Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1317 E. 2021/1663 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE . TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 28/04/2021
NUMARASI : Esas

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye . Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 28/04/2021 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili grup şirket ile davalı şirket arasında yapılan sözlü adi ortaklık anlaşması bulunması, bu adi ortaklık ile ilgili olarak finansman sağlama açısından, grup şirket olan ve banka hesabı müsait durumda bulunan müvekkili şirketin hesabından, davalı şirketin hesabına farklı tarihlerde bankadan EFT yoluyla “EMANET” olarak gönderilen, ortaklık anlaşmasının bozulması nedeniyle davalı şirketin sebepsiz zenginleşmesine yol açan ve davalı şirket tarafından müvekkili şirkete iade edilmesi gereken, ancak iade edilmeyen 466.030.88 TL tutarındaki paranın, davalının temerrüte düştüğü tarih olan 29/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri alınarak müvekkiline verilmesi ve dava sonunda bu alacağımızın tahsilinin imkansız hale gelmemesi açısından davalı şirkete ait tüm araçların,menkul ve gayrimenkullerin 3.şahıslara devrinin önlenmesi açısından üzerlerine dava sonuna kadar ihtiyati tedbir/haciz konulması talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; “…. ihtiyati haciz talep edilen mallar dava konusu olmadığından İİK’nun 257. maddesi ve HMK 389 ile devamı maddeleri nazara alınarak şartları bulunmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine… karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararı ile gerekçesinin çelişkili olduğunu, davalı tarafın ticaret şirket olduğunu, bu nedenle şirketin sorumluluğunun şirketin mal varlığı ile sınırlı bulunduğunu, davalı şirket tarafından kötüniyetli olarak alacağın tahsilini imkansız kılmaya yönelik olarak 3.şahıslara devretmek suretiyle elden çıkarılmasının mümkün olabileceğini, bu nedenle davanın ihtiyati tedbir talepli olarak açıldığını beyan ederek yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargıtay’ın 10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; Hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması öngörülmüş ve çelişkinin varlığı tespit edildiği taktirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu istinaf sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Diğer taraftan; hükmün nasıl tesis edileceği, tefhimi ve kararın nasıl yazılacağı 6100 sayılı HMK madde 294-297.maddelerinde etraflıca düzenlenmiştir. Yasal düzenleme uyarınca; hüküm kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırılmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Hukuka uygunluk denetiminin yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; ara kararın gerekçe kısmında “… ihtiyati haciz talep edilen mallar dava konusu olmadığından İİK’nun 257. maddesi ve HMK 389 ile devamı maddeleri nazara alınarak şartları bulunmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine…” denilmesine rağmen, hüküm kısmında davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, gerekçeli kararın gerekçe ve hüküm fıkrasındaki çelişkinin giderilmesi için; davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulüne, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, delillerin yeniden değerlendirilip hüküm kurulmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi’nin 28/04/2021 tarih, … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/07/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

A.G