Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1163 E. 2021/1421 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
TARİHİ :
NUMARASI :

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
YAZIM TARİHİ : 22/06/2021
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 03/03/2021 tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalılar aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğunu ancak, davalıların itirazının haksız olduğunu beyan ederek, davalıların Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu beyan ederek, davanın esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine ve davalıların feri nitelikteki tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arabuluculuk son tutanağının dilekçeye eklenmesinin bir dava şartı olmadığını ,mahkemenin arabuluculuk görüşmesinin sonlanmasını beklemeden dava açmayı arabuluculuk müessesinin amacına uygun bulmadığı için reddine karar vermesinin kanunun amacına aykırı düştüğünü, davalıların diğer davalarda ve arabuluculuk toplantısında gösterdikleri tutum ve İİK’nın 264. maddesinin tamamlayıcı merasim hükmü ve ihtiyati haczin dava açılmaması sebebiyle kalkacağı, ihtiyati haczin kalkmasından kaynaklanan icrai hacizden kesinleşmeden davalıların mal kaçırmalarının önüne geçmek istediklerini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının süresinde açılmadığını, davacının dava açarken harcı eksik yatırdığını, davacının iyiniyetli olmadığını, bu nedenle tarafları lehine tazminata hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu miktarın likit ve belli olduğunu, bu nedenle icra inkar tazminatının tüm şartlarının gerçekleştiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının talepleri doğrultusunda düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesi kısa kararı ile gerekçeli hüküm arasında çelişki bulunduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay’ın 10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; Hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması öngörülmüş ve çelişkinin varlığı tespit edildiği taktirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu istinaf sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Diğer taraftan; hükmün nasıl tesis edileceği, tefhimi ve kararın nasıl yazılacağı 6100 sayılı HMK madde 294-297. maddelerinde etraflıca düzenlenmiştir. Yasal düzenleme uyarınca; hüküm kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırılmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Hukuka uygunluk denetiminin yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; kısa kararda davalının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararda davalının tazminat talebinin reddine karar verildiği, bu nedenle gerekçeli kararın hüküm fıkrası ile kısa karar arasında çelişkinin giderilmesi için; tarafların istinaf başvuru taleplerinin kabulü ile, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Tarafların istinaf taleplerinin KABULÜ ile; Konya Asliye … Ticaret Mahkemesinin 03/03/2021 tarih … esas … karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4- İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yatırılan 54,40 TL nispi istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3 maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/06/2021 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

A.G