Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1237 E. 2023/504 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2021
NUMARASI : … Esas – … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :…
(Eski Ünvanı… Şti.)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
YAZIM TARİHİ : 13/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ilişkin davada 23/02/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında, davalıdan ihale ile alınan iş kapsamında, genel temizlik ve vasıflı personel hizmeti alımına ait … tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme ile 10.02.2014-10.02.2017 tarihleri arasında 36 ay boyunca sözleşme kapsamında davalıya hizmet işi yapıldığını, ihale süresi bitince de sözleşmenin sona erdiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında davalı idareye … Bankasına ait teminat mektupları verdiğini, bu teminat mektuplarının 2018 yılında davalı idarenin isteğiyle süresinin uzatıldığını, yine 28.02.2019 tarihli yazı ile, verilen teminat mektubu sürelerinin 01.04.2019 tarihinde biteceğinden bahisle, 25.03.2019 tarihine kadar Teminat Mektubu Vade Uzatım Yazılarının getirilmesinin istendiğini, aksi halde teminat mektuplarının nakde çevrileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine … Bankası … Şubesine ait 25.03.2019 tarihli ve … nolu kesin teminat mektubu verildiğini, teminat mektuplarının iade edilmemesinin ve aksine her yıl yeniden süre uzatılmasının istenmesinin veya yeni teminat mektubu istenmesinin hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davalı idareden teminat mektuplarının iadesinin istendiğini, ancak idare tarafından mektupların iade edilmediğini, ihale Sözleşmesinin 11.maddesinde ve 36.4.maddesinde teminata ilişkin hükümler mevcut olup, 11.1.1. de 280.000 TL.lik teminat mektubunun verildiği, 11.1.2.de teminat mektubunun süresinin 01.04.2018 tarihine kadar olduğu, kesin kabulün gecikeceğinin anlaşılması halinde teminat mektubunun süresinin gecikmeyi karşılayacak şekilde uzatılacağı, 11.2..maddede ek kesin teminat mektubu ile ilgili hükümler olduğunu, 11.4.1.maddede ise; taahhüdün sözleşme hükümlerine göre yerine getirilmesi ve idare ve SGK.ya borcun olmaması halinde teminat mektubu ve ek kesin teminat mektubunun iade edileceğinin kararlaştırıldığını, 11.4.2.maddesinde ise yüklenicinin İdareye ve SGK ya ve ücretle ilgili Vergi kesintilerinden dolayı borcu olması halinde teminat mektubunun nakde çevrileceğinin düzenlendiğini, 11.4.3.madde de ise yukarıdaki hükümlere göre mahsup işlemi yapılmasına gerek olmaması halinde, kesin kabul tarihinden itibaren iki yıl içinde alınmayan teminat mektuplarının bankaya iade edilmesinin, 36.3.maddesinde “yüklenicinin son istihkakı ödenmeyecek olup, söz konusu istihkak çalıştırdığı personelin ücret, fazla mesai, kıdem ve ihbar tazminatı, izin ücreti vs. Haklarının karşılığı olarak ayrılacaktır, yüklenici işin bitiminde tüm personelden noter onaylı ibraname ve ibranamede yazılı miktarın bankadan ödendiğine dair banka dekontunu ibraz etmesi halinde son istihkakın iade edileceği” hükmünü havi olduğunu, 36.4.maddesinde ise, sözleşme süresinin bitiminde SGK ilişiksiz belgesi ile çalışanların haklarının kalmadığına dair ibranameyi getirmeden teminat mektubunun iade edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, Kamu İhale Kurumu tarafından hazırlanan tip sözleşmenin 36.maddesinin Diğer Hususlar başlığını taşıdığını, boş bırakıldığı ve açıklamasında “idarece emredici yasal kurallara, diğer mevzuat ve bağlayıcı şartnamelere ve ve tip sözleşmenin hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla başka düzenlemelere yer verilebileceği belirtildiğini, davalı idarenin müvekkille yaptığı sözleşmenin 36.4. Maddesi, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 4. ve 13.maddesi hükmüne açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşme bitiminde SGK ilişiksizlik belgesinin SGK tarafından davalı idareye verildiğini ve müvekkilinin vergi dairesine hiçbir borcu bulunmadığını, davalı idareye de herhangi bir borcu olmadığını, işçilerin de ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, sözleşmenin 11. maddesine göre teminatın iadesinin zorunlu olduğunu ileri sürerek … Bankasına ait, 25.03.2019 tarihli ve … nolu Kesin Teminat mektubunun müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın sözleşme gereği hakedişlerini aldığını ve faaliyetlerini sürdürdüğünü, sözleşme süresinin sona ermesi ile birlikte sözleşmenin süre sonu hükümlerini içeren 36. maddesinin uygulanması sırasında yüklenici firmanın bu madde yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina ettiğini ve sözleşmenin bu maddelerinin hukuka aykırı olduğu iddiası ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas dosyası ile dava açtığını, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ve sözleşmenin 36.3 maddesi hükümlerinin hukuka uygun ve geçerli olduğuna dair karar verdiğini, dosyanın halen temyiz incelemesi için Yargıtay’da olduğunu, davanın konusu teminat mektubu şartlarını içeren dava olup bu konuda önceden Mahkemece verilen karar olduğundan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, sözleşmede bu konuda hüküm olmasa dahi davacı Teknik Şartnameye uygun şekilde işi bitirmediği için teminatın veya hakedişin iade edilmeyeceğini, davanın içeriğinin ihale dokümanlarına itiraz olduğunu, oysa davacının sözleşmeyi ve eki belgeleri imzaladığından dokümanların kesinleştiğinden mahkemenin görevine iş