Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1169 E. 2023/513 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
YAZIM TARİHİ : 13/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 23/02/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait çeklerin davalı tarafça Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı icra takiplerine konu edildiğini, takip ve dava konusu çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu hususun Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasından alınan rapor ile de sabit olduğunu, davalı taraf çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını bildiği halde icra takibine devam ederek müvekkilini mağdur ettiğini, söz konusu çeklerin müvekkili tarafından tedavüle konulmayıp rızası dışında elinden çıktığını, müvekkili adına atılı imzaların sahte olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, söz konusu takibin ve çeklerin iptaline, davalı aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanları ile davacının icra takibine itiraz etmediğini, davacı ile dava dışı 3. Şahıslar … ve …’un birlikte hareket ettiklerini, müvekkiline verdikleri çeki birinin yerine diğerinin imzaladığını, davacı ile … hakkında yaptıkları şikayet sonucunda davalılar hakkında sahtecilik suçundan ceza verildiğini, Konya …Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek mal aldıkları şahıslara bu şekilde çek vererek mal bedelini ödemediklerini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “davacının dava konusu çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden aldırılan raporda dava konusu çeklerde atılı keşideci imzalarının davacı imzaları ile ilgi ve irtibatının tespit edilemediğinin belirtildiği, Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında ise davaya konu çeklerin dosyanın sanıkları sanık … ve …’ın olay tarihinde birlikte gıda toptancılığı ticareti yaptıkları, sanık … adına alınan çek karnesinin sanık … tarafından kullanılmak suretiyle alışverişlerinin olduğu ve alınan mallar karşılığı … Şekerleme Ltd. Şti’ne kargo yoluyla gönderildiği, söz konusu çeklerin sanık … tarafından önceden teslim aldığı mallar karşılığında katılanlara gönderildiği, bankaya ibrazında katılanlara ödeme yapılmadığının izah edildiği, söz konusu çeklere ait raporlar, ticari ilişkiye dair belgeler, katılanların samimi anlatımları ve dosya kapsamına göre, sanıkların her aşamada değişen, birbiriyle ve kendi içinde çelişen, raporlarla teyit edilmeyen cezadan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmediği gerekçesiyle sanık … aleyhine sahtecilik suçundan 4 yıl hapis cezasına mahkum edildiği, Yargıtay … Ceza Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı uyarınca hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. Maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. Maddesi uyarınca bozulmasına, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediğinden düşürülmesine karar verildiği, işbu kararın da 13/12/2017 tarihinde kesinleştiği, her ne kadar düşme kararı verilmiş ise de ; keşideci sanık hakkında yapılan ceza yargılamasında dava konusu çeklerin sahte olarak tanzim edilmek suretiyle diğer sanık dava dışı … tarafından katılanlara gönderildiğinin bizzat davacı ile ortağının beyanları ile tespit edildiği, her ne kadar davacı taraf dava konusu çeklerin kendi rızası haricinde elinde çıktığını belirtmiş ise de; çeklerin davacı tarafından aralarında ticari faaliyetleri ve işbirliği bulunan ceza davasındaki dava dışı sanık … ‘ ile birlikte verildiği, sanık … adına alınan çek karnesinin sanık … tarafından kullanıldığının sabit olduğu, bu şahıs tarafından da kargo marifetiyle davalıya gönderildiği, davacının bilgi ve talimatı ile birlikte hareket ederek çekin tahsil anına kadar çek karnesini ortağı ile birlikte kullanan davacının şimdiki iddiasının MK’nın 2. maddesi anlamında hakkın kötüye kullanılması olduğundan davacının davasında korunmaya değer yararının bulunmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, İİK 72/4. Ve İİK 72/5. Maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle de tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece ce varsayıma dayalı olarak karar verildiğini, müvekkilin dava konusu çekleri kullanması için diğer şahsa yani … a verdiğine ilişkin maddi,somut bir delil olmadığı gibi böyle düşünülmesinin çok uzak bir ihtimalin varit kabul edilmesi anlamına geldiğini, çekleri kullandığı kabul edilen Konya …Agır Ceza Mahkemesinde müvekkil ile birlikte sanık olan … konu çeklerden kaynaklı borca ve icra takiplerine itiraz etmediğini ve borç ve icra takipleri kesinleştiğini, hatta … bu borçları ödediğini, davalının çekleri tahsil ettiğini hiçbir şekilde beyan etmediğini, çeklerin tahsil edilip edilmediği hususunun resen nazara alınması gerektiğini, müvekkilinin … ile arasında suç işlemek kasdı ile bir anlaşma olduğu hususuna ilişkin somut bir delil olmadığını, davalının bile bu yönde bir beyanda bulunmadığını, borç … tarafından ödenmekle sona erdiğinden davanın reddine karar verilmesinin usulsüz olduğunu, davalı tarafın sanık … ile uzun süredir ticari ilişkileri olduğunu, davaya konu çeklerin açık hesaba konu eski borçlardan kaynaklı verildiğini beyan ettiğini, eski borcunu temin etmek maksadı ile çek veren … ile müvekkilinin suç işleme, hele de dolandırma kastı ile hareket ettiğini kabul etmenin mümkün olmadığını, zira açık hesaba konu borcu o hali ile kendisinden tahsil edilmesi zor hatta imkansız olan … un bu hukuki durumu kendisi lehine ağırlaştırıp çek vermesinin suç teşkil ettiğini varsaymanın hayatın olağan akışına ters olduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde bu çeklerin sahte imza ile kulllanılması maksadı ile …’a vermediğini, bu şekilde kabule imkan verecek somut bir delil bulunmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacının keşidecisi olduğu dava konusu çeklerin davacı ile birlikte hareket eden dava dışı … tarafından imzalanarak davalıya verildiği, bu hususun Konya …Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile sabit olduğu, çek yapraklarının davacıya ait olmasına rağmen onun bilgisi ve rızası dahilinde dava dışı … tarafından keşide edilerek 3. kişilere temlik edildiği ve dava konusu çeklerin de bu kapsamda düzenlenen çeklerden olduğu, bu nedenle dava konusu çeklerin davacı yönünden bağlayıcı olduğu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/2897 Esas, 2020/5627 Karar sayılı kararı ) davacı taraf dava konusu çeklerin dava dışı … tarafından ödendiğini ileri sürmekte ise de bu iddiasını ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığı, buna göre davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6- Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B.