Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1211 E. 2022/1369 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – (T.C Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
YAZIM TARİHİ : 27/09/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 31/03/2021 tarihinde tesis edilen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’ nde pay sahibi iken şirkette bulunan 120 paya karşılık gelen hissesini 28/04/2015 tarihinde davalıya devrettiğini, bu durumun ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, tarafların hisse devir sözleşmesi yaparak hisseyi devretmesine rağmen davalı tarafından hisse bedelinin müvekkiline ödenmediğini, dava açılıncaya kadar yapılan şifahi görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, alacağın ödenmesi için davalıya Konya … Noterliği aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen de davalının hisse bedelini müvekkiline ödemediğini, hisse alım satımından kaynaklanan uyuşmazlıklarda zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğunu, zaman aşımı süresi içerisinde davayı açtıklarını, dosyanın bilirkişiye tevdi ile şirketin gerçek değerinin tespiti ile hisse payına denk gelen bedelin tespit edilmesini talep ettiklerinden bahisle davalarının kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte alacağın zaman aşımına uğradığını, huzurdaki davanın 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, davacının ihtarnamede 1.000.000,00 TL talep ettiğini ancak davayı 500.000,00 TL üzerinden açtığını, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, davacının hisse devrinden kaynaklı her hangi bir alacağının olmadığı gibi başkaca bir alacağı da bulunmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu hisse devir sözleşmesinin kendilerinin de delili olduğunu, sözü geçen hisse devir belgesi gereğince davacının her hangi bir alacağı olmadığının kabulünün gerekeceğini, hisse devir bedelinin ödemesinin haricen ve nakden ve defaten hisse devir sözleşmesi tarihinde yapıldığını, dava dışı davacının kardeşi …’ in de şirket hisselerini dava dışı diğer ortaklara aynı bedel üzerinden devir ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddine, her hangi bir borçlarının bulunmadığından dolayı davanın esastan reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacı vekilince davalı aleyhine açılan bu dava ile taraflar arasında düzenlenen 28/04/2015 tarihli hisse devir sözleşmesinde bahsi geçen hisse devir bedelinin davacıya ödenmediği ileri sürülerek hisse payına denk gelen bedelin tespiti ile davalıdan tahsili talep edilmiş ise de; 6098 sayılı Borçlar Kanunun 147/4. maddesi gereğince bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendiler ile ortaklık arasındaki alacaklar 5 yıllık zaman aşımına tabi olup; davanın hisse devir tarihi olan 28/04/2015 tarihinden itibaren 5 yıllık yasal sürede açılmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 11. H.D. 2018/574 E, 2019/2499 K, 01.04.2019 tarihli ilamı) açıklanan nedenlerle davalı tarafın zaman aşımı itirazının kabulü ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.” gerekçesiyle davacının davasının borçlar kanununun 147/4. maddesi gereğince zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusu hisse devrinin ödenmemesinden kaynaklı ticari alacak olduğunu, davalı taraf alacağın ödendiğine dair herhangi bir şekilde belge sunmamış olmasına rağmen sadece zamanaşımına dayanarak zamanaşımı yönünden davayı reddettiğini, hisse devri ortaklığın bitişi anlamına gelmekle birlikte hisse devri yapıldıktan sonra taraflar arasında ortaklık ilişkisi sonlanmış olduğunu, kaldı ki hisse devrinin amacı ortaklığın son bulması manasını taşıdığını, ortaklık ilişkisi son bulduktan sonra alacak artık ticari bir alacak olup bu bağlamda genel hükümler çerçevesinde 10 yıllık zaman aşımına tabi olması gerektiğini, ortaklık ilişkisi son bulmasına rağmen sanki ortaklıktan kaynaklı alacak gibi yorumlanması kanunun emredici hükmüne aykırı bir durum olduğunu, yine devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, devre ilişkin mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve imzasının noterce tasdik edilmiş olması ve ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şartı olduğunu, bu durumda pay devri şirket pay defterine tescil ile tekemmül ettiğinden zamanaşımının başlangıç tarihinin de devrin pay defterine tescil tarihinden başlayacağını, mahkeme bu hususları incelemeden eksik şekilde bir karar verdiğini beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre, davacının dava dışı …’deki 120 hissesini 28/04/2015 tarihli hisse devir sözleşmesi ile 120.000,00 TL devir bedeli ile davalıya devrettiği, hisse devir bedelini peşin olarak olarak aldığının sözleşmede yazılı olduğu, davacının hisse devir bedelini almadığını iddia ederek davalıya devrettiği hisselerin gerçek değeri üzerinden bedelinin davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının ise süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmıştır.
Hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 14/03/2022 tarih, 2020/7575 Esas-2022/1858 Karar sayılı ilamında da bu hususun belirtildiği, hisse devir sözleşmesi tarihinin 28/04/2015 olduğu, davanın ise 29/12/2020 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle Covid 19 pandemisi nedeniyle uzayan süreler de dahil edilerek hesaplansa dahi 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu, bu durumda ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin dairemiz tarafından yapılmasına,
6-Kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde; dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK’nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 23/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.Ç