bu davanın girmediğini, davanın Kamu İhale Kurumuna yöneltilmesi gerektiğinden husumet itirazlarının da bulunduğunu, davacının ihaleye girmeden önce ihale dokümanlarını teslim aldığını, dokümanlarda hukuka aykırı ve düzeltilmesini istediği husus bulunması halinde itiraz etmesi gerektiğini, davacının itirazen şikâyette bulunmadığını, aradan 5,5 yıl geçtikten sonra böyle bir dava açmasının gerçekleri yansıtmadığını, teminat mektubunun süresinin sözleşme ile belirlendiğini ve yüklenici firmanın da buna göre mektubunu müvekkili kuruma sunduğunu, süresi dolduğu taktirde teminat mektubunun bir müsvedde kâğıttan öte bir özelliğinin kalmayacağının her tacir tarafından bilinmekte olduğunu, teminat mektubu ile güvenceye alınan riskin devam ettiğini, bu itibarla müvekkili kurum tarafından iyi niyet çerçevesinde yüklenici firmadan mektubun süresini uzatmasının rica edildiğini, burada müvekkili kurumun amacının yüklenicinin zarara uğraması değil mektubun güvence fonksiyonunun devamının sağlanması olduğunu, davacının açık bir şekilde bütün ihale sürecine ve yapmış olduğu işlemlerin içeriğine vakıf olduğunu, davacının kötü niyetle hareket ettiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince; ihale ve sözleşme dökümanları incelendiğinde yüklenicinin ibraname getirmesinin gerektiği, teminat mektubunun iadesinin ibraname şartına bağlandığı, sözleşme ve ihale dokümanlarında işçilerin bütün hak ve alacaklarından yüklenicinin sorumlu olduğunun düzenlendiği, işçilerin hak ve alacaklarının ödenmemesi durumunda davalı kurumun iş davaları ile karşı karşıya kalabileceği, davacı yüklenicinin ihale dökümanlarına itiraz etmeyerek şartları kabul etmek suretiyle sözleşmeyi imzaladığı, dava dışı işçilerin kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarının genel giderler kapsamında ihale bedeline dahil edildiği, bu tutarın ihale bedeli içerisinde yükleniciye ödendiği, sözleşme serbestisi içerisinde tarafların akdetmiş oldukları sözleşme ile bağlı olmaları gerektiği, dava konusu teminat mektubunun iptali ve iadesinin sözleşme gereği ibraname şartına bağlandığı, yüklenici davacı tarafça bu şartın yerine getirilemediğinden davalı kurumdan teminat mektubunun iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar etmekle; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; teminat mektubunun iadesi için sözleşmeye konulan tüm işçilerden ibraname alınmasına ilişkin hükmün uygulanmasının mümkün olmadığının belirtildiğini, buna rağmen mahkemece daha önce aynı sözleşmenin 36.3. maddesinin iptali ile ilgili açılan ve reddedilerek kesinleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasının gerekçe gösterilerek davanın reddedildiğini, Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının sözleşmenin 36.3. maddesi olan son hakediş ile ilgili olduğunu, dava konusu ettikleri maddenin ise 36.4 maddesi olduğunu, bu maddede ise teminat mektubunun iadesi için tüm çalışanların haklarının kalmadığına dair ibraname getirmesinin zorunlu tutulduğunu, dolayısıyla o davanın konusu ile eldeki davanın konusunun aynı olmadığını, dava ve iddialarının davaya konu ettikleri sözleşme hükmünün, bu sözleşmenin tabi olduğu mevzuata açıkça aykırı olduğu ve yine bu hükmün uygulanmasının fiilen imkansızlığı olduğunu, bu hükmün mevzuata aykırı olduğunu, yine sözleşmenin bu hükmünün çalışan işçilerden kıdem tazminatı ile ilgili ibraname alınması hususunda imkansız olduğunun da alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, bu durumda davanın ispat edildiğini, TBK 27. maddesi gereğince kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüz olduğunu, sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olmasının, diğerlerinin geçerliliğini etkilemeyeceğini, ayrıca bahsedilen davada verilen hüküm ve bu hükmün Yargıtay ilgili dairesinde onanmasının bu dava açısından mahkemeyi bağlayıcı olmadığını, Yargıtay dairelerinin verdiği kararlar mahkemeler için kesin uyulması zorunlu kararlar olmadığını, tam olarak konusu aynı olmayan başka bir davada verilen karara istinaden davamızın reddedilmesi yerinde olmadığını, müvekkili şirketin ihale bitiminde ve dava açtığı tarihte çalışanlara da herhangi bir borcu olmadığını, çalışanlara maaşlarının ödendiği ve alacaklarının olmadığını davalı idarenin de bildiğini, sözleşme hükmünde çalışanlardan kıdem tazminatı ve benzeri tüm haklarla ilgili ibraname alınacağına dair bir düzenleme bulunmadığını, buna göre sözleşme bitim tarihi itibariyle çalışmaya devam eden işçilerin hakları maaş alacakları olup, bu açıdan da esasen sözleşme hükmünü müvekkilin ihlal etmesi de söz konusu olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında yapılan hizmet alımı sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubunun iadesi talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacı tarafça davalıya hizmet alım sözleşmesinin 36/4. Maddesinde belirtilen ibranamenin verilmediğinin sabit olduğu, davacı tarafça da bu yönde bir iddia ileri sürülmediği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 36/4. Maddesinde ibraname getirilmeden teminat mektubunun iade edilmeyeceği düzenlendiğinden ibraname getirmeyen davacının sözleşme hükümlerine göre teminat mektubunun iadesini talep hakkının bulunmadığı, (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2015/4215 Esas, 2016/401 Karar sayılı kararı) buna göre davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 10/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

O.B