Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1167 E. 2023/518 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
NUMARASI : … Esas – …

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … & Av. …

DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
YAZIM TARİHİ : 13/03/2023
Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 25/02/2021 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davalı tarafın müvekkili aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 14/03/2020 tarihli ve … belge nolu 6.006,20-TL miktarlı faturaya istinaden icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin karşı tarafa böyle bir borcu olmadığını, davalının faturaya konu malları müvekkili şirkete kesinlikle teslim etmediğini, teslim alınmayan bir malın bedelinin de müvekkil şirket tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple müvekkilinin 25/03/2020 tarihli ve … nolu iade faturasını düzenleyerek karşı tarafa gönderdiğini, davalının malı teslim ettiği iddiasında ise o zaman malın yerinde teslim edildiğini gösteren imzalı ve kaşeli sevk irsaliyesini, yani irsaliyeli fatura aslını dosyaya ibraz etmesi gerektiğini, müvekkilinin karşı tarafa borcunun bulunmadığını savunarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacı aleyhine başlatılan takibin kesinleştiğini, takibe dayanak faturada yazılı adet miktarınca dijital baskılı vinil afiş konusunda tarafların anlaştığını, dijital baskılı vinil afiş-brandanın grafik tasarımını …’in yaptığını, basım işini de müvekkili şirketin yaptığını, hizmetlerin de davacının … ismindeki elemanına teslim edildiğini, davacının düzenlediği iade faturası ile ilgili herhangi bir tebliğat yapılmadığını, iade faturasının geçersiz olduğunu, iddiaların asılsız ve borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, ispat külfetinin davacıda olduğunu savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahmesince; Menfi tespit davalarında ispat yükünün alacaklı üzerinde olduğu, alacaklı alacağını ve tutarını ispat yükü altındadır. Somut olayda davalı tarafından düzenlenen faturanın her iki tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu hususu dikkate alındığında davalı alacaklının bu fatura nedeniyle alacaklı olduğunu ispatladığının kabulünün zorunlu olduğu, bu aşamada ispat yükünün davacıya geçtiği, davacının kendisine mal teslimi yapılmadığını yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, ancak davacının bu konuda yazılı bir delil ibraz edemediği, savacı açıkça yemin deliline dayandığından kendisine yemin delili hatırlatılmış ve verilen süre içinde yemin teklifinde bulunulmadığı takdirde yemin deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edildiği, davacı vekilinin beyan dilekçesi ile ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu savunarak yemin delilinin hatırlatılmasına yönelik ara kararlardan vazgeçilmesini istediği, davacı vekilinin bu istemi yerinde görülmediği, her ne kadar davacı vekili ara kararlardan dönülmemesi halinde yemin teklifi için tekrar süre verilmesini istemiş ise de … nolu celsede kendisine gerekli ihtarlar yapıldığından yeniden süre verilmediği, bu bakımdan davacı davalı tarafça düzenlenen faturadaki malın kendisine teslim edilmediğini usulünce ispatlayamadığından davacının davasının reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, İİK 72/4. Maddesi ve İİK 72/5. maddesinde belirtilen tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle de tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla yerel mahkemece sadece bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verildiğini, diğer delil ve beyanların dikkate alınmadığını, mahkemenin ispat yükünün tespitinde hataya düştüğünü, ispat yükünün satıcı konumunda bulunan davalıda olduğunu, faturanın tek başına alacağın varlığını ispatlamayacağını, faturaya konu işi dava dışı …’e yaptırdıklarını ve bedelini de bu kişiye ödediklerini, bilirkişi raporunda taraf defterlerinin birbirini doğrulamadığı belirtilmesine rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, mahkemece taraflarına yemin teklif edilmesinin de doğru olmadığını, mahkemece teklif edilen yeminin icapsız yemin mahiyetinde olduğunu, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, davalının faturada belirtilen malı teslim ettiğini sevk irsaliyesi vb. belgelerle ispat etmesi gerektiğini, davalı tarafça takip konusu yapılan faturanın Gelir İdaresi Başkanlığının e-Arşiv Faturaları için yayınladığı … seri numaralı VUK, Genel tebliğine göre geçersiz olduğunu, dolayısıyla geçersiz bir faturaya dayanılarak takip yapıldığının ortada olduğunu, kararın bu yönden de kaldırılması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK’nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Fatura satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır. Fatura tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yeterli değildir. Faturanın tebliğ edilmiş olması da faturada belirtilen alacağın doğmasına sebep olan edimin ifa edildiğini göstermez. Faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunan kişi, faturada belirtilen alacağın doğmasına sebep olan edimin (mal teslimi, hizmet ifası vs.) ifa edildiğini ispatla mükelleftir. Fatura tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmamakla birlikte faturanın kabul edilerek ticari deftere kaydedilmiş olması ve faturayla ilgili olarak Vergi Dairesi’ne BA-BS bildirimi verilmesi faturaya konu malın teslim edildiğine veya hizmetin gerçekleştirildiğine karine teşkil etmektedir. Dava konusu somut olayda davalı tarafça icra takibine dayanak yapılan faturaların davacı tarafın ticari defterine kaydedildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı taraf, faturalarda belirtilen malları almadığı veya faturadan kaynaklanan borcu ödediği yönündeki savunmalarını geçerli delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Davacı taraf faturalarda belirtilen malların teslim edilmediğini geçerli delillerle ispatlayamamıştır. Davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlenen iade faturası takip dayanağı faturada belirtilen malların teslim edilmediğini ispatlamaya elverişli değildir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varıldığından davacının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

O.B