Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1291 E. 2023/506 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. … – …

DAVALI … (T.C Kimlik No: …) MİRASÇILARI
İSTİNAF EDEN
DAHİLİ DAVALILAR : 1 -… – (T.C Kimlik No: …)
2 -… – (T.C Kimlik No: …)
3 -… – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
YAZIM TARİHİ : 13/03/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan İtirazın İptali davasında 04/02/2021 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı dahili davalıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/10/2008 tanzim, 01/08/2009 vade tarihli, 17.000,00 TL ve 20/10/2008 tanzim, 01/08/2009 vade tarihli 21.000,00 TL bedelli iki adet bonoya dayanılarak davalı aleyhinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalının bonodaki imzalara herhangi bir itirazının bulunmadığını, icra dosyasındaki mevcut takip talebi ve ödeme emrinde sehven 1.900,00 TL tazminat şeklide bir kalem yazıldığını, sehven yazılan bu miktarın davanın dışında olduğunu, dolayısıyla takip çıkışının 56.074,47 TL olduğunu, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına konu edilen bonoların kanunda belirtilen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, senelerin dolan bu sürenin üzerinden yaklaşık 2,5 yıllık bir süre geçtikten sonra işleme konulduğunu, davanın esasa girilmeden zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, bu beyanlarına itibar edilmemesi halinde ise; müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, takibe dayanak olan borçların ödendiğini, ancak davacı tarafa adli makamlarca basına da yansıyan “kasaplar çetesi” operasyonu nedeniyle el konulması nedeniyle bonoların geri alınamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince; davaya konu bonoların zamanaşımına uğraması nedeniyle davacının kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kaybettiği, bonolara ancak delil başlangıcı olarak dayanabileceği ve aradaki temel ilişkiyi her türlü delille ispatlayabileceği, ancak davalının ödeme savunmasında bulunması karşısında temel ilişkinin ihtilaflı olmadığın kabul edilmesi gerektiği, ödeme iddiasının yazılı delillerle ispatının gerektiği, davalının ödeme iddiasının ispatına yarayan yazılı bir delil sunmadığı anlaşıldığından davanın davaya konu bono bedelleri üzerinden kabulüne karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı işlemiş faiz isteminde de bulunmuş ise de davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından davacının isteminin işlemiş faiz yönünden reddine karar vermek gerektiği, İİK 67/2. Maddesinde belirtilen icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe davalı (dava devam ederken öldüğünden dahili davalılar) tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 38.000,00 TL asıl alacak üzerinden (davalı … mirasçıları dahili davalılar …, … ve …’dan tahsili yönüyle) devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranında faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 7.600,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dahili davalıların tazminat istemlerinin reddine şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Dahili davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı yapılan bonoların zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan bonoya yönelik ilamsız icra takibinde ispat yükünün alacaklı konumunda olan davacı şirkete ait olduğunu, davacının müvekkili ile aralarında bulunan ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini, bu doğrultuda yerel mahkemece davacıya … tarihli tensip tutanağı ile 2 haftalık kesin süre verildiğini, davacı tarafça bildirilen tanıkların mahkeme huzurunda dinlendiğini, dinlenen tanıkların müvekkili ile davacı şirket arasındaki temel ilişkiyi ispata yarar bir beyanda bulunmadıklarını, davacı tarafın temel ilişki hususunu ispat edemediği halde yanılgı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca tanık dinletme taleplerinin de geçersiz ve yersiz olarak reddedildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 778. Maddesi atfıyla bono hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 749. Maddesi gereğince bonodan doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Zamanaşımına uğramış bono nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nun 732. Maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak keşideciden alacak talebinde bulunulabilir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi bononun zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren bir yıldır. Ayrıca Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre zamanaşımına uğramış bono, temel borç ilişkisi yönünden yazılı delil başlangıcı teşkil eder.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda dava konusu somut olay değerlendirildiğinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip dayanağı olan 20/10/2008 tanzim, 01/08/2009 vade tarihli, 17.000,00 TL ve 20/10/2008 tanzim, 01/08/2009 vade tarihli 21.000,00 TL bedelli iki adet senette keşidecinin davalılar murisi …, lehtarın …, hamilin ise davacı olduğu anlaşılmakta olup hamil davacı ile davalılar murisi arasında temel ilişki bulunmamaktadır. Davalının takip dayanağı bonoların ödendiği yönündeki savunması, taraflar arasında temel ilişki olduğu anlamına gelmez. Ayrıca Her iki senedin vade tarihi 01.08.2009 tarihi olup TTK 749. Maddesi gereğince bonolar 01.08.2012 tarihinde zamanaşımına uğramış, TTK 732. Maddesinde belirtilen bir yıllık zamanaşımı süresi de 01.08.2013 tarihi itibariyle dolmuştur. Davalılar murisi süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunduğundan davacının kambiyo hükümlerine dayalı olarak talepte bulunması da mümkün değildir. Mahkemece davacı ile davalılar murisi arasında temel borç ilişkisi bulunmadığı, davacının kambiyo hükümleri gereğince de alacak talebinde bulunulamayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi, dosya kapsamında davacının kötüniyetli icra takibi yaptığını gösterir bir delil bulunmadığından davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, ancak; mahkemece yapılan yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1/b.2 maddesi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Dahili davalıların istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2021 tarih, … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1-İstinaf başvurusunda bulunan dahili davalılar tarafından yatırılan 648,95 TL istinaf karar harcının talep halinde dahili davalılara iadesine,
2- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan dahili davalılar tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının davacıdan alınarak dahili davalılara verilmesine,
B) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalıların kötüniyet tazminatı taleplerinin REDDİNE
3- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 957,62 TL harçtan alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 777,72 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4- Dahili davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince taktir edilen 9.200,00 TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak dahili davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafça yapılan 11,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine
C) İlk derece mahkemesince 16/04/2021 tarihinde yazılan harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin ilk derece mahkemesince istenmesine,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
E) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

O.B