediğini bir başka deyişle çekin bedelsiz olduğunu bildiği/bilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı, dava davalı lehine neticelenmediğinden davalının tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine dayanak … Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi … ., Lehtarı … olan, … tarihli, 8.000,00 TL bedelli ve … seri numaralı çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının feri nitelikteki ödeme emrinin iptaline yönelik talebinin reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece gerekçe olarak Kars … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararıyla sözleşmenin feshi nedeniyle bu sözleşme kapsamında verilen aralarında davaya konu çekin de bulunduğu çek nedeniyle …’ün dava dışı … ‘ye borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini ancak hükme esas alınan karara ilişkin davanın, menfi tespit davası niteliğinde olmayıp, ticari satım nedeniyle açılmış olan bir alacak davasına ilişkin olduğunu, kambiyo senedinin bedelsizliğine ilişkin açılmış olan menfi tespit davalarında ispat yükünün davacı borçluya ait olduğunu, davacının iddialarını yazılı ve kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re’sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre dava konusu çekin davacı tarafından davalının yetkilisi ve ortağı olduğu … ile davacı arasında imzalanan sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken mallar karşılığında verildiğinin sabit olduğu, davacının dava konusu çek nedeniyle davalının yetkilisi ve ortağı olduğu … ‘ye borçlu olmadığının Kars … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E … K sayılı kesinleşmiş kararı ile sabit olduğu, … ‘nin yetkilisi ve ortağı olan davalının çekin bedelsiz olduğunu bilebilecek durumda olduğu, bu nedenle mahkemece davalının dava konusu çeki kötüniyetle iktisap ettiği ve davacının dava konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığı yönündeki kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, buna göre davalı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 546,48 TL harçtan peşin alınan 136,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 409,86 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

O.